Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un çevre yatırımlarını gerçekleştirdikleri gerekçesiyle yeniden faaliyete geçmesine izin verildiğini açıkladığı 11 termik santrale 2018’de arızalanıp çalışmadıkları ortalama 109’ar gün için toplam 334 milyon 959 bin TL; 2019’da arızalanıp çalışmadıkları ortalama 91 gün için de toplam 518 milyon 386 bin 758 TL teşvik verildiği ortaya çıktı. Greenpeace konu hakkında yaptığı açıklamada, "Bu rakamlar ortaya koydu ki, birçoğu 1950’lerde kurulan bu santraller çalıştıkça bir yandan bölgede yaşayan halkın sağlığına zarar verirken yandan tüm Türkiye’nin cebini yakıyorlar" dedi.
2019 yılı şubat ayında çevre yatırımlarını 7 yıl boyunca gerçekleştirmeyen 15 ve üzerinde termik santralin çevre yatırımlarından muafiyet sürelerinin 2,5 yıl daha uzatılması amacıyla kanun teklifi TBMM gündemine geldi. Madde 45 adı altında TBMM’de görüşülen 2,5 yıllık uzatma teklifi TBMM’de tüm partilerin ortak oyu ile reddedildi. Ne var ki aynı düzenleme sadece 9 ay sonra, kasım ayında yeniden TBMM gündemine geldi. Bu kez madde düzenlemesi TBMM’de kabul edilmesine karşın, Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. Cumhurbaşkanının vetosu ile söz konusu 15 santralden, 5’nin faaliyeti durduruldu. Ancak süreç içinde, diğer 10 termik santrale filtresiz olmalarına ve çevre yatırımlarını tamamlamamalarına karşın geçici faaliyet izni verildi.
Bahsi geçen santraller çevre yatırımlarını gerçekleştirmemiş, filtrelerini takmamış olmalarına karşın 2018 ve 2019 yıllarında, arızalanıp hizmet vermedikleri günler de dahil olmak üzere milyonlarca TL teşvik ödemesi aldılar. Greenpeace’in gerçekleştirdiği araştırmaya göre, arızalar nedeniyle kimisi yılın üçte ikisinde faaliyet gösteremezken kapasite mekanizması sisteminden aldıkları teşvikler yüzlerce milyonu buldu.
Söz konusu santrallere arıza süreleri dikkate alınarak ödeme yapılsaydı (kapasite mekanizması yönetmeliği ilk taslağında olduğu gibi), 2018 yılında yapılacak ödeme 148 milyon 678 bin TL idi. Ne var ki arıza süreleri düşülmeden, arızalar dikkate alınmadan yapılan ödeme tutarı, 483 milyon 637 bin TL’yi buldu. 2019 yılında ise arıza süreleri dikkate alınsaydı yapılacak ödeme 204 milyon 978 bin TL iken, arızalar dikkate alınmadan yapılan ödeme tutarı, 723 milyon 365 bin TL’yi buldu.
Sivas’ta bulunan Kangal Termik Santrali, 2019’da toplam 68.935.477 TL teşvik aldı; eğer arızalı olduğu günler için teşvik verilmeseydi bu rakam sadece 9.939.609 TL olacaktı. Benzer şekilde Seyitömer Termik Santrali 2019’da toplam 100.748.225 TL teşvik aldı, eğer arızalı olduğu günler hesaba katılsaydı alacağı miktar sadece 10.658.692 TL olacaktı yani neredeyse 10’da biri… Çatalağzı Termik Santrali de 2018 yılında 365 günün 333’ünde, 2019’da ise 298’inde arızalıydı. Buna karşın 2018 yılında 35.034.693 TL, 2019 yılında ise 52.839.083 TL teşvik aldı.
Greenpeace Akdeniz Program Direktörü Avukat Deniz Bayram, yeniden faaliyete başlayan santrallerle ilgili şunları söyledi;
“7 yıl boyunca çevre yatırımlarını gerçekleştirmedikleri için kapatılan termik santallerin bazı üniteleri yeniden faaliyete başladı. Bu santrallerin kısmen açılması ile ilgili hangi kriterlerin uygulandığı, bu santrallerin hangi çevre yatırımlarını gerçekleştirdiği konusunda belirsizlik mevcut... Sözkonusu santraller miadı dolmuş, hem sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımızı ihlal eden hem de ekonomik olarak büyük bir yük oluşturan santraller. Bu santrallerin yıl içindeki arıza sürelerine baktığımızda ne kadar verimsiz olduklarını ve Türkiye’nin elektrik arzını güvenceye almaktan uzak oldukları açıkça görülüyor. Söz konusu santrallere neden arızalı olduklarında bile milyonlarca lira teşvik ödemesi yapılsın? Arıza yapan sağlık düşmanı santrallere ödenen milyonlar, bunun yerine Türkiye’de sağlık sistemine, temiz enerji üretim sistemlerine ve geleceğimize yatırılabilir.”
Bu santrallerin halk sağlığını tehdit ederken teşvik ödemesi almaya devam etmeleri Greenpeace tarafından Danıştay’a taşındı. Söz konusu dava devam ediyor.