Dünya
Tel örgü hücrelere göz atmak dahi susuzluktan öldürüyor
Otlarla kaplanmış, aniden fırlayan iguana gerekçesiyle uzaktan inceleme izni verilen "X-Ray Kampı"nda 350 kişi kaldığını düşünmek insanı rahatsız ediyor.
02 Temmuz 2010 03:00
T24 - YILDIZ YAZICIOĞLU - Guantanamo
Hollywood filmlerindeki ya da Türkiye'de popülerleşen polisiye dizilerdeki klasik sahnede tutuklu, yetkililere "Avukatımı istiyorum, susma hakkımı kullanıyorum" der ve ABD'de adalet sistemi böyle işleyeceğine dair yaygın kanı, dünya kamuoyuna aktarılır. Hal böyle olunca da avukat değil nerede olduğu bilgisine bile sahip olmayan, ne ile suçlandıkları kesinlik içermeyen ve sayıları hızla artan insanları toprak zemin üzerinde duvar yerine tel örgü açık hava hücrelerde tutan; yer olarak Guantanamo adı duyulduğunda dünya bir terslik olduğunu düşündü. Bugün otlarla kaplanmış, yılan, böcek ve her yerden aniden fırlayabilen iguana gerekçesiyle uzaktan inceleme izni verilen "X-Ray Kampı"nda 2002'de 350 kişi kaldığını düşünmek bile insanı rahatsız ediyor.
"Delta Kampı"nın kapatılması gündemi nedeniyle ABD'deki Başkan Barack Obama'ya Kongre'de muhalafet edilmesi başlıklarından birini oluşturulan Guantanamo'da, ilk kapatılan kampı hatırlayarak belki de neden insan hakları örgütleri artık oda koşullarında, reviri ve kütüphanesi olan hapishaneyi kapatılmasını bekliyor anlayabiliriz. Araç içindeki buzlukta soğuk suya erişme garantisine sahip gazeteciler karşısında, Guantanamo Askeri Üssü'nün kurumuş bataklık görünümündeki bir arazisinde adeta bir tel örgü yığını duruyor. Sanki sarmaşıklar uzayıp gitsin diye sadece tel örgülerden oluşan büyük bir kare içinde küçük dikdörtgenler görünüyor. Ne duvar, ne pencere sadece tel örgüler var. Arazi ve tropikal iklim koşulları birleşince terlemeler başlarken, askeri uyarı geliyor: "Otlar arasında yılan ya da iguana olabilir, ilerlemeyin."
Oysa bugün tümüyle ottan bişeye dönüşen "X-Ray Kampı"nda 2002 yılında 320 kişi tutuluyordu. Yanyana düzenlenmiş tel örgü hücrelerde, insan gözlerinden değil sadece güneşten de saklanmalarına izin verilmeyen şekilde. Ancak Eski Başkan George Bush'un izniyle tutuklama zinciri dünyanın her ülkesinde devam ettiğinden bu kampta yer kalmamıştı. Bunun yerine öncesinde çok benzeri koşullarda ama Guantanamo Körfezi'nin en kuru, rüzgarsız arazisi yerine bu sefer iki bin tutuklu kapasiteli, okyanus kenarında kurulan "Delta Kampı" ise duvarlara sahip yapılarıyla yenilenmeyi sürdürüyor. Kamp içinde 20 kişilik hastanede bulunuyor. "X-Ray Kampı" ise, Amazonlar'da elinde dev bir bıçakla ilerleyen film kahramanını ağırlayacak terkedilmiş "tuhaf" bir yer olarak dünyaya sanki mesaj veriyor.
Obama mesajı aldı mı?
ABD Başkanı Barack Obama'nın, "Delta Kampı"nın kapatılması ve sivil yargılamaya ilişkin talimatı, insan hakları örgütleri temsilcilerince mesajın değişim sözü veren başkana ulaştığı yönünde işaret kabul ediliyor. Ancak gecikme bu örgütlerde de endişeye neden oluyor. Guantanamo'ya bu haftaki mahkeme sürecini izlemek üzere gelen Human Rights First (Önce İnsan Hakları) adlı örgütün başkanlığını yürüten Tom Bernstein gibi isimler süreçle ilgili şüphelerini açıkça ifade ediyorlar.
El-Kaide'nin 70'inci komutanı, yargı sürecini kilitliyor
Bu arada bu haftaki yargılama sürecindeki isim olan ve El - Kaide'nin Afganistan'daki kamplarında eğitmen olduğu, kendisini ise "70'nci Komutan" olarak tanımladığı belirtilen Noor Uthman Muhammed ise, askeri yargılanma sürecini Human Rigths Watch (İnsan Haklarını İzleme) örgütünden Andrea Prasow'un deyimiyle "felce uğratıyor". Mahkemede hazır bulunmayı bu hafta boyunca reddeden Sudanlı tutuklu, savunmasında 2002'de getirildiği Guantanamo'daki kamp koşulları dolayısıyla "akıl sağlığı" ile ilgili sıkıntılar yaşadığı gerekçesiyle geçmiş ifadelerini ya reddediyor ya da değiştiriyor. Savunma tarafı, dün izlememize izin verilen duruşmada, tutuklu hakkında hükümet ve askeri yetkili dışında psikolojik danışmanlarca verilen raporları kabul ettirmeye çalıştı. Ancak askeri mahkeme koşullarında, sivil uzmaz görüşü alınmasına da pek sevimli bakılmıyor görünüyor.
Guantanamo'da üçünçü günün sonunda, insan hakları, yargılama süreçleri, "savaş hali" tanımlaması, bunun öte tarafında askerlerdeki vatan savunması hissiyatı, terör kurbanları gibi başlıklarda yanıtı kolay olmayan sorular çoğalıyor. Türkiye gibi insan hakları başlığı tartışmalı bir ülke de dahil belki de tüm dünya devletleri ve vatandaşları, Guantanamo örneğinde biraz da kendisini sorguluyor.