Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın enflasyonun yıl sonunda yüzde 7.9’a gevşemesi yönündeki öngörüsü birçok uzman tarafından gerçekçi bulunmazken; Anadolu Yatırım Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kocaman baz etkisi ve alınacak olası önlemler değerlendirildiğinde enflasyonda bir parça düşüş görülebileceğini, hala tek haneli enflasyonun ihtimal dahilinde olduğunu söyledi.
BloombergHT’deki Akıllı Para programına konuk olan Kocaman, gelişen ülke endekslerine göre bakınca Borsada gerek bankacılık, gerek sanayi tarafının iskontolu olduğunu belirterek, “Özellikle bankacılık tarafında gelişen ülke endekslerine göre %45 gibi iskonto mevcut. Bu iskonto normalde %25'ler civarındaydı. Endeksin geneline bakınca da gelişen ülkelerin hareketlerine göre yıllar itibariyle olan ortalamaların da üzerinde ucuz işlem görüyoruz. Bu bizim endeksimizin tutunmasını sağlıyor" dedi.
"Borsamız da destek alıyor gibi görünüyor”
“Geçen sene % 7.4 büyüdük, bugün de teşvik paketi açıklanacak, özellikle sanayi tarafında bu beklentiyle beraber büyüme hikayesinin bu yıl için de ekonomi yönetimi tarafından devam ettirileceği görünüyor. Bu açıdan bizim borsamız da destek alıyor gibi görünüyor” diye devam eden Kocaman, gerek baz etkisi, gerek alınacak önlemlerle enflasyonda bir parça düşüş görülebileceği, hala tek haneli enflasyonun ihtimal dahilinde olduğu, bunun da yavaş yavaş faizlere sirayet edeceği değerlendirmesinde bulundu.
"Merkez Bankası'ndan 25 Nisan'daki toplantıya kalmadan belli tedbirler gelecektir"
Gerek Merkez Bankası gerek ekonomi yönetiminden TL'ye güven artırıcı adımlar beklenebileceğini kaydeden Kocaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bankacılık kompozisyonunda bulunan rakamların TL aleyhine gelişmesi, hem de kredi/mevduat ilişkisinde yüzde 100'leri aşmış olmamız TL faizlerini baskılıyor... Ekonomi yönetiminden ve Merkez Bankası'ndan güven artırıcı adımlar beklenebilir. Daha önceki kur ataklarında bunu Merkez Bankası yaptı.. Merkez Bankası'ndan 25 Nisan'daki toplantıya kalmadan belli tedbirler gelecektir diye düşünüyoruz. Öncelikle TL likiditenin artırılması ve bu seviyelerden TL'ye geçişin özendirileceği adımlar olabilir."