'MİLİTAN DOSYAYI İSTANBUL'A KAÇIRDI!'
HSYK’nın, Erzurum özel yetkili savcılarının yetkilerini kaldırması, bu savcıların, İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın Erzincan’da uygulamaya sokulduğu iddiasıyla yürüttüğü soruşturma açısından da yetki karmaşasına yol açtı.
Adalet Bakanlığı’nın, HSYK’nın önceki gün (17 Şubat 2010) aldığı kararı ancak dün sabah (18 Şubat 2010) Erzurum’a göndermesi ilginç gelişmelere neden oldu. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukatları, yetkileri kaldırılan savcıların, Cihaner’in evinde ve makamında bulunan belge ve bilgileri inceleyemeyeceğini belirterek, bu konuda tedbir kararı için mahkemeye başvurdu. Mahkeme ise önceki gün HSYK kararının kendilerine iletilmediği gerekçesiyle talebi reddetti. HSYK Başkanvekili Kadir Özbek de dün bu konuda “Kurul kararı önceki gün saat 12.30 gibi alındı. Hemen Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Personel Genel Müdürlüğü’nün faksla bunu ilgili yere bildirmesi gerekiyordu, ancak geç bildirdiği haberleri geldi, bilmiyorum” diye konuştu.
Savcı Şanal, Başsavcı Cihaner'le ilgili evrakları inceledi
Adalet Bakanlığı ise, savcı Şanal'ın özel
Bakanlığın bu kararı önceki gün hemen göndermediği ve Erzurum’a dün sabah ilettiği öğrenilirken, böylece yetkileri kaldırılan savcılara, Cihaner’le ilgili evrakı inceleme imkânı tanınmış oldu. Ancak bu arada Şanal’ın da, Ergenekon dosyasını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği ortaya çıktı.
'Yetki kaldırıldığında, eldeki iş bırakılır'
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, "Biz de yargı camiasında herkes bilir. Bir yetkinin kaldırıldığı, değiştirildiğine ilişkin bilgi ulaştığı zaman, bilgi derken resmi bilgi değil herhangi bir şekilde haberdar olunduğu anda, arkadaşlarımız elindeki işi, ben de benzer şeyler yaptım, bırakırlar. Somut olayda neler oldu bilmiyorum" dedi.
"Televizyonda yetkilerinin kaldırıldığı yayımlandıktan sonra savcıların görevlerini bırakması mı gerekirdi?" sorusuna Özbek, "Bilmiyorum. Bakanlığın acele göndermesi gerekirdi. Umuyorum göndermişlerdir" karşılığını verdi.
Gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine Kadir Özbek, daha fazla bir şey söylemek istemediğini, konuşmalarının yanlış anlaşıldığını, yanlış değerlendirdiğini belirterek, "Lütfen bizi anlayışla karşılayın. Yaptığımız işin muhakkak suretle bir gerekçesi, izahı olması gerekir" dedi.
"Cihaner ile ilgili soruşturmaya Ergenekon savcılarının bakma ihtimali var mı?" sorusuna Özbek, "Bilmiyorum" diye cevap verdi.
Özbek, "Erzurum savcıları için işletilen aynı süreç, İstanbul'daki savcılar için de işletilebilir mi?" sorusu üzerine de, "Hayır. O açıdan bir şey söylemek mümkün değil. Buradaki arkadaşlarımız eğer bakamıyorlarsa oradakilerin de aynı koşullarda, aynı koşullar muhafaza edilirse onlar için de aynı şey geçerlidir. Ki o arkadaşlarımız benzer bir olayda kendilerinin bakamayacağına ilişkin bakanlığa bir iade yazısında imzaları olan arkadaşlarımız" değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada HSYK'ya, yüksek yargı organlarının üyelerinden ziyaretler sürüyor. Danıştay Başkanvekili Sinan Yörükoğlu ve beraberindeki İdari Dava Daireleri Kurulu üyeleri, toplu halde HSYK üyelerini ziyaret etti. Grup, çıkışta "kurula destek amacıyla geldiklerini" belirtti.
Avukat Kazan: Dosya adeta kaçırıldı
İlhan Cihaner'in avukatlarından Turgut Kazan, "Dosya İstanbul'a gönderilmemiştir. Yetkileri elinden alınan cumhuriyet savcısı Osman Şanal tarafından adeta kaçırılmıştır" dedi. Kazan, dosyanın İstanbul'a gönderildiğini Erzurum Özel Yetkili Başsavcı Vekilinden öğrendiklerini söyledi.
İlhan Cihaner'in avukatlarından Baki Uzun, "Dava dosyasının dün İstanbul'a gönderildiğini resmi olarak öğrenmiş durumdayız. Şu ana kadar hukukun nasıl işlediğini biz de bilmiyoruz" derken, "Başbakan'ın kendi kurmaylarıyla yaptığı toplantının ardından talimatla yapılmış bir işlem olduğunu düşünüyoruz. Dün, tahliye talebinde bulunmak üzere dilekçemizi Erzurum'a yeni atanan özel yetkili başsavcı vekiline sunmuştuk. Kendisinin de dosyaların İstanbul'a gönderildiğinden haberi olmadığı için dosyaları inceleyeceğini söylemişti, fakat başsavcı vekili de yeni atanan savcılar da biz avukatlar da kandırıldık" dedi.
Uzun, dava dosyasının İstanbul'a gönderilmesi nedeniyle dün Erzurum özel yetkili başsavcı vekiline verdikleri Cihaner'in tahliye talebi dilekçesinin İstanbul'a gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
Özel yetkileri ellerinden alınan savcılar Osman Şanal, Tarık Gür ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinden Ali Kaya beraberlerindeki iki korumayla birlikte Erzurum Adliyesi garaj kapısından çıktı ve yürüyerek evlerine gitti.
‘Kısmen göndermiştim’
Şanal daha önce Radikal gazetesine yaptığı açıklamada da dosyayı kısmen, Ergenekon’u soruşturan İstanbul Başsavcılığı’na gönderdiğini söylemişti. Şanal, “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nı hazırladığı iddia edilen Albay Dursun Çiçek’le ilgili soruşturmayla birleşip birleşmeyeceğine İstanbul’da karar verileceğini de dile getirmişti.
Adalet Bakanlığı'ndan eleştirilere yazılı cevap
Adalet Bakanlığı, 17 Şubat Çarşamba günü sabah erken saatte yapılan basın açıklamasına yönelik eleştiriler ve bugün (19 Şubat 2010) basında yer alan Cumhuriyet savcılarının yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin kararın geç tebliğ edildiği haberleri üzerine yazılı açıklama yaptı.
Adalet Bakanlığı bir açıklama yaptı. Kafalar iyice karıştı. Yetkisi elinden alınan savcının elindeki dosyayı nasıl oldu da İstanbul'a gönderdiği açıklığa kavuşmadı.
Milliyet gazetesinin haberine göre yetkileri elinden alınan Osman Şanal elindeki dosyaları Başsavcı Cihaner'le ilgili iddia ve delilleri içeren dosyayı, HSYK'nın kendi yerine atadığı savcılara bırakmadı. Ergenekon Savcılarına iletti.
Peki Şanal bunu ne zaman yapmıştı? HSYK Adalet Bakanlığını kararı geç tebliğ etmekle suçladı.
Bakanlık bunun üzerine saat saat gelişmeleri verdi. Kafalar daha da karıştı. İnternethaber, sitesi bugün şu soruları yöneltti:Çünkü gelişmeler dakika dakika şöyle:
- HSYK toplantısı 12.45'te sona erdi
- Bakanlık 16.17'de UYAP üzerinden kararı Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığna gönderdi.
- Erzurum Cumhuriyet Savcıları tebliğin 16.45'te ellerine ulaştığına dair not iletti
- Mahkeme Erzurum'daki müdafi avukatlara kararın tebliğ edilmediğini söyledi.
- Bu sefer avukatlara kararı özel yetkili başsavcılarına elden ulaştırdı.
Tüm bu gelişmeler ışığında Şanal'ın elindeki dosyayı yetkileri alınmadan Ergenekon savcılarına gönderecek fırsatı nasıl bulduğuna hala açıklık gelmedi.
Bakanlığın açıklaması şöyle
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, dün (18 Şubat 2010) bir açıklama yaparak "ihsas-ı rey" eleştirilerine tepki göstermiş ve "Biz ihsas-ı rey'i kimseden öğrenecek değiliz. Eğer ihsas-ı rey yapan bir kurum varsa o da Adalet Bakanı'nın kendisidir. Sabaha karşı saat 05.00'te yaptığı açıklamayla ihsas-ı rey'de bulunmuştur" demişti.
Bakanlığın açıklamasından önemli başlıklar şöyle:
- Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmayla ilgili olarak 16 Şubat Salı günü TV kanallarında bilgi kirliliğine yol açan haber yayınlarının gün boyunca sürdürülmesi, ayrıca YARSAV'ın bir yazılı açıklama ve akşam saatlerinde basın toplantısı yaparak Bakanlığımızı açıklama yapmaya ve soruşturma açmaya çağırması üzerine konuyla ilgili bir açıklama yapılmasına gerek görüldü.
- YARSAV'ın basın toplantısı saat 19.00 sıralarında ajanslara ve televizyonlara yansıdı, bakanlıkça yapılacak açıklama 23.00 sıralarında tamamlandı.
- Ancak gazetelerin baskı saatleri ve televizyonların akşam haber bültenlerinin tamamlanması dikkate alınarak yapılacak bir açıklamanın gerekli şekilde kamuoyuna duyurulamayacağı düşünüldü ve açıklamanın ertesi gün sabah saatlerinde yapılması kararlaştırıldı.
- Hazırlanan yazılı basın açıklaması metni, basın müşavirimiz tarafından telefonla irtibat kurulduktan sonra Anadolu Ajansı İç Haberler Müdürlüğü'nün e-posta adresine (ichaberaa.com.tr) gönderildi. E-postanın gönderiliş tarih ve saati bilgisayar kayıtlarında 17 Şubat 2010/00.05 olarak gözükmektedir. Yazılı açıklamanın, televizyonların sabah haberlerine yetişmesi için haberin hazırlanma süresi de dikkate alınarak gönderilen e-postaya 'sabah saat 06.00'da servise konulabilir' şeklinde bir not düşülmüştür. Bakanlığımızın basın açıklaması Anadolu Ajansı tarafından 05.57'de servis edilmiştir.
HSYK kararı geç mi tebliğ edildi?
- HSYK kararının "geç tebliğ edildiği" yönündeki iddialar doğru değil. HSYK toplantısı, 17 Şubat Çarşamba günü saat 12.45'te sona ermiş, öğle tatilini müteakip bu kararın yazılması ve tebligatların hazırlanıp imzalanması işlemi tamamlandıktan sonra, tebligat UYAP üzerinden saat 16.17 itibariyle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir.
- Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı 18 Şubat Perşembe günlü yazısında, CMK 250. maddeyle yetkili Cumhuriyet başsavcıvekili ve tüm Cumhuriyet savcılarının yetkilerinin kaldırıldığına dair yazının 17.02.2010 saat 16.45'te ellerine ulaştığını, 'Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin (CMK 250. maddeyle yetkili ve görevli) 18.02.2010 tarihinde tutuklu sanıkların duruşmalarının olduğunu, bu duruşmalara katılacak yetkili Cumhuriyet savcısı halen görevlendirilmediğinden adı geçen Cumhuriyet savcılarının duruşmalara katılıp katılmayacağı hususunda acil görüş bildirilmesini' talep etmiştir.
- Bu yazı aynı gün yapılan HSYK toplantısında Kurula sunulmuş, Kurulca Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı da göz önünde bulundurularak Erzurum CMK 250. maddeyle yetkili Cumhuriyet başsavcıvekilliği ve savcılıklarına yeni isimlerin görevlendirilmesine karar verilmiştir.
- Söz konusu karar da 18 Şubat Perşembe günü saat 13.52'de Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmiştir. Görüldüğü gibi her iki konuda da basında yer alan iddia ve haberler gerçeği yansıtmamaktadır.
Bakanlığın bugünkü (19 Şubat 2010) açıklamasında, 17 Şubat'ta yapılan açıklamanın e-posta yoluyla gönderildiğini gösterir bilgisayar çıktısına da yer verildi