Gündem

TCK 53. madde Dicle'ye vekillik yolu açıyor

Bıçak, Dicle kararının anayasaya göre değil, TCK'ya göre verilmesi gerektiğini, Dicle'nin vekilliğine engel olmadığını savundu.

30 Haziran 2011 03:00

T24- Eski Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Vahit Bıçak, Hatip Dicle kararının anayasaya göre değil, TCK'ya göre verilmesi gerektiğini, Dicle'nin vekilliğine engel olmadığını savundu. Bıçak, "2005'te yürürlüğe giren TCK'nın 53. maddesi, hak kısıtlamalarının infazın tamamlandığı anda sona ereceğini düzenliyor. Dicle'nin bir yıl 8 aylık hapis cezası mahsuplaşma yolu ile infaz edildi" dedi. 

 




YSK'nın Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle'nin milletvekilliğini, anayasanın 76'ıncı maddesine dayanarak düşürmesiyle ilgili tartışmalar sürerken, Ceza Hukuku Profesörü Vahit Bıçak,  yeni TCK'nın 53. maddesindeki düzenlemenin Dicle'ye vekillik yolunu açtığını iddia etti.

Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında 2005'te çıkarılan yeni TCK'ya, dönemin 'Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı' sıfatıyla katkı veren Prof. Dr. Vahit Bıçak Akşam gazetesine anlattı.

Anayasa'nın 76'ncı maddesinin mahkumiyet alan kişilere seçme-seçilme gibi hak kısıtlamalarının ömür boyu sürmesini öngördüğünü belirten Bıçak, '2005'te yürürlüğe giren TCK'nın 53. maddesi ise hak kısıtlamalarının infazın tamamlandığı anda sona ereceğini düzenliyor. Dicle'nin bir yıl 8 aylık hapis cezası mahsuplaşma yolu ile infaz edildi. Bu durumda hak kısıtlamaları da sona ermiştir ve Dicle'nin vekilliğinin önünde bir engel kalmamıştır. Ancak YSK bu durumu görmezden gelmiştir' dedi. Bıçak, yeni TCK'daki düzenlemelerin özgürlükleri genişletmek ve Türkiye'yi insan hakları, demokrasi gibi konularda AİHM'de ayıplı durumdan kurtarmak için yapıldığını hatırlattı.


YSK kararı yanlış


YSK'nın, yeni TCK yerine Anayasa'yı esas almasının hata olduğunu da vurgulayan Bıçak, şunları söyledi:

'Yeni TCK 1982 Anayasası'ndan 23 yıl sonra AB'ye uyum kapsamında hazırlanarak 2005 yılında yürürlüğe girdi. Yasama organı yeni TCK'yı düzenlerken, 53. maddeyi Anayasa ile çelişkisini bilerek oluşturmuş ve tercih etmiştir. YSK, Dicle'nin durumunu incelerken,  anayasayı uygulayıp Dicle'nin vekilliğini düşürmek yerine, Anayasa ile TCK'nın 53. maddesindeki çelişkiyi Anayasa Mahkemesi'ne götürebilirdi.'