Meclis başkanlığı seçimi için yapılan ilk iki tur oylamadan sonuç çıkmayınca dikkatler üçüncü ve dördüncü tur oylamalara çevrilmişti. Üçüncü turda en yüksek oyu AKP'nin adayı İsmet Yılmaz ile CHP’nin adayı Deniz Baykal aldı. Yılmaz’ın 259, Baykal’ın 129 oy aldığı bu turda, MHP’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu 80 oy, HDP’nin adayı Dengir Mir Mehmet Fırat 78 oy aldı. Üçüncü turda adaylardan birinin seçilmesi için 276 oy yeterliydi. Ancak hiçbir aday bu barajı aşamadığından 4.tur oylamaya kural gereği 3.turdaki en yüksek oyu alan Yılmaz ve Baykal katıldı. 3.turda CHP ile HDP’nin kendi adaylarına oy vermek yerine MHP adayı İhsanoğlu’na oy vermeleri durumunda İsmet Yılmaz’ın önü tıkanmış olabilirdi. Çünkü muhalefetin toplam vekil sayısı 292. Ve muhalefet, MHP’nin İhsanoğlu’ndan vazgeçmeyeceğini biliyordu. Ancak CHP ile HDP'nin İhsanoğlu’na oy vermeyi de tercih etmediği görüldü.
Bu noktada; MHP’nin tavrı kritik rol oynadı. 3.tur oylama öncesinde, seçim 4.tura kaldığında ve kendi adayları İhsanoğlu bu tura katılamadığında dahi oy pusulasına İhsanoğlu’nun adını yazacaklarını açıklamış olan Bahçeli, 4.tur oylamayı da Yılmaz’ın önde götürmesinin önünü açtı.
Bahçeli, bu tavrın AKP’yle işbirliği olarak algılanmamasını isterken “Türk milleti MHP’ye ana muhalefet görevi vermiştir. Bize verilen ana muhalefet görevi koalisyon arayışlarına karşı durmak demek değildir” dedi ve ilk koalisyon seçeneği olarak da AKP-HDP koalisyonuna işaret etti. Kılıçdaroğlu’nun kendisine ‘başbakanlık’ teklifine de değinen Bahçeli, “Kılıçdaroğlu bizi zorda bırakmayı hesaplamıştır” eleştirisinde bulundu. Bahçeli, MHP’nin koalisyon şartlarını tekrarlarken, “Çözüm sürecinden vazgeçilmeli, AKP iktidarının karıştığı yolsuzlukların üzerine gidilmeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasal sınırlarına göre hareket etmeli” mesajı verdi.
İsmet Yılmaz 4.turda seçildi
Meclis başkanlığı için yapılan son tur oylamada AKP’li İsmet Yılmaz 258 oy alırken, CHP’li Deniz Baykal’ın oyu 182’de kaldı. Böylelikle MHP’nin “Kendi adayımızdan başkasına oy vermeyiz” tavrı AKP’nin işine yaramış oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yılmaz’ın TBMM’nin yeni başkanlığına seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada “Bu tablo, blok yaklaşımının geçersiz olduğunu da ortaya koydu. Blok kavramı çökmüştür. Sadece AKP’li vekiller değil, herkes bloklaşmadan gereken dersi almalıdır, herkes şeffaf olmalıdır” açıklaması yaptı. Davutoğlu, meclis başkanlığı ile koalisyon görüşmelerinin birbirinden farklı olduğunu da söyledi. TBMM’nin yeni başkanı İsmet Yılmaz da seçim sonucunun açıklanmasından sonra yaptığı teşekkür konuşmasında görevinde tarafsız olacağına dikkat çekerken, meclisin hedefinin de yeni anayasa olması gerektiğine işaret etti.
CHP'den Bahçeli'ye sert tepki
Başkanlık seçiminin sonuçlanmasının ardından CHP ile MHP arasındaki gerilimin tırmanması dikkat çekti. CHP Sözcüsü Haluk Koç, AKP ve MHP’nin yeni koalisyonun partnerleri olacağını iddia ederek “Çok da yakışıyorlar. Allah yollarını açık etsin” açıklaması yaptı. MHP’nin dördüncü turda geçersiz oy kullanmasını eleştiren Koç, Bahçeli’yi hedef alırken “Koltuk tedarikçisinin kimler olduğu ortaya çıkmıştır. -Alayına karşıyız- siyasetinin Türkiye’nin sorunlarını çözme noktasında sıkıntı yaratacağını söylemiştik. Aynı yanlışta ısrar ediyorlar” dedi ve Bahçeli’nin meclis başkanlığını AKP’ye altın tepside sunduğunu öne sürdü.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da MHP’ye sert tepki gösterdi. Demirtaş, MHP’nin kendi eliyle meclis başkanlığını AKP’ye verdiğini öne sürerken “Koalisyon da bu yöntem üzerinden yürütülecek gibi görünüyor. Bir tek partinin oylarıyla seçilmiş bir başkan oldu bir kez daha. Keşke muhalefet başarabilseydi bunu. MHP’ye hayırlı olsun” diye konuştu. Demirtaş, gelinen noktada Türkiye’de taşları yerine oturtacak seçeneğin ‘erken seçim’ olduğunu da belirtirken “AKP-MHP koalisyonu kurulabilir ama sürdürülemez. AKP ve MHP niyet itibariyle savaş koalisyonu kurmak istiyor ama başarabileceklerini sanmıyorum” çıkışında bulundu.
Şimdi gözler Erdoğan’da
Meclis başkanlığı seçiminin tamamlanmasının ardından gözler bir kez daha Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çevrildi. Hükümeti kurma görevini meclis başkanlığı seçiminin tamamlanmasının ardından vereceğini daha önce açıklamış olan Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na ilk görevi vermesi artık an meselesi. Erdoğan, “Hükümeti kurma görevini, siyasi ahlakım gereği en çok oyu alan siyasi partinin genel başkanına veririm. O kurumaz ise yine siyasi ahlakım gereği, görevi bu kez en fazla oy almış ikinci partinin genel başkanına veririm” demişti. Erdoğan, koalisyonun kurulamaması durumunda ise anayasa gereği tekrar sandığa gitmenin kaçınılmaz olacağını belirterek “Ben buna erken seçim değil, tekrar seçim diyorum. Zira ülkenin hükümetsiz kalması düşünülemez” açıklaması yapmıştı.
Ankara’da MHP’nin meclis başkanlığı seçimindeki tavrının daha çok AKP-MHP koalisyonunu gündeme getirdiği konuşulsa da MHP lideri Bahçeli’nin “AKP’yi desteklemeyeceğiz. Koalisyonu HDP ile kursun” çıkışının AKP-MHP koalisyonunu da zora düşürdüğü dile getiriliyor. HDP ile hiçbir durumunda ortaklığa yanaşmayan MHP’nin, muhalefetin her durumda ortak hareketini kilitlemesi dikkat çekiyor. MHP’nin, koalisyon çalışmalarında da meclis başkanlığı seçiminde olduğu gibi AKP’nin arkasında durmaması halinde AKP-CHP koalisyonunun da gözden geçirilebileceği ancak tarafların çok yıprandığı yorumları da Ankara kulislerine hakim olmuş durumda. Ankara’da “Koalisyon kadar erken seçim de an meselesi” diyenlerin sayısı artıyor.