TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 60 maddesi bitirilen Torba Kanun tasarısı düzenlemesinin mazbut vakıfların dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan eski eserlerin onarımına ilişkin maddede tartışma yaşandı. Maliye Bakanı Naci Ağbal, CHP’li belediyelere yüklenip, Ankara’nın en eski yerleşim yeri Hamamönü’nda yapılanları övünce HDP’li Garo Paylan’ın çıkışıyla karşılaştı. HDP’li Paylan, Hamamönü için, “Çok mezbelelik yerlerdi, mülk sahipleriyle bir iş modeli geliştirdi, hem onlar memnun kaldı, o yapılar ayakta kaldı” kaldı diyen Maliye Bakanı'na, “Hamamönü, 2009’da garibanların elinden almışlar çok uygun fiyatlara, 10 bin liraya, 20 bin liraya alınmış. Spor Bakanımız Suat Kılıç ve pek çok AKP’li orayı almışlar, 2012’de yapılmış yani bu şekilde oluyor işler” yanıtı verdi.
Bu sözler üzerine Bakan, durumu öğrenip komisyona gelip anlatacağını bildirdi. “Haksızlık varsa, size de haksızlık yapılırsa sizi de savunurum, ayrı. CHP’lilere haksızlık yapmayın o kadar, siz iğneyi de kendinize batırın. Hamamönü’nü de sorun bakalım, kimler kapatmış” diye konuşunca Bakan Ağbal, Paylan’a CHP’yi işaret ederek, “ Niye savunuyorsun” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 130 maddelik Torba Kanun düzenlemesinin görüşmeleri sürüyor. 60 maddeyi geride bırakan komisyon geçtiğimiz haftayı tartışmalarla bitirdi. Restorasyon geçirdiği sıralarda ‘AKP’lilerin ucuza kapattıkları’ tartışmalarıyla gündeme gelen Ankara Hamamönü, torba tasarıya damgasını vurdu. Bütçe tutanaklarına geçen tartışma şöyle.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Hayır, hayır, şöyle: Buna kaynak oluşturmak… Bazen de şöyle: Binanın sahibiyle acaba bir başka müteşebbis –demin Amerika örneği verildi, onun için aklıma geldi- yani bir başka şekilde o kişiye de: “Arkadaş, bak, sen bu yapıyı yapamıyorsun, belli ki artık bu yapı artık yıkılmaya gidiyor. Yani bu senin tek başına babanın malı ama milletin malı artık.” Belki de onun mülkiyet hakkına bir kısıt getirmek lazım ve onu bir şekilde kazandırmak lazım. Bakın, ben görüyorum, sokak aralarında, birçok yerde bu şekilde kaybolan yapılar var. Şimdi, Hamamönü’nde Altındağ Belediyesi bir proje yaptı. Oraların eski hâlini bilirim, çok mezbelelik yerlerdi, şimdi ise insanların gidip geldiği yerler. Orada benim anladığım, belediye –yani uzaktan takip ettiğim kadarıyla- mülk sahipleriyle bir iş modeli geliştirdi, hem onlar memnun kaldı, o yapılar ayakta kaldı hem de o insanlar hatta belki gelir elde etti ama oraya çok güzel bir mekân kazandırıldı. Onun için, benim, Kültür Bakanlığına… Ben sonuçta Hükûmetin bir üyesiyim. Hükûmet içerisinde daha geniş kapsamlı bir çalışma yapıp, bu meseleyi bir yardım ve destekle çözemeyeceğimizi kabul edip çok farklı birtakım destekler geliştirmemiz lazım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Son cümle. İl özel idareleri bünyesinde bir fonumuz var. Emlak vergisinin yüzde 10’u kadar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Fonu’na bir para veriyorsunuz, burada paralar toplanıyor.
BAŞKAN – Biz bunları harcıyoruz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Nasıl?
BAŞKAN – Harcıyoruz. Mesela, Eğirdir Kalesi’ni biz buradan restore ettik.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Yok, yok.
İstanbul İl Özel İdaresi mesela, burada çok ciddi anlamda yatırımlar geliştirmiş. Ama şimdi, bilmem, bak, CHP’li belediyeler de var, Ak partili belediyeler de var. Belediyeler sağ olsunlar, topladıkları paraları il özel idarelerine aktarmıyorlar. Yani, Şişli Belediyesini hatırlıyorum mesela , vermiyor parayı.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Yaptırımı yok maalesef. İl özel idaresi gidiyor, mahkeme yoluyla parayı talep ediyor. Ben, İstanbul Valisi geçmişte beni aradı da ondan biliyorum. Ben onu düşünüyorum, doğru, burada bir kaynak oluşturmak lazım. Bu kaynakları belediyeler toplayıp vermiyorlar il özel idarelerine. Buna bir çözüm bulmak lazım ama arkadaşlar burada yapılan düzenlemeyi kanunların bir bütünlüğü içerisinde baktığım zaman inanın sorun yok.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Korunma, değerlendirme farklı kavram.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) – Peki, Sayın Bakan, sizin kendi partinizde böyle ödeme yapmayan yok mu?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Vardır canım, ben Şişli’yi niye suçlayayım?
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) – Siz geldiniz kayıtlara Şişli’yi geçirdiniz ya.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Yahu arkadaşlar, gerçekten yaşanmış bir olay olduğu için doğal olarak söylüyorum .
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) – Tamam, sizin de o zaman partinizden olanlar vardır yani öyle konuşun.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Yahu arkadaşlar, Şişli Belediyesine… Yahu arkadaşlar, ne dedim? AK PARTİ’li belediyeler de olur, CHP’li belediyeler de olur dedim zaten.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Yok canım.
GARO PAYLAN (İstanbul) – Şu anlamda söyleyeceğim: Hamamönü’nü örnek verdiniz ya iyi örnek olarak, ben de bir arşivlere baktım, aklımda bir bilgi vardı. Hamamönü’nün de acaba nasıl oldu diye sordunuz ya? Hamamönü, 2009’da kapatılmış yani 2009’da garibanların elinden almışlar çok uygun fiyatlara, 10 bin liraya, 20 bin liraya alınmış 2009’da, proje 2012’de oluyor. Alanlar Spor Bakanımız Suat Kılıç ve pek çok AKP’li orayı almışlar, 2012’de yapılmış yani bu şekilde oluyor işler.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Yarın soracağım Belediye Başkanına, sonra gelip anlatacağım burada.
GARO PAYLAN (İstanbul) – Sorun, lütfen sorun. Yani hep “CHP’li belediyeler” filan demeyin, hayır, buna bir devlet politikası olarak bakıp…
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Niye savunuyorsun?
GARO PAYLAN (İstanbul) – Hayır, ben elbette savunacağım, niye savunmayayım?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Sorun yok yani.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Haksızlık varsa, size de haksızlık yapılırsa sizi de savunurum, ayrı. CHP’lilere haksızlık yapmayın o kadar, si z iğneyi de kendinize batırın. Hamamönü’nü de sorun bakalım, kimler kapatmış, bir sorun bakalım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) – Soracağım yarın Belediye Başkanına.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) – CHP’lileri koruduğun için sağ ol.
GARO PAYLAN (İstanbul) – Ben haksızlığa uğrayan kim varsa korurum.
BAŞKAN – Sayın Temizel, buyurun lütfen.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) – Aslında bu kadar kötü yazılmış bir madde üzerinde bu kadar yorum yapılması bir mucizedir, bu ancak bu.
GARO PAYLAN (İstanbul) – İnada bindi, inada bindi.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) – Burada sadece bir tek endişemiz vardı, vakıflar tarafından korunmayan, kişilere olduğu gibi sorumluluğu sahiplerine bırakılan bir ülkede bu tür vakıflar yani kültür ve tabiat varlıkları –vakıflar değil- yok olur gider, endişemiz bu, bunu söylemeye çalışıyoruz. Bu yazılan şeyler yazıldığı için öyle diyoruz, yazılmamış olsa aslında şimdiye kadar Vakıflar Genel Müdürlüğünün bu işi yapmadığını burada sorguladık mı? Yok, sorgulamadık. Zaten gelen bir bilgi de yoktu, bir şey de yoktu. Tek bir tane çivi bile çakmamışlar ama bu görev orada durmuş.