HDP Mardin Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Üyesi Prof. Mithat Sancar’ın Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Heykeli önünde oturma eylemiyle işini isteyen Nuriye Gülmen ve arkadaşlarının gözaltına alınmasıyla ilgili soru önergesi Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın engeline takıldı.
Kahraman, önergenin 4. maddesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yöneltilen, “Kötü muamele ve işkencenin yinelenmemesi için herhangi bir önlem alınmış mıdır?” sorusunu iç tüzük hükümlerinde belirtilen şartlara uygun olmadığını belirtti. Kahraman, söz konusu sorunun çıkarılarak yeniden düzenlenmesi halinde işleme alınacağını bildirdi.
Kahraman’ın imzasıyla geri gönderilme gerekçesi şöyle:
“TBMM iç tüzüğünün 96. Maddesine göre soru; kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürülmeksizin kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içirmeyen bir önerge ile açık ve belli konular hakkında bilgi istemekten ibarettir.
İlgili önergeniz (4) numaralı sorusu iç tüzük hükümlerinde belirtilen nitelikleri taşımadığından önergeniz işleme konulamamış ve ekte iade edilmiştir. Söz konusu soru çıkarıldığı veya iç tüzük hükümlerine uygun olarak yeniden düzenlendiği takdirde önergeniz işleme konulabilecektir”.
Sancar’ın 10 Mart tarihinde İçişleri Bakanı Soylu’ya yönelttiği yazılı soru önergesi şöyle:
Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi’nde kadrolu olarak çalışan Nuriye Gülmen, 9 Kasım'da açığa alınmıştır.
Sözleşmenin yenilenmemesi üzerine açtığı davayı kazanan Gülmen, göreve başladığının ertesi günü OHAL KHK'siyle ihraç edilmiştir. Açığa alındığı günden bugüne, neredeyse her gün tek başına eylem yaparak işini isteyen Nuriye Gülmen, neredeyse her eylemde de gözaltına alınmıştır. Gözaltı işlemlerinin çoğunda polis orantısız şiddet kullanmış, bu şiddet darp raporuyla da tespit edilmiştir. Dünkü müdahale sonrasında Gülmen'in kolunda kırık veya çıkık olduğu basına yansımıştır. Gülmen, kararlı direnişi nedeniyle BBC tarafından hazırlanan 2016'nın önde gelen 8 kadını listesinde de yer almıştır.
Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu'nda üç yıldır öğretmenlik yaparken Semih Özakça da 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete’de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu” gerekçesiyle görevden ihraç edilmiştir. Nuriye Gülmen'in eylemine desteğe gelen Semih Özakça da defalarca gözaltına alınmış, polis şiddetine maruz kalmıştır.
Kamuoyunda 'Hayata Dönüş Operasyonu' olarak bilinen operasyonlar sırasında Burdur Cezaevi'nde bulunan ve 5 Temmuz 2000'de mahkûmlara yönelik operasyonda cezaevi duvarını yıkmaya çalışan dozerin kepçe darbesiyle kolu koparılan Veli Saçılık da Kasım 2016'da çıkarılan bir KHK ile ihraç edilmiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’nde sosyolog olarak görev yapan ve Sağlık Emekçileri Sendikası üyesi olan Saçılık da eylemlere destek vermiş, o da polis şiddeti görerek defalarca gözaltına alınmıştır.
11 Ocak günü gördüğü muameleyi “22 kez işkence gördük. En son gözaltında benim burnum kırıldı. Yüzüme yakın mesafeden gaz sıkıldığı için saatlerce gözümü açamadım. Saçlarımdan tutarak yüzümü 3 kere yere çarptılar. Dakikalarca yerlerde tekmelendim” sözleriyle anlatan ve ardından polisler hakkında suç duyurusunda bulunan Gülmen'in şikayetine henüz bir cevap verilmediği gibi, polis tarafından şiddet uygulanmaya devam edilmiştir.
Son olarak "İşimi geri istiyorum" diyerek oturma eylemi gerçekleştiren Gülmen, Özakça ve Acun Karadağ direnişlerinin 121'inci gününde yeniden gözaltına alınmıştır. 11 Mart 2017 tarihi itibari ile süresiz açlık grevine gireceklerini duyuran emekçiler, bir kez daha polis şiddetine maruz kalmıştır.
Bu çerçevede,
- İşini istediği için Ankara Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Heykeli önünde oturma eylemi gerçekleştiren Gülmen ve arkadaşları neden gözaltına alınmaktadır?
- Gülmen, Özakça ve Karadağ'ın gözaltı işlemleri esnasında şiddet gördükleri doktor raporuyla sabitlenmiştir. Bu şiddeti uygulayan polisler tespit edilmiş midir?
- Kötü muamelede bulunan görevliler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
- Kötü muamele ve işkencenin yinelenmemesi için herhangi bir önlem alınmış mıdır?