Gündem

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı: Anayasa üzerinde anlaşılamayan maddeler için millete gidilsin

"Meclis’ten geçiremediğimiz anayasa değişikliğini halk seçmiş olur"

23 Aralık 2015 20:50

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP İstanbul milletvekili Mustafa Şentop, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gelecek hafta muhalefet liderlerine yapacağı ‘Anayasa’ turu öncesinde yeni bir Anayasa’nın asıl hedef olduğunu ancak bu yapılamıyorsa üzerinde anlaşma sağlanan maddelerin Meclis’ten geçirilebileceğini söyledi.

T24’ün sorularını yanıtlayan Şentop, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği ‘referandum’ önerisini de kişisel görüşüyle “Bütün partiler toplanır, anlaşılan maddeleri Meclis’ten geçiririz, anlaşılmayan maddelerde ise herkes kendi Anayasa metnini hazırlar; millete gidilir. Parlamenter sistem mi, Başkanlık sistemi mi diye sorulur. Halk istediği partinin hazırladığı Anayasa değişikliği metnine oy verir. Meclis’ten geçiremediğimiz anayasa değişikliğini halk seçmiş olur” dedi.

24. Yasama döneminde AKP, CHP, MHP ve HDP’nin üzerinde mutabık sağladığı 60 maddenin önemli olduğuna dikkat çeken Şentop, “Başbakan’ın çantasında bu yer alacak mı?” sorusuna, “Onu şimdiden bilmek mümkün değil” yanıtı verdi.

 Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop T24’ün sorularını şöyle yanıtladı:

-Başbakan muhalefeti ziyaret edecek? Bu turların daha öncekilerden ne farkı var?

Daha önce partilerin ortada bir taahhüdü vardı. Taahhüt üzerine harekete geçilmişti. 2011 seçimlerinden sonra 24. dönemde yapılmış çalışmalar var. Anayasa Uzlaşma Komisyonu, İç Tüzük ilgili komisyonun çalışmaları önemli bir noktaya gelindi. Arkamızda bütün siyasi partilerin ortak birikimleri var. O nedenle bugün daha iyi daha somut şeylerin konuşulabileceği noktadayız. Bu yüzden ziyaret önemli. 1 Kasım seçimleri sonrasında bütün siyasi partilerin yeni Anayasa ile açıklama yaptılar. Burada partilerin samimiyetlerini gösterecekleri bir noktadayız.

-Başkanlık olmazsa olmaz koşul mudur?

Başkan biz ön şartlarla yaklaşmıyoruz daha önce Uzlaşma Komisyonu’nda da aynı şey oldu. Ama şu anki mevcut durumunun,  doğru olmadığı noktasında bütün partiler müttefik aslında. Bütün partilerin uzlaşma komisyonuna verdiği teklifler var bu tekliflerde hiçbir parti mevcut durum aynen korunsun dememiş. Şöyle ya da böyle mutlaka bir değişiklik önermiş hükümet sistemiyle ilgili. Mevcut durumun sürdürülebilir olmadığı konusunda partilerin bir mutabakatı var aslında. Ama hangi yönde değişiklik yapılmalı bu yönde farklı görüşler var. CHP ile MHP aralarında mutabık olmamakla beraber HDP de var. Tabii daha çok parlamenter sistemin 1961 Anayasasındaki haline doğru eğilim vardı, teklifleri öyleydi: Bizim de başkanlıkla ilgili önerimiz vardı. Şimdi “mevcut durumu nasıl değiştirebiliriz, ileriye taşıyabiliriz” tartışması var. Biz ille bizim dediğimiz olmazsa Anayasa olmaz falan noktada olmadık, olmayız.

Anayasa değişikliği mi? Yeni Anayasa mı?

Türkiye çok Anayasa değişikliği yaptı. Anayasa sorunun çözmesi mümkün olmadı. Türkiye’nin her halükarda yeni Anayasa yapması lazım. Çünkü Anayasa’nın sorunu sadece maddeleriyle ilgili bir sorun değil. Anayasanın ideolojisiyle tabiri caizse ruhuyla ilgili bir sorunu var. Darbeci bir anlayışla hazırlanmış Anayasa’dır. Her maddesine bu ruh sinmiştir. Türkiye’nin bütünüyle sivil bir anayasaya seçilmiş siyasetçiler tarafından Meclis tarafından yapılmış bir Anayasa’ya sahip olması lazım. Bir şeyin bütünü elde edilemiyorsa kısmi olarak da elde edilmesinden vazgeçmek doğru değil. Partilerin  mutabık kaldığı şeyler yapılabilir. Ama hedef her zaman yeni anayasa olmalıdır.

Partilerin mutabık kaldıkları bölümlerin referanduma sunulması görüşleri var?

Cumhurbaşkanımız söyledi. Benzer bir teklifi ben uzlaşma komisyonu da son evresinde yapmıştım. Mesele şu,  mevcut düzenlemeye göre anayasa değişikliklerinin bir metin hazırlanarak referanduma sunulmasını öngörüyor.  Bunun dışında bir referandum şekli yok. Biz, yeni anayasa yapıyoruz. Anayasa değişikliği değil. Yeni Anayasa’nın yapılış şeklini bu Anayasanın belirlediğini düşünmek yanlış olur. Bu Anayasa kendini ortadan kaldıracak bir metnin nasıl yapılacağını düzenleyemez bu mantığa aykırı bir şey. Şimdi burada partilerin yeni Anayasa yapımı konusunda bir usul yöntem belirlemesi lazım. Özü itibariyle millet yeni bir Anayasa istiyor. Bütün anketler onu  gösteriyor, 1 Kasım sonuçları da öyle. Millet Ak Partiye 300’ün üzerinde milletvekili verdiği zaman artık bu hükümeti Ak Parti hükümeti kuracak değerlendirmesinin ötesinde yeni bir Anayasaya işarettir. Milletin bu konuda talebi olduğunu diğer partiler de fark etti. Yeni Anayasa’yı hep beraber nasıl yaparız buna bakmak lazım.  Bizim özü itibariyle söylediğimiz şu, anlaştıklarımızı burada bir anlaşmaya göre halledelim çıkartalım. Eğer anlaşamadığımız noktalar varsa ‘Bizim elimizden geleni budur; bundan sonrasını işin asıl sahibi millete sorulmalıdır’  deyip geri kalanını da milletin huzura getirip en tabii yoldu.

Bu benim kişisel görüşüm, farklı öneriler olabilir; bir metin değil de iki metin üç metin ortaya çıkar bu sorulabilir, temel başlıklar sorulabilir millete. Hükümet sistemiyle ilgili parlamenter sistem mi Başkanlık sistemi mi? diye. Millet karar verdikten sonra teknik detaylar hazırlanabilir. Halk istediği partinin hazırladığı anayasa değişikliği metnine oy verir. Meclis’ten geçiremediğimiz anayasa değişikliğini halk seçmiş olur. Bu benim kişisel bir tezim.

- Başbakanın çantasında üzerinde daha önce mutabakat sağlanan 60 madde olur mu?

Bu konuda bir şey söylemek mümkün değil. O görüşmede ortaya çıkacak şeyler. 60 maddeyi küçümsememek lazım. Önemli bir şey başarıldı. Maddelerden bir kısmı teknik ama önemli bir kısmı temel hak ve hürriyetlerle. Anayasanın birinci maddesi olması konusunda genel bir eğilim vardı.  ‘İnsan onur ve haysiyeti dokunulmazdır’ diyen bir başlık. Bugün devletle başlayan devlete vurgu yapan Anayasa yerine insana, haysiyeti ve onuruna vurgu yapan bir Anayasa. En azından 60 madde var, çok önemli değişiklikler içeriyor.

-Yeniden bir uzlaşma komisyonu olur mu? 

Uzlaşma Komisyonu tecrübesi yapıldı.  Bir kez daha denemek doğru olmaz.  O zaman doğruydu.  Bence o tecrübe bir yere kadar getirdi konuyu. Bir daha aynı şeyi deneyerek, netice alırız demek yanlış olur. Yeni bir şey düşünmek denemek lazım.