Dünya

Tatarlar Ukrayna'yı istiyor

Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu’nun Kırım’a alınmaması Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde gerginlik yarattı. Gazeteci Cenk Başlamış'ın notları...

06 Mayıs 2014 15:51


Kırımoğlu’nun önce Moskova’dan uçakla, ardından Ukrayna’nın başkenti Kiev üzerinden karayoluyla Kırım’a girme çabasının Rus yetkililer tarafından engellenmesi üzerine Türk Dışişleri Bakanlığı Rusya’ya yönelik uzun süredir görülmedik sertlikte bir açıklama yaptı. Açıklamada, Kırımoğlu’nun Kırım’a girmesine izin verilmemesi “kabulü mümkün olmayan bir uygulama” olarak nitelendi ve Türkiye’nin kararı kaygı verici bulduğu ve kınadığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı, Kırım Tatarlarının tek yasal temsilcisi olan Kırım Tatar Milli Meclisi’nin (KTMM) feshedilebileceği yolundaki açıklamayı da, “KTMM’ye karşı böylesine tehditkar bir tutum benimsenmiş olmasını bölgede gerginliği tırmandıracak vahim bir gelişme olarak görüyoruz” sözleriyle eleştirdi.

Kırım Tatarlarının efsanevi lideri Kırımoğlu’nun 3 Mayıs’ta karayoluyla Kırım’a girmesinin engellenmesi üzerine binlerce Tatar sınırın Ukrayna tarafına geçmişti. Kırım Savcısı Natalya Poklonskaya, KTMM ve göstericiler hakkında soruşturma başlatıldığı açıkladı. Bu açıklama, KTMM Başkanı Refat Çubarov’un da Kırımoğlu benzeri bir yaptırımla karşılaşabileceği söylentilerine yol açtı.

Hakkında, Kırım’a girişinin beş yıl süreyle yasaklandığı yolunda haberler bulunan Kırımoğlu Cihan Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Kiev Büyükelçisi Yönet Can Tezel’le telefon konuşmasının ardından gerginliği tırmandırmamak için Kiev’e döndüğünü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi. İstanbul’daki Tatar kaynakları, Kırımoğlu’nun vatana dönebilmesi için Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le konuşmasının beklendiğini bildirdi.

'Ukrayna parçalanıyor'

Rusya mart ayında Kırım’ı ilhak ettikten sonra Tatar halkına yarımadanın yönetiminde ve yerel parlamentoda geniş temsil hakkı tanınacağı sözü vermiş, Putin de Kırımoğlu ile telefonda konuşmuştu. Tatar kaynaklarına göre Kırımoğlu, telefon konuşmasında kendisine “Mustafa ağa”diye hitap eden Putin’i Kırım’ı ilhak kararı nedeniyle sert şekilde eleştirdi ve böylece Ukrayna'nın parçalanma sürecinin başladığını söyledi.

2. Dünya Savaşı’nda Nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Kırım’daki 200 bin kişilik Tatar nüfusu bir gecede Orta Asya’ya sürülmüş, yolculuk sırasında ve sonrasındaki kötü koşullar nedeniyle 100 bine yakın kişi hayatını kaybetmişti. Kırım Tatarlarının anavatanlarına dönmesine Sovyetlerin son döneminde izin verildi. Tatarlar aynı zamanda Sovyet iktidarına karşı sokak gösterileri düzenleyen ilk halktı. Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasının ardından Kırım’ın ait olduğu Ukrayna bağımsızlık ilan etti. Ancak, Ukrayna yönetimi Kırım halkının temsilcisi KTMM’yi tanımadı ve Tatarlara haklarını vermeye yanaşmadı. Bu duruma karşın Tatarlar, “tarihsel düşman” gördükleri Rusya yerine Ukrayna çatısı altında yaşamaya devam etmek istiyor ve Rus yönetimine karşı pasif direniş başlatacaklarını söylüyor.

Son gelişmelerin ardından bu konu sonunda Türkiye ile Rusya’yı da karşı karşıya getirmiş oldu. Kırım’ın ilhakı üzerine Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tanıdığını duyuran, ancak Moskova’ya yönelik sert açıklamalardan kaçınan Ankara krizin başından beri tonunu ilk kez değiştirdi. Kırımoğlu’nun Tatar sürgününün yıldönümü olan 18 Mayıs’ta Kırım’ın başkenti Akmescit’e (Simferepol) dönebilmesi için Erdoğan’ın devreye girmesiyle Rusya’nın yeşil ışık yakabileceği düşünülüyor. Tersi bir durumda, zaten Batılı ülkelerle çatışma ve çekişme içinde bulunan Moskova’nın Ankara ile ilişkilerinin de zarar görmesi ve Kırım’da sürekli bir gerginlik yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Diğer yandan, Kırımoğlu’na Türkiye’nin girişimiyle sonradan kaldırılmak üzere yasak konulmasının aslında bir diplomatik taktik olabileceği de düşünülüyor.

© Deutsche welle Türkçe

Cenk Başlamış