Gündem

Taşgetiren'den Yıldırım yazısı: 23 Haziran psikolojisi, 31 Mart öncesi gibi değil; bu defa tedirginlik var

13 Haziran 2019 08:04
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, AKP'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım'ı 23 Haziran seçimindeki tavrına dair bir yazı kaleme aldı. Taşgetiren, "Bu defa tedirginlik var" diyerek, "23 Haziran psikolojisi 31 Mart öncesi gibi değil" ifadesini kullandı.
 
Taşgetiren'in "Kutsal VIP" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle: 
 

Bir yanda “Devletin valisi” diye bir kutsama alanı var. Bir adam “Devlet”e nispet edilirse, yaptığı her şey “Âli-Yüce” hale gelir değil mi?

Onun hemen yanında “Çok önemli kişi”ler için tahsis edilmiş bir salon var; VIP salonu. Kutsal VIP... Very Important Person’lar için tahsis edilmiş salon.

Oradan geçebildiniz çok önemli kişi oldunuz, geçemediniz “Kenar ilçe çocuğu.”

Bir süredir Türkiye bir “Kenar ilçe çocuğu”nun İstanbul gibi bir megakent’e başkan olma mücadelesindeki “Denklik” sorunlarını yaşıyor.

Hem de kimlerin döneminde?

Bir dönem “Çevre” diye tanımlananların iktidarı döneminde. “Merkez”e gelişleri sorun olmuş, her türlü “Kutsal devlet aygıtı”nın direncine çarpmış, VIP’lere alınmamış olanların iktidarı döneminde.

Sen kimsin ki VIP’ten geçeceksin!

Üstelik ananı. babanı. çocuklarını da almışsın.

“Devletin valisi” izin verdi mi bakalım?

“Devletin İçişleri Bakanı” seni VRP’e layık gördü mü bakalım!

H H H

“Benim dengim değil” dendi onun için.

Ekrem İmamoğlu “denklik” sınavından geçiriliyor “Günün devletlûları” tarafından.

Bu anlaşılabilir. 31 Mart’ta, yani iptal edilen seçimde ilk duyguları hatırlayalım. Birisi Bakanlıklardan, Başbakanlıktan, Meclis Başkanlığından gelmiş CV’si son derece parlak bir isim… Karşısına siz İstanbul’un kenar semtinden bir başkan adayı koymuşsunuz.

Hani böyle bir yarışa girmek, Binali Bey için “Tenezzül meselesi” sayılabilir. Malum “Tenezzül”ün anlamı “İnme, alçalma” demek. Böyle bakıldı değil mi, hadi itiraf edelim.

Cür’et değil mi İstanbul’a, hem de Binali Yıldırım’ın karşısına aday olmak.

Ama “Adam” seçime girdi, başa baş yarıştı ve acayip, hatta önde bitirdi.

‘Olmaz’ dendi, ‘bu işte bir sakatlık var’, YSK diye bir “Devlet kurumu” da yolu açınca, şimdi ikinci defa “Millet”in reyine başvuruluyor.

Bu defa tedirginlik var. 23 Haziran psikolojisi 31 Mart öncesi gibi değil.

Binali Yıldırım, “Denklik”i kabul etti.  ‘İstanbul’u konuşmak için’ İmamoğlu ile ‘Eşit şartlar’da karşı karşıya oturacak. Denkliği kabul etmemek, yani bir TV karşılaşmasına razı olmamak, karşılaşmaktan kaçınmak gibi tersine bir ‘Denklik sorunu’ oluşturacaktı.