Dünya

Tarihçiler Almanların rolünü tartıştı

Berlin’de bir araya gelen tarihçiler, 100 yıl önce dönemin Alman İmparatorluğunun Osmanlı topraklarında yaşanan "Ermeni soykırımı"ndaki rolünü masaya yatırdı. DW'den Richard Fuchs'un haberi.

06 Mart 2015 18:43


Alman diplomat Gottlieb von Jagow'un 29 Eylül 1916'da Alman İmparatorluğu Meclisi'ne korkunç bir olayı bildirmesi gerekiyordu. Diplomat, Osmanlı İmparatorluğu toprakları içinde yer alan Anadolu'da kitlesel sürgün ve infazlardan bahsediyordu. Alman İmparatorluğu (Kaiserreich) ise Birinci Dünya Savaşı'na kısa bir süre kala Ermeniler sürülmeye başlandığında Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefikiydi.

Alman İmparatorluğu'nun bu kitlesel katliama karşı sessiz kalışı geçtiğimiz günlerde Berlin'de düzenlenen bir toplantıda tarihçiler tarafından masaya yatırıldı. Tarihçiler, Alman İmparatorluğu'nun Ermenilerin sürülmesinde rol oynadığını uzun zamandır kabul ediyor. Ancak kitlesel ölümlerde de rolü olup olmadığı konusunda uzmanlar ikiye bölünmüş durumda.

Osmanlı topraklarında farklı kaynaklara göre 300 bin ila 1,5 milyon Ermeni'nin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu felaket için Ermenistan'da soykırım anlamına gelen "Aghet" tanımı kullanılıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra kurulan Türkiye‘de ise bu olay resmi olarak hala "savaş şartlarının gerektirdiği bir tehcir ve güvenlik önlemleri" olarak kabul ediliyor. Kurban sayısı Türkiye'de de tartışmalı. Bu da iki ülkenin uzlaşmasına uzun zamandır engel teşkil ediyor.

"Almanlar haberdardı"

Berlin'deki toplantıya katılan Erivan Üniversitesi'nden tarihçi Aşot Hayruni'ye göre, Almanlar bu olaylarda suça ortak oldu. Türkler, Ermenilerin Mezopotamya kıyılarına kitleler halinde sürülmesi planlarını uygulamaya başladığında Almanlar buna seyirci kaldı. Bu da Almanların olaylara müdahil olmak istememesiyle gerekçelendirildi.

Potsdam Üniversitesi'nden tarihçi Christin Pschichholz, Alman Dışişleri Bakanlığı'nın belgelerini inceledikten sonra, "dönemin Alman yönetiminin Osmanlı İmparatorluğu'nun Ermeni halkına uyguladığı imha politikasından kapsamlı bir biçimde haberdar olduğu" kanısına vardığını söyledi. Almanların "ölüm yürüyüşleri, infazlar ve zorla çalıştırmalar" konusunda bilgi sahibi olduğunu dile getiren uzman, Alman diplomatların her şeyi titizlikle not etmiş olduğunu belirtiyor.

Pschichholz, 7 Temmuz 1915'te İstanbul'daki bir Alman büyükelçinin dönemin İmparatorluk Şansölyesi'ne gönderdiği bir telgrafın o sıralarda görevde olanların yaşananlardan haberdar olduğunu açıkça ortaya koyduğunu da söylüyor. Uzman, bu telgrafta "dönemin Osmanlı yönetiminin Ermeni ırkını imparatorluk topraklarından silme amacının açıkça ortaya koyduğu"nun yazılı olduğuna işaret ediyor. Bir başka Alman tarihçi Rolf Holsfeld'e göre bu telgraftan anlaşılan "Osmanlı İmparatorluğu toprakları içinde 1915 ve 1916 yıllarında bir soykırımın yaşandığı önermesinin 100 yıldır Alman hükümetinin bilgisi dahilinde" olduğu.

Almanya'nın politikası

Türkiye ile iyi ilişkiler içinde bulunan Almanya bugün de "soykırım" sözcüğünü Ermeni olaylarıyla birlikte anmıyor. Bunun yerine "katliam" ya da "tehcir" ifadelerini kullanılıyor. Şubat ayı içerinde Sol Parti'nin verdiği bir soru önergesine karşılık Federal Hükümet bu söylemdeki ısrarını sürdürdü. Gerekçesini ise Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkiyi zora sokmamak olarak açıkladı. Alman hükümeti de bilimsel sınıflandırmaların bilim insanlarına bırakılması gerektiğini savunuyor.

Buna karşın Ermenistan, 20'den fazla ülke ve Berlin'de toplanan tarihçilerin çoğunluğu 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Anlaşması’na dayanarak yaşananları "soykırım" olarak nitelendiriyorlar. Bir yıl kadar önce dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Türk hükümetlerinin yıllardır süren suskunluğunu bozarak ilk kez Ermenilere taziye dileğinde bulundu.

Berlin'deki toplantıda tarihçi Aşot Hayruni Almanya'nın da sorumluluğu olduğu görüşünde. Hayruni, "Alman parlamentosunun soykırımı olduğu gibi tanıma ve yargılama yönünde bir karar alması oldukça önemli" diyor. Hayruni ayrıca Alman hükümetinin Türkiye üzerindeki nüfuzunu da kullanması gerektiğini savunuyor.

Anma töreni

DW'nin edindiği bilgilere göre, Alman Federal Meclisi, Ermeni katliamının kurbanlarını bu ayın ortasında düzenlenecek bir oturumda anmak istiyor. Ancak Alman hükümetinin bu konudaki tutumunu tamamen değiştirmesi beklenmiyor. Bu yıl 24 Nisan'da 'soykırımın' 100'üncü yılı nedeniyle yapılacak ana anma töreninde Almanya'yı kimin temsil edeceği tartışmaları da alevlendi.

Alman Dışişleri Bakanlığı'nın Ermenistan'ın başkenti Erivan'da kimin temsil edileceğine henüz karar vermediği kaydedildi. Ancak törene Fransa'yı temsilen ülkenin en tepedeki ismi François Hollande'ın katılması beklenirken Almanya'yı büyük olasılıkla Alman büyükelçisinin temsil edeceği tahmin ediliyor.