CHP Manisa Milletvekili, Meclis Soma Komisyonu Üyesi Özgür Özel, Manisa’daki Soma madenlerinde yaşanan iş cinayetlerinin kronolojisini çıkardı. Özel'e göre, 20 Ekim 2013'de Uyar Madencilik'te 47 yaşındaki Yunus Güçlü'nün hayatını kaybetmesine neden olan yangınlı facia daha sonra olacakların habercisi.
Soma Komisyonu olarak 27 Eylül'de İzmir Aliağa Cezaevi'nde yaptıkları görüşmelere dikkat çeken Özel, T24'e, "Şirketin avukatlarının tutuklu herkesle konuşarak tek bir sebep üzerinde ağız birliği yaptırdığı ve bu olayın önlenemez olduğu, doğal bir nedenle meydana geldiği ve şirketin kusurlu olmadığı yönünde bir savunma içinde oldukları görülüyordu" dedi.
Madenci aileleri ikinci bayramlarına hüzünle girerken Özgür Özel'in Soma maden ocaklarıyla ilgili çalışması şöyle:
20 Ekim 2013
Uyar Madencilik’te meydana gelen yangında 47 yaşındaki evli ve 6 çocuk babası Yunus Güçlü hayatını kaybetti.
23 Ekim 2013
Manisa Milletvekili Özgür Özel ve 51 Milletvekilinin, Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi Meclis Başkanlığına sunuldu.
29 Kasım 2013
Soma Kömürleri A.Ş.’ye ait Cenkyeri Işıklar bölgesinde bulunan linyit Ocağında, kolunu kömür bandına kaptıran Mustafa Asal (38) ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.
29 Nisan 2014
CHP Grubunun, Manisa Milletvekili Özgür Özel ve arkadaşları tarafından Soma’daki tüm maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile nedenlerinin araştırılması amacıyla 23/10/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 29 Nisan 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi Meclise sunulmuş ve görüşülmüştür.
13 Mayıs 2014/ Saat 15.00
13 Mayıs 2014 Salı günü saat 15.00 sularında Manisa ili Soma İlçesi Eynez mevkiinde, Soma Kömürleri Yeraltı Kömür İşletmeleri’ne maden ocağında yangın meydana geldi.
13 Mayıs 2014/ Saat:16.30
Maden ocağında ki olay yaklaşık saat 15.00’de gerçekleşmesine rağmen, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) ilk ihbar 112 komuta merkezince yapıldı.
17 Mayıs 2014/ Saat 17.45
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bir kez daha basının karşısına çıktı. Madende hiçbir işçi kalmadığını iddia eden Yıldız, arama kurtarma çalışmalarını sonlandırdıklarını duyurdu. Bölgeden ayrılmayacaklarını belirten Yıldız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile çalışmalarını sürdüreceklerini, teknik ve idari soruşturmanın yapılacağını ifade etti.
17 Mayıs 2014/ Saat 12.38
Manisa Valiliği, Soma’da eylem yasağı ilan etti.
13 Mayıs faciasının ardından 4 gün sonra maden ocağına girebilen bilirkişi heyeti ocak içindeki korbonmonoksit gazının, normal seviye olan 50 PPM'den 10 kat fazla olan 500 PPM'e kadar yükseldiğini ve buna rağmen işçilerin çalıştırılmaya devam ettirildiğini ortaya koymuştu.
18 Mayıs 2014
Arama kurtarma çalışmalarının 17 Mayıs cumartesi günü sona ermesinin ardından (18) itibarıyla görevliler dışında tümüyle boşaltıldı. Madende görev yapan gazetecilerin sabah saatlerinde çıkarıldığı sahada, sadece İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri ile jandarma personeli ve maden çalışanları bulunuyor. Kuzey batı kesimdeki 2 ocak ağzının tuğlayla örülmeye başlandığı görüldü.
18 Mayıs 2014/ 00.44
İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yaptığı incelemeler sonucu Soma’daki maden ocağının güvenliğini sağlamak dışında yer altındaki bütün işlemlerin durdurulmasına karar verildiği duyuruldu.
Kazada 301 madenci hayatını kaybetmiştir.17 Mayıs 2014 tarihinde AFAD kazadan sağ kurtulan madencilerin sayısını 486 olarak açıklamıştır.
21 Mayıs 2014
TBMM’nin 21 Mayıs 2014 tarihli 91’inci Birleşiminde Manisa’nın Soma İlçesinde Meydana Gelen Maden Kazalarının Araştırılarak Alınması Gereken İş Sağlığı Ve İş Güvenliği Tedbirlerinin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu kuruldu.
Soma Komisyonu Toplantı Tarihleri: 05/06/2014. 06/06/2014.09/06/2014-Soma.10/06/2014-Soma.18/06/2014.19/06/2014. 24/06/2014.25/06/2014.27/06/2014- Zonguldak.01/07/2014.02/07/2014.03/07/2014. 09/07/2014 (16 Temmuz 2014 tarihinde Komisyon Başkanı YURTDIŞI GEZİSİNİN yapılmayacağına ilişkin BASIN AÇIKLAMASI yaptı)
07/08/2014- Gündemsiz/-Habersiz toplantı
22 Mayıs 2014
Recep Tayyip Erdoğan Soma’dan gelen 10 madenci ile görüştü. Madencilere gerek Başbakanlıktan gerekse Bakanlardan çok sayıda söz verildi.
19 Haziran 2014- Başbakan ve Bakanlarla görüşen madenciler Meclis Plan ve Bütçe Komisyonuna bir dilekçe yazarak verilen sözlerin tutulmasını istedi.
17 Temmuz 2014
Soma faciasının yaşandığı Eynez Ocağı ile ilgili olarak, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17/07/2014 tarihli kararında “yer altı maden ocağında bu haliyle mevcut bütün delillerin toplandığı hususunda birlikte değerlendirildiğinde bu tarihten sonra yapılacak soruşturma aşamasında herhangi bir adli işlem kalmadığı anlaşılmaktadır” demiştir.
17 Temmuz tarihinde Eynez ocağına yeniden incelemeye giden heyet bu incelemede gerek yangının devam etmesi gerekse de su birikintisi ve göçükten dolayı çok fazla ilerleyememiş, yangının olduğu alanlardaki çeşitli malzemelerden örnekler ile sabit sensörlerin verilerini alıp incelemelerini tamamlamıştır. Bu incelemenin ardından elde ettikleri verilerin ise raporlarını yazmaları için yeterli olduğunu açıklamışlardır. Bunun üzerine de Savcılık, ocağın Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye devredilmesine karar vermiştir.
27 Eylül 2014 tarihinde Aliağa 1 Nolu ve 2 Nolu T Tipi cezaevlerinde; Can Gürkan (Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı), Ramazan Doğru (Soma Holding Maden İşletmeleri Genel Müdürü), Akın Çelik (Soma Eynez İşletme Müdürü), İsmail Adalı (Vardiya Amiri), Ertan Ersoy (Maden Mühendisi), Hilmi Kazık (Vardiya Amiri), Mehmet Ali Günay Çelik (Emniyet Tekn.), Yasin Kurnaz (Vardiya Amiri) ile görüşülmüştür.
Komisyonumuz Aliağa 1 Nolu T tipi cezaevinde Ramazan Doğru, Akın Çelik ve Ertan Ersoy ile; 2 Nolu T tipi cezaevinde Can Gürkan, İsmail Adalı, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve Yasin Kurnaz ile görüşmüştür.
Şirket yöneticileri tek bir ağızdan konuşuyor
Can Gürkan, Ramazan Doğru ve Akın Çelik’in ziyaret sırasında söyledikleri ortak husus şu olmuştur: “Biz her türlü tedbiri almıştık. Bu kazanın olması bizi şaşırttı” Örneğin kazanın olduğu andan bu yana tartışma konusu olan sensörlerin neden değiştirilmediği sorusuna, şirket yetkilileri kendilerinde hata olmadığını belirten cevaplar vermiş ve “zaten el cihazlarımız doğru ölçüyordu’ diyerek yanıtlamışlardır.
Ramazan Doğru: Sabotaj düşük bir ihtimal
Can Gürkan sabotaj ihmali de düşünülmeli derken, diğer görüştüğümüz şirket yöneticilerinden Ramazan Doğru sabotaj ihtimaline ilişkin tezin tüm olasılıklar ortaya konduğunda çöktüğünü söylemektedir. Ramazan Doğru, kazanın neden yaşandığına ilişkin 7-8 tez üzerinde durduklarını ancak her bir tezin antitezi olduğunu ve sabotaj ihtimalini de düşündüklerini ama bu ihtimali yakın bulmadıklarını belirtmiştir.
Depremden olabilir
Yöneticiler, Can Gürkan, Ramazan Doğru ve Akın Çelik bu meselenin çok büyük bir depremle, tektonik bir hareketle olmuş büyük bir olay olduğunu ve eğer kazanın meydana geliş nedeni çözülürse madencilik tarihi için de önemli sonuçları olabilir demektedirler.
Kişisel tespit ve yorum: Bu konuda şirketin avukatlarının tutuklu herkesle konuşarak tek bir sebep üzerinde ağız birliği yaptırdığı ve bu olayın önlenemez olduğu, doğal bir nedenle meydana geldiği ve şirketin kusurlu olmadığı yönünde bir savunma içinde oldukları görülmüştür.
‘Bu şartlar altında madenin açılması hata olur!’
Ramazan Doğru yaptığı değerlendirmelerde “Bunun onda biri kadar bir olay yaşanacağını bilsem bu madeni kapattırırdım” demiştir. Kendisine, madenin yeniden açılmak istendiği hatırladığında ise; “Şu anda bu olay kesin bir şekilde çözülüp sebepleri ortaya çıkmadan bu madeni çalıştırmak hata olur” şeklinde konuşmuştur. Ramazan Doğru “Tahliye olursanız yeniden madencilik yapar mısınız? sorusuna ise; ‘Evet yaparım’ demiştir.
Ramazan Doğru’nun kazaya ilişkin diğer değerlendirmeleri şu şekildedir: “Dünyanın en riskli ve en tehlikeli işini eğitim seviyesi en düşük kişilerle yapıyoruz. Yaşam odası bir çözüm değildi. Ama maske değişim istasyonları, oksijen maskeleri olsa idi, işçimize iyi eğitim verebilseydik, o zaman bir şeyler fark ederdi.”
‘Mevzuatta yok!’
Ramazan Doğru’ya anlattığı önlemleri neden almadığı sorulduğunda ise “mevzuatta yok” cevabını vermiştir.
‘Taşeron sistemi dayıbaşılar ile illegal devam etti’
Taşeron yönteminin 2008’e kadar olduğunu belirten Doğru, 2008 yılındaki kanun değişikliğinden sonra bu kişileri kadroya aldıklarını ama sistemin fiilen olarak dayıbaşılar ile sürdüğünü belirtmiştir.
‘Özür diliyorum’
Ramazan Doğru tüm değerlendirmelerinin en başında: “Böyle bir faciayı yaşattığımız için şehit ailelerinden ve sizlerden özür diliyorum.” demiştir.
Sorular komisyon üyeleri arasında gerginlik yarattı
Komisyonumuzun cezaevi ziyaretinde Soma tutuklularına yönelttiği bazı sorular AKP milletvekilleri ile muhalefet milletvekilleri arasında da gerginlik olmasına neden oldu. “Aldığınız maaş, mal varlığınız, eşinizin AKP’den belediye meclis üyesi adaylığı, işçilerin zorla AKP mitingine götürülmesi” gibi sorular görüşme sırasında gerginlik yarattı.
AKP’liler miting sorusundan rahatsız oldu
Özellikle işçilerin zorla AKP mitingine götürülmesi, kararı kimin verdiği, ya da bunu kimin talep ettiği sorularına, AKP’liler itiraz ederek, bu soruya cevap vermek zorunda değil, biz araştırma Komisyonuyuz denilerek engel olunmak istendi.
Soma Eynez İşletme Müdürü Akın Çelik: Soma Eynez İşletme Müdürü Akın Çelik, bu sektöre işçi olarak başladığını ve maden mühendisi olduğunu belirterek, olayın yaşandığı ilk günlerde ortaya atılan “içeride yüzlerce işçi var, Suriyeliler var, üzerlerine beton dökülüyor” gibi asılsız iddialar yüzünden ailelerin tepkileri ile karşılaştığını, bu tip provokasyonların kendisini çok üzdüğünü, orada kimseyi bırakmamak için yemin ettiğini ve ölümü pahasına da olsa kimseyi orada bırakmadığını belirtmiştir.
‘Filler tepişiyor biz eziliyoruz’
Görüştüğümüz İsmail Adalı (Vardiya Amiri), Ertan Ersoy (Maden Mühendisi), Hilmi Kazık (Vardiya Amiri), Mehmet Ali Günay Çelik (Emniyet Tekn.), Yasin Kurnaz (Vardiya Amiri) ise en büyük korkularının bu işin sonunda parası olanın, güçlü olanın, siyasi bağlantısı olanın kurtulacağı ve suçun tek başına kendi üzerlerine kalacağı yönündedir. Görüştüğümüz işçiler: “Biz yılarca burada kalacağız. Biz diplomalı işiyiz. Biz her gün o madene bembeyaz girip kapkara çıkıyoruz. Bizim gibi 5 arkadaşımız öldü. Filler tepişiyor biz eziliyoruz” demişlerdir.