AKP ile Gülen cemaati arasında başlayan dershane krizi sonrası iki tarafta karşılıklı eleştirilerde bulunmuş ve birbirlerini suçlamışlardı. Gülen cemaati mensupları olayın perde arkasında "eğitim reformu"nun olmadığı, amacın cemaatin faaliyetlerini kısıtlmak olduğunu savunuyor. AKP tarafı ise Gülen cemaatini "kara propaganda" yapmakla suçluyor. Dershane krizi her gün yeni açıklamalarla giderek derinleşirken bugün Taraf gazetesi sürmanşetinde "Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, "Milli Güvenlik Kurulu’nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla, “Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması”, tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş" ifadeleri yer alırken alınan kararda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de imzası yer alıyor.
Taraf gazetesinden Mehmet Baransu'nun imzalı belgeyle yayımladığı haberde iddiaya göre, "MGK kararında, “Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna” ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için, “Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır” deniyor.
Haberde ayrıca MGK tarafından alınan bu kararda, "25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararının altında, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül’ün yanı sıra, beş ayrı bakanın imzası var. Aynı belgeye, MGK üyesi Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur da imza koymuş" iddiasına yer verildi.
Taraf gazetesinden Mehmet Baransu'nun imzasıyla yayımlanan (28 Kasım 2013) haber şöyle:
Milli Güvenlik Kurulu’nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla, “Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması”, tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş.
MGK kararında, “Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna” ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için, “Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır” deniyor. 25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararının altında, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül’ün yanı sıra, beş ayrı bakanın imzası var. Aynı belgeye, MGK üyesi Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur da imza koymuş.
24 Haziran 2004 tarihli MGK toplantısında “Türkiye’deki Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen” konusu da gündeme alınıp konuşuluyor. Toplantıda, Gülen Grubu’nun faaliyetlerinin tasfiye edilmesine ilişkin 15 ayrı karar alınıyor. Karar, iki sayfa hâlinde getirilip, bir üst yazıyla ilgili kişilere veriliyor. 25 Ağustos 2004 tarihinde de tüm kurul üyeleri tarafından imzalanıp, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sunuluyor.
Başbakanlık takip edecek
481 Sayılı MGK Kararı olarak kayda geçen kararda, “Bir eylem planı oluşturulmasının” kararlaştırıldığının altı çizilirken, resmî kurumların atacağı adımlar da tek tek sıralanıyor. Konunun “Psikolojik harekât boyutuna” dikkat edilmesi gerektiği de vurgulanıyor. Gülen cemaatine karşı uygulanacak tedbirler için ise; Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevlendiriliyor.
'Cemaat okulları takip edilmeli'
2004 tarihinde tavsiye kararı olarak alınan MGK kararlarındaki bazı maddeler şöyle: “F.GÜLEN grubunun yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve ilgili diğer kurumlar aracılığı ile yakından takip edilmelidir. Devletin yurt dışında görevli memurları aracılığı ile F.GÜLEN grubu yakından takip edilmeli gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı tarafından ilave tedbirler geliştirilmelidir. F.GÜLEN grubuna ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli ve yasa dışı faaliyetler periyodik olarak BUTKK’na rapor edilmelidir.”
'Öğrenci evlerine engel olunmalı'
MGK kararında Gülen cemaatine ait kurumlar için “Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır” deniyor. Kararda, “öğrenci evleri”ne de vurgu yapılıyor. MGK kararında yasaların etkin hâle getirilmesi vurgulanarak şöyle deniyor: “F.GÜLEN grubunun ‘öğrenci evleri’ kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan ‘öğrenci evleri’ uygulamalarına engel olunmalıdır.”
'Bağış yapanlar izlenmeli'
25 Ağustos 2004 tarihli belgede, MASAK’ın cemaate bağış yapan iş adamlarını takibe alması da şu satırlarla talep ediliyor: “Yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri ve kara para uygulamalarının Maliye Bakanlığı-MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) aracılığı ile takip edilmesi sağlanmalıdır.”
Genelgeler çekilecek
Belgede dikkat çeken önemli detaylardan biri de, Milli Görüş’e yardım edilmesi ile ilgili genelgenin geri çekilmesinin istenmesi. Abdullah Gül’ün, Dışişleri Bakanı sıfatıyla gönderdiği iki genelgenin de geri çekilmesi kararlaştırılıyor. Kararda, Gül’ün Büyükelçiliklere, Gülen okullarına ve Milli Görüş’e yardım edilmesi için gönderdiği 3846 ve 3847 sayılı genelgelerin geri çekilmesi isteniyor.
Taraf’ta yer almıştı
Cemaate karşı MGK’da alınan bu eylem planının var olduğuna ilk dikkati gazeteci Alper Görmüş çekmişti. Görmüş, 24 Şubat 2012’de, Taraf’ taki Medyaironik köşesinde konuyu anlatırken, “MGK 2004’te ‘Cemaat’i takip’ kararı alıyor” başlığı altında şu ifadeleri kullanmıştı: “Soru şöyle: Devletteki ‘Cemaat’le ilgili olduğu düşünülen kadroları tasfiye kararı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasından epeyce önce alındığı iddiası doğruysa, bu karar ne kadar eskiye gitmektedir? Ya da hükümet ile cemaat arasındaki gerilim ne zamandan beri vardır?” Görmüş, MİT’in, cemaat aleyhine çalıştığını ima etmiş ve Darbe Günlükleri’ndeki MGK ayrıntısını şöyle yazmıştı: “Ben, aşağı yukarı 2006’dan beri ‘Hükümet, cemaatin devlet içindeki ağırlığından rahatsız, harekete geçecekmiş’ cümlesini ya da onun türevlerini duymaktayım. Fakat 2004’te Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) Gülen Cemaati’nin takip edilmesine dair bir tavsiye kararı alındığını herkes gibi ben de bilmiyordum. Fakat alınmış. Özden Örnek’in günlüklerinin Haziran 2004 ve Ağustos 2004 MGK’larının anlatıldığı bölümlerinde bu durum şöyle ifade ediliyor:
24 Haziran 2004: Fethullah Gülen konusunda Genelkurmay Başkanı oldukça ağır bir konuşma yaptı ve hükümeti suçladı. Eğer siyasi irade konulup bu konunun üstüne gidilmezse bir felaket olacağını belirtti.
25 Ağustos 2004: Fethullah Gülen ve teşkilatı ile ilgili olarak geçen toplantıda yapılan görüşmeden sonra bu adamın faaliyetlerinin yakından takip edilmesine karar verilmişti, onunla ilgili tavsiye kararı bugün imzalandı. Bilmem ne işe yarayacak.
Özden Örnek ‘Bilmem ne işe yarayacak’ diyor ama, MİT’in MGK kararına dayanarak o günden beri bir çalışma yapmadığını bugün kim güvenle öne sürebilir?”
İşte 2004'te MGK'da alınan "Gülen'i bitirme planı" belgesi: