Enerji Bakanı Taner Yıldız, Ceyhan’dan iki günde bir tanker yüklendiğini ve Kürt petrolünün 39’uncu tankerle yola çıktığını belirtti. Ancak Yıldız giden petrolün tamamının karşılığının Halkbankası’na Kürt yönetimi tarafından yatırılmadığını söyledi. Bakan ayrıca yasadışı dinlemelerle ilgili olarak da "En çok ben dinleniyorum" dedi.
"İrancı bakan" iddilarına da değinen Yıldız, "Hayatımızın kesişen bir noktası olmamış ben görevimden dolayı İran’a gidiyorum. İran ile alakalı yorumlarımı da paylaşabiliyorum. Nasıl oluyor da İrancı olabiliyorsun” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ceyhan’dan tankerlere yüklenen ve dünyaya ulaştırılan Kürt petrolünde 39’uncu tankerin yüklendiğini belirterek “Ancak giden petrolün tamamının karşılığı yatmış değil. Karşı taraftan alıp yatırmamız lazım diyorlar. Biz sözleşmemiz gereki Halkbankası’ndan paranın yatması ve aktarılmasının doğru olacağını söyledik” diye konuştu. Yıldız bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında soruları yanıtladı. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakan’ı Neçirvan Barzani’nin Türkiye ziyaretinin hatırlatılması üzerine Yıldız, “Petrol akışıyla alakalı bir problem yaşanmadığını, onların Bağdat ile bir anlaşma yaptıklarını ve o çerçevede devam ettiklerini söylediler. Sade bir görüşme oldu. Önceden biz sistemi oturtmak için uğraşıyorduk. Şu anda sistem yeni bir gelişme olmazsa oturmuş durumda” dedi.
İki günde bir tanker
Petrol parasının Halkbank ’a yatırılmasıyla ilgili Yıldız şöyle devam etti: “Paranın hepsinin yatırılmadığını görüyoruz. Bir kısım miktarları sonra yatıracaklarını söylediler. Bazı anlaşmalarına göre biraz daha vadesinin uzun olduğunu söylediler. Ama biz sözleşmemiz gereği Halkbankası’ndan paranın yatması ve aktarılmasının doğru olacağını söyledik. Onlar da doğru diyorlar. Başka bir yere yatırdıklarına dair herhangi bir şey söylemediler bize. Sordum, ‘Öyle bir şey yok’ dediler. Karşı taraftan alıp yatırmamız lazım diyorlar. Karşı taraftan sanırım biraz vadeli alıyorlar ama biz net şeylerini istiyoruz. Yani ne kadar. Başka bir yere yatıp yatmadığını da tabii ki merak ediyoruz. Ederiz de. Hukuken bir bağlayıcılığı yok ama bu şekilde olmasının doğru olacağına inanıyoruz. 39. tanker yüklendi. Bu aralar 2 güne bir tanker yükleniyor. Ama paranın hepsi gelmemiş. Ayrıca bir sorun olmaz. Sonuçta petrolün kendisi Irak’ın.”
Türk akımı masada
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Güney Akım Hattı’nın iptal edilmesi hakkında yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise Yıldız, “AB üyesi olan Bulgaristan geçiş izni verdi ama daha sonra da geçiremeyeceğini söylemiş. Putin ‘Bu bizim için olumsuz oldu. Bu git gelleri biz Türkiye’de yaşamıyoruz. Bu manada Sayın Erdoğan’ın, Türkiye’nin sözüne güvenilir bir ülke olarak görüyoruz’ dedi. Önce Gazprom ve Botaş çalışacak. Karşılıklı değerlendireceğiz. Ondan sonra en sonraki çalışmayı sunacağız. Bizim için çok yeni bir proje bu. Üzerinde 1-2 yıl çalışılan bir fizibilitesi oluyordu daha önceden şimdi Karadeniz geçişi için bir şey diyemeyiz belki. Trakya’daki yapısıyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyorlar” dedi.
'AB ve Rusya'dan vazgeçmeyiz'
Rusya’da meydana gelen krizin etkisini de değerlendiren Yıldız, “Bize bu projeyi getiren Rusya. Biz bu projenin ortağı değiliz, değerlendirme aşamasındayız. Ortağı olan ülkeler Almanya, Fransa ve İtalya. Enteresandır AB üyesi ülkeler. AB şikayet ediyor ama ortak olanlar kendi ülkeleri. Türkiye Güney Akım’da bir taraf değil. AB ve Rusya taraf. Türkiye ortak değil, AB ülkeleri ortak. Şu anda Güney Akım açısından Türkiye’yi bağlayan, ‘Rusya zayıfladı mı, güçlendi mi, Türkiye ne kadar zarar eder’ diye bir nokta yok burada. Projenin başındayız ve bütün bunlar ortaya konmak durumunda” dedi. Erdoğan’ın AB ile ilgili açıklamalarını ve AB’nin eleştirileri de anımsatılan Yıldız, “AB’nin yeni bir duruşu olabilir, bizim yeni bir duruşumuz yok. Biz AB’ye giriş sürecimizden de Rusya’dan da vazgeçmiyoruz. Hepsini beraber yürütebilecek durumdayız” diye konuştu.
‘En çok ben dinleniyorum’
Bakan Yıldız yasa dışı dinlemelerle ilgili olarak, “En çok ben dinleniyorum. ‘Niçin en çok bizi dinliyorsunuz’ diye sormamız lazım. Selam Örgütü ile 5-10 yıl önce birileri varmış. Ne birisiyle tanışıyorum ne de görüşmüşlüğüm var ama nasıl, neye dayanarak bir ilgi kuruyorlar onu anlamıyorum. Bir insan biraz içerisinde bulunur. Mesela ‘Şöyle bir ilinti var’ deseler. Ben arkadaşlara baktırdım. Hayatımızın kesişen bir noktası olmamış ben görevimden dolayı İran’a gidiyorum. İran ile alakalı yorumlarımı da paylaşabiliyorum. Nasıl oluyor da İrancı olabiliyorsun” dedi. Neye dayanarak dinlendiğine dair avukatları aracılığıyla yasal girişimde bulunduğunu söyleyen Yıldız, “Ben numaramı hiç değiştirmedim ama onlar neyin üzerinden dinlediklerini değiştirmişler. Farklı gerekçelerle, farklı şekilde dinlediklerinde numaralarını değiştiriyorlar. Onlar beni farklı gerekçelerle dinliyorlar. Bilim, Sanayi Ve Teknoloji Bakanımız Fikri Işık 2 ay önce ‘Yeni bir 6 aylık kayıt bulduk. Şu anda rekor sizde’ diye espri yapmıştı. Kesintisiz 4 yıl” diye konuştu. Şu anda dinlenip dinlenmediği sorulan Yıldız, “Ben bu konuda artık fikir yürütmüyorum. Dinleseler de dinlemeseler de istifimi bozmadan konuşmama devam ediyorum. Kötü bir his” dedi.
TPAO özelleştirmesi kademeli yapılacak
BOTAŞ’in döviz alımlarını merkez bankası’ndan yapmasıyla ilgili bir soru üzerine Yıldız, “Merkez Bankası ve Hazine ile çok iyi bir nokta yakaladık. Piyasa yapısını onlar daha iyi biliyorlar. Biz iyi bir döviz alıcısıyız. Bunu da piyasayı bozmadan yapıyor olmamız lazım. Çünkü döviz fiyatı düştüğü anda BOTAŞ’ın TL maliyeti de düşüyor. Sırf o müdahaleden dolayı yüzde 3 civarında düştü. Yüzde 3 bizim için büyük para. 1,2 milyar dolar da 40 milyon dolara denk geliyor” dedi. TPAO’nun özelleştirilmesi hakkında bir soruyu yanıtlayan Yıldız, “Kademeli olacak. Yüzde 15 arkasından yüzde 51’e kadar halka açmakla, blok satışla, bunların sistematiğini özelleştirmeyle kurup yapmanın doğru olacağını inanıyorum” dedi. Doğalgaz için maliyet bazlı fiyat uygulamasıyla ihtiyacı olan tüketicinin desteklenmesi yönünde çalışma olup olmadığı sorulan Yıldız, “Tamamen piyasa liberalleşmeden bu durum ideal manada olmaz. Piyasa tamamen liberalleşmedi. Özel sektöre devretmek istiyoruz bu sefer Rusya devretmiyor. Biz yüzde 20’lere kadar kamu ağırlığını düşürmeye çalışıyoruz” dedi.