İstiklal Caddesi'nde 7 Eylül'de İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) mezunu 23 yaşındaki Halit Ayar'ı bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin dava başladı. Halit Ayar'ı bıçakladıkları iddiasıyla tutuklu bulunan sanıklar Emra Yaşar ve Erhan Kurdal hâkim karşısına çıktı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı mart ayına erteledi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Emra Yaşar ve Erhan Kurdal getirildi. Bıçaklanarak öldürülen Halit Ayar'ın annesi Hanife Ayar, babası Mehmet Ayar ve olay gecesi yaralanan mağdurlar Mustafa Sinan Nalçacı ve Tolga Ozan duruşmaya "müşteki" sıfatıyla katıldı. Halit Ayar'ın ailesinin avukatı, mağdur ve sanık avukatları salonda hazır bulundu. Sanıkların salona girmesiyle birlikte Halit Ayar'ın annesi ve kız kardeşi gözyaşlarını tutamadı. Duruşmada, sanıkların kimlik tespiti yapıldıktan sonra savunmaları alındı.
"Kendimi korumak amacıyla bir iki tekme attım"
Sanıklardan Erhan Kurdal savunmasında, "O gün gezmeye çıktık Taksim'de Emra ile. Olay zamanı karşı taraftan bir bardak bira istedim. Kavga nedenini bilmiyorum. Alkolün vermiş olduğu cesaretle kavgaya tutuştuk. Karşı tarafın söylediği gibi kimseyi gasp etmedim. Vefat eden arkadaştı sanırım, 2 tekme attım ona. Bira şişesini salladım ama denk getirdiğimi hatırlamıyorum. Ben arkama döndüğümde yerde birisi yatıyordu. Karşı taraf 3 kişiydi. Olay yerinde karşı tarafla birlikte bira içmedik. Birayı verdiler bana, kavgaya tutuştuk. Kendimi korumak amacıyla bir iki tekme attım. Bıçaklanma anını görmedim. Bardağı yere vurarak kırdım. Saldırdıktan sonra cam kırıklarının isabet edip etmediğini bilmiyorum" dedi.
"Olayı ayırmak istedim, rastgele bıçak salladım"
Sanık Emra Yaşar savunmasında, olay günü Kırklareli açık cezaevinden 1 haftalığına izne geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"Şans eseri izne geldiğimde Erhan ile karşılaşmıştık. Olay günü Kocamustafapaşa'da bir parkta alkol alıyorduk. Erhan yanıma geldiğinde parası yoktu. Akşam 8'e kadar takıldık. Erhan bana ısrarla Taksim'e gidelim dedi. Önce eve gittik Erhan'la. Erhan'ın evden bıçak aldığını gördüm. Erhan'ın saldırgan bir yapısı vardı. Kocamustafapaşa'da başımıza büyük bir felaket gelmesin, Erhan bir şey yapmasın diye bıçağı ondan aldım. Tekel bayiine teslim etmek istedim bıçağı. Tekel bayii kabul etmedi. Erhan İstiklal Caddesi'ne çıkmadan bir bayanla buluştu. Sonra gece İstiklal Caddesi'ne gittik. Karşı taraf 3 kişiydi. Erhan karşı taraftan bira istemiş olabilir. Kalkıp karşı taraftan bir arkadaş tokat attı Erhan'a. Erhan'ın ağzından burnunda kan geliyordu. Ben namusum ve şerefim üzerine olayı ayırmak istemiştim. İçlerinden birisi bana vurdu. Can havliyle bıçağı alıp saldırdım. Rastgele bıçak salladım. Polis diye bağırdıklarında kaçtım. Ailemin yanına gittim. Ailem teslim olmamı söyledi. Pişmanım kimseyi gasp etmedim. Bir can gitmiş. Savunulacak bir yanı yoktur. Vereceğiniz cezaya razıyım" dedi.
Halit Ayar'ın yanında olan arkadaşları konuştu
Duruşmada, saldırıda yaralanan müşteki Mustafa Sinan Nalçacı da olay gününe ilişkin görgülerini anlattı. Müşteki Nalçacı, "O gün Şişhane metrosu önündeki durakta oturuyorduk. Bu iki sanık geldi. Aralarında yarım metre mesafe vardı. Sanık Erhan 'biranız var mı?' dedi. 'Var' dedik. Elinde şişe vardı. Şişesine bira koyduk. Diğer arkadaşını kast ederek 'arkadaşın şişesi yok 2 tek atın' dedi. Şurada tekel bayi var oradan alabilirsiniz dedik. Sana mı soracağım lan dedi. Olay çıkmasın diye Erhan'a sarıldım. Ne yapıyorsun hepimiz kardeşiz dedim. İki sanık Tolga'yı yumrukluyorlardı. Sanık Emra yanıma geldi. Biz onla yumruklaşmaya başladık. Bıçağını çıkardı. Tolga'ya bıçakları var diye bağırdım ve koşmaya başladım. Bıçak önce kol dirseğime sapladı. Koşuyordum. Arkama baktığımda Tolga geliyordu ama Halit yere düştü. Sanıkların ikisi Halit'in üzerine çullandı. Aynı anda biri bıçaklıyor, biri tekmeliyordu. Dondum kaldım. Sonra yardıma koştum. Sanık Emra bu kez beni 5 kere farklı yerlerimden bıçakladı" diye konuştu.
Müşteki Tolga Ozan da, olay gününü anlatarak sanık Emra'nın kendisine de bıçakla saldırdığını bir parmak mesafeyle sıyırdığını söyledi.
Duruşmada, mahkeme başkanı öldürülen Halit Ayar'ın annesi Hanife Ayar'a başsağlığı dileyerek davaya katılma talepleri olup olmadığını sordu. Anne Hanife Ayar, "Ben iki şahıstan da şikâyetçiyim. Nasıl bir insanlık bu. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Oğlumun arkadaşlarının söylediklerine inanıyorum. Onlar 15 seneden beri arkadaşlar. Oğlumun kanının yerde kalmasını istemiyorum. Davaya katılma talebim vardır" dedi. Baba Mehmet Ayar ise, "Evladımı katledenlerden davacıyım. En ağır ceza neyse onu almalarını istiyorum. Gün yüzü görmesinler. Başka ailelerin canı yanmasın" diye konuştu.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
Mahkeme heyeti, mağdurlar Mustafa Sinan Nalçacı, Tolga Ozan ve öldürülen Halit Ayar'ın annesi müştekiler Hanife Ayar ve babası Mehmet Ayar'ın suçtan zarar görme ihtimallerini dikkate alarak katılma taleplerini kabul etti. Heyet, olayın yeterince aydınlanmış olduğu gerekçesiyle tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verdi. Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek otopsi raporunun beklenmesine karar veren mahkeme, rapor geldiği takdirde duruşmanın beklenmeksizin dosyanın esasa ilişkin görüşünü açıklaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar verdi. Heyet sanıkların suçlarının vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Mart 2020 tarihine erteledi.
Duruşma sonrası açıklama
Duruşma sonrasında Halit Ayar'ın annesi Hanife ve babası Mehmet Ayar ile avukatları Ertuğrul Burultay adliye önündeki meydanda basın açıklaması yaptı. Anne Hanife Ayar, "Yargının yerini bulmasını istiyoruz. Suçlular cezasız kalmasın, Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakalım arkada. Yargının ve adaletin olduğu bir Türkiye olsun. Artık yeter, bu kadar kan dökülmesin" dedi.
Halit Ayar'ın babası Mehmet Ayar, "Yargı süreci devam ediyor. Söyleyecek fazla birşeyimiz yok. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. En ağır cezayla cezalandırılmasını istiyoruz. Başka canlar yanmasın. Başka anne babalar üzülmesin" diye konuştu. Avukat Ertuğrul Burultay ise yargılamanın hızlı sürdüğünü, gelecek celse karar çıkmasının muhtemel olduğunu belirterek "Ancak ceza infaz yasası onları bir şekilde cezalarını tam olarak çekmeden maalesef yeniden suç işlemelerine olanak tanımakta. Bu sebeple ceza infaz yasasının yeniden gözden geçirilerek mahkumların ıslah edilmesi koşuluyla salıverilmesi, bu sebeple tekrar bu vakaların yaşanmaması gerekmektedir" dedi.