Gaziantep'te "hırsızlık" ve "mala zarar verme" suçlarından tutuklanan bir şüpheli, yargılama sonucunda beraat edince hakkında tahliye karar verildi. Ancak tahliye yazısı adliyeden cezaevine gönderilmeyince 23 yaşındaki genç, hakkında tahliye kararı verilmesine karşın yaklaşık 4 ay cezaevinde kaldı. Durumun anlaşılması üzerine O.C.K, 4 ay sonra tahliye edildi. Tahliye yazısını göndermediği tespit edilen zabıt katibi hakkında ise dava açıldı. Gencin avukatı Mehmet Erdem, Adalet Bakanlığı aleyhinde 1 milyon TL'lik tazminat davası açtı.
DW Türkçe'nin ulaştığı bilgilere göre, "yargıdaki pardon vakası" olayı şöyle gelişti: Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında şüpheli O.C.K. "Herkesin Girebileceği Bir Yerde Bırakılmakla Birlikte Kilitlenmek Suretiyle Hırsızlık ve Mala Zarar Verme" iddiasıyla 28 Aralık 2020 tarihinde tutuklanarak cezaevine konuldu.
Bir aylık tutukluluk sonrasında beraat etti
Savcılık, şüpheli K. hakkında aynı suçlardan dava açtı. Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 21 Ocak 2021 tarihinde görülen karar duruşmasında sanık K. hakkında tüm suçlardan beraat etti. Mahkeme, aynı zamanda K.'nın tahliyesine de hükmetti.
Tahliye yazısı gönderilmedi, cezaevinde unutuldu!
Mahkeme, sanığın tahliyesi için Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı Esas Masasına aynı gün UYAP sisteminden müzekkere gönderdi ve tahliye işleminin yapılmasını istedi. Esas Masası'nda görevli zabıt katibi M.C.A. iddiaya göre ekranına düşen tahliye müzekkeresini savcı onayına sunmadı. Sanık bu nedenle tahliye olamadı.
Bu arada cezaevine dönen sanık K. bavulunu toplayarak infaz koruma memurlarının kendisini dışarı çıkarmasını bekledi. Ancak gün içinde bir haber gelmeyince durumu infaz koruma memurlarına bildirdi. Buna karşılık memurlar, "bize yazı gelmedi" yanıtını verdi. Sanık K. ise "Duruşmaya SEGBİS ile bağlandım. Yanlış duydum o zaman" dedi.
4 ay sonra ancak özgürlüğüne kavuşabildi
Sanık K., sesini ancak 4 ay sonra duyurabildi. 25 Mayıs 2021'de savcılığın durumu öğrenmesi üzerine tahliye kararı, cezaevine gönderildi ve O.C.K. aynı gün özgürlüğüne kavuşabildi.
Zabıt katibine dava: Sehven yaptım
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, olay nedeniyle zabıt katibi hakkında soruşturma başlattı. Savunması alınan M.C.A., olay tarihinde 72 ayrı tahliye müzekkeresinin tarafınca kayıt edilmiş olduğunu, diğer tahliyelerde herhangi bir sorun yaşanmadığını, söz konusu olayın ise personel eksikliği ile iş yoğunluğundan ve kendisinde mevcut epilepsi rahatsızlığının meydana getirdiği günlük aktivitelerin engellenmesinden kaynaklı olarak "sehven gerçekleşmiş olduğunu" savundu.
Bununla birlikte mahkemelerin hemen hemen tamamına yakınının Esas Masası ile birlikte ilgili ceza infaz kurumlarına da tahliye kararlarını gönderdiklerini anımsatan M.C.A, ancak söz konusu olayda mahkemece bu yönde işlem yapılmadığını, olayda diğer personellerin asli kusurlu olduğunu savundu.
Savcılık, soruşturma sonucunda zabıt katibi hakkında "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma" dava açtı. İddianamede, şüphelinin görevi kapsamında mağdura ait tahliye kararını UYAP üzerinden açıp okumasına ve kayıt etmesine rağmen, söz konusu kararı ilgili ceza infaz kurumuna gönderilmek üzere görevli Cumhuriyet Savcısının onayına sunmayarak ve görevinin gereklerine aykırı olarak ihmali davranışla kişi mağduriyeti ve kamu güvenilirliğinin zedelenmesine, ayrıca mağdurun 4 ay gibi bir süre haksız yere ceza infaz kurumunda kalmasına sebebiyet verdiği anlatıldı.
Adalet Bakanlığı'na 1 milyon TL'lik dava
Mağdurun avukatı Mehmet Erdem, olay nedeniyle Adalet Bakanlığı aleyhinde 1 milyon TL manevi tazminat davası açtı. Sanığın görevinin gereklerine aykırı olarak ihmali davranışla müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, kamu güvenilirliğinin zedelenmesine de yol açtığını kaydeden Erdem, DW Türkçe'ye şu açıklamayı yaptı:
"Müvekkilim beraat ettiği halde 4 aydan daha uzun bir süre haksız yere ceza infaz kurumunda kalmıştır. UYAP sistemi üzerinden tahliye müzekkeresinin anında cezaevine gönderebildiği dikkate alındığında müvekkilimin maruz kaldığı durum çok vahimdir. Bu mağduriyete ihmali olan kamu görevlisi hakkında ceza yargılaması derdesttir, burada dürüst bir yargılama ile sanığın cezasızlıkla zırhı ile korunmayıp gerekli cezayı almasını ummuyor, biz de bunun için mücadele edeceğiz."