Gündem

Tahliye edilen Önder, T24’e konuştu: Cezaevleri, bu ülkede barış ve demokrasi mücadelesi verenleri bekleyen doğal bir istasyon oldu

04 Ekim 2019 18:07
Gökçer Tahincioğlu

Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı sonrası tahliye edilen HDP’li Sırrı Süreyya Önder, “Bu ülkede barış ve demokratikleşme için mücadele edenleri bekleyen bir doğal istasyon cezaevleri. Ama iyimser olmak istiyorum. Barış, en önemli çözüm. Kangrenleşmiş birçok sorunun bu yolda atılan adımlarla çözüleceğini düşünüyorum” dedi. Milletvekilliği için aday olmadığı dönemde de artık siyaseti parlamentoya girmek boyutuyla yapmak istemediğini söylediğini anımsatan Önder, “Aday olmama kararım da bununla ilgiliydi, siyasetin o boyutu benim için geride kaldı. Daha genç arkadaşlar bunu sürdürüyorlar. Kitap çalışmama, senaryolara yoğunlaşacağım” diye konuştu. Önder, cezaevindeki HDP eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak’la projeler ürettiklerini belirterek, “Film konusunda çalışmalarımız var” dedi.

Tahliye edilen Önder, ilk işinin rahatsızlığı süren annesini ziyaret olacağını söyledi. 10 aydır cezaevinde, tek kişilik hücrede olduğunu anlatan Önder, 2013’teki konuşması nedeniyle aldığı cezanın Anayasa Mahkemesi’nce hak ihlali olarak değerlendirilmesi için de şu yorumları yaptı:

"Barış Akademisyenleri kırılma noktası"

“Anayasa Mahkemesi’nin Barış Akademisyenleri için verdiği hak ihlali kararını bir kırılma noktası olarak değerlendirdim. Çünkü toplumsal barış talebi epeydir kriminalize edilmiş durumdaydı. Bu anlamda onun bir önemli gelişme sürecini tetikleyebileceğini düşündüm. Fakat burası Türkiye ve malum çok kaotik bir sürecin içindeyiz. Nereye evrilir, nasıl olur, bu açıkçası barış ve demokratikleşme talebinin yaygınlaşması ile sahiplenilmesi ile doğru orantılı olacak. Bana özel bir karar olduğunu düşünmedim ama dava dosyası ve mahkemenin safahati bütün kamuoyunun gözleri önündeydi.”

"İçimdeki burukluk"

Önder, aynı davada yargılandıkları Demirtaş’ın dosyasının Anayasa Mahkemesi’nce ele alınmaması için de şöyle konuştu: “Önce içimdeki burukluğu ifade etmem gerekiyor. Bireysel başvurular benzer şeyler içerdiğinde aslında birlikte ele alınıyordu. Böyle olmalıydı ama bu şekilde gelişti. En kısa sürede Selahattin bey bakımından da, diğer arkadaşlar açısından bu gelişmelerin yaşanmasını diliyorum.

"Hukuki değil siyasi"

Siyaseten bir süreç çalışıyor. O yüzden yargısal boyutla ilgili bir şey söylemek manalı değil. En kısa sürede bütün arkadaşlarımızın, bu talep nedeniyle cezaevinde olan, işinden, aşından olanların haklarının iade edilmesini bekliyorum.

"İyimser olmak istiyorum"

Bu ülkede barış ve demokratikleşme için mücadele edenleri bekleyen bir doğal istasyon cezaevleri. Ama iyimser olmak istiyorum. Barış, en önemli çözüm. Kangrenleşmiş birçok sorunun bu yolda atılan adımlarla çözüleceğini düşünüyorum.”

Senaryo ve kitap

Önder, siyasete devam edip etmeyeceği konusunda da şunları söyledi: “Bu ülkede siyaset vekillik gibi algılanıyor. Daha önce de söylemiştim. Aday olmama kararım da bununla ilgiliydi. Siyasetin o boyutu benim için geride kaldı. Daha genç arkadaşlar bunu sürdürüyorlar. Kitap çalışmama, senaryolara yoğunlaşacağım. Selahattin beyle, cezaevindeyken de yazışıyorduk. Hakiki üretimin odağı neredeyse cezaevine kaymış durumda. Gültan Kışanak’la da öyle bir çalışmamız var. Bir film üzerine çalışıyoruz. Bunu sürdüreceğiz.”