Diyarbakır Barosu tarafından eski başkanları Tahir Elçi öldürülüşünün araştırılması için 20 kişiden oluşan komisyonun çalışmaları istenilen hedefe ulaşma yolunda. Cinayet anına ilişkin tüm görüntüleri İsviçre’ye de gönderen komisyon, aynı zamanda eş zamanlı olarak İstanbul’da da çalışmalarını sürdürüyor. İsviçre’den gelecek olan rapor henüz hazır değil, ancak cinayetin animasyonu lazer tarama sistemi yöntemi ile yapılacak.
Birgün’den Zeynep Yüncüler’in haberine göre, Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare’nin yer aldığı Yenikapı Caddesi, bölgenin Dünya Kültür Mirası’na alınma aşamasında mimarlar odası ve belediye tarafından lazer tarama sistemi kuruldu. Cinayetin aydınlatılmasına ilişkin çalışmalarını sürdüren komisyon, bu sistem ile olay anına ilişkin animasyonu tamamlamak üzere. Aynı zamanda, olay anına ilişkin haber ajanslarından toplanan 8 görüntü şu anda İstanbul’daki komisyon ve İsviçre Barosu tarafından tek bir ekranda 4 karede izlenebiliyor. Komisyonun şu andaki çalışmaları ise o 8 görüntüyü tek bir ekranda 6 ve ardından ise 8 kareye bölebilmek. Böylece olay anına ilişkin ortaya çıkacak animasyon ile bahsi geçen görüntüler istenilen ekran sayısına bölündüğünde cinayet netleşecek.
O polis mi?
Önceki gün HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya’nın Elçi’yi vuran kişinin görüntülerle tespit edildiğini iddia etmesinin ve “Bu kişiyi zanlı olarak dinlemediler, tanık olarak dinlediler ve gönderdiler” demesinin ardından, akıllara yaklaşık bir ay önce, şüpheli olmasına rağmen savcılığın tanık beyanı aldığı, bu yüzden soruşturma kapsamında odak noktası olan o polis akıllara geldi. Kaya’nın iddiası üzerine, herhangi bir kesin bilgi soruşturmanın seyri ve beklenen animasyon nedeniyle alınamadı.
Ancak eğer doğru ise, ikinci bir ‘tanık beyanı alınan şüpheli’ vakası söz konusu. Kaya’nın bu iddiasının ardından, Diyarbakır Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen söz konusu olay anına ilişkin tanıkların ve şüpheli olsa da imzası tutanaktan kaçırılan polislerin ifadelerini aktardı.
Özmen, “Mardin Kebap Evi’nin yanında Balıkçıkçılarbaşı’na Tahir Elçi’nin vurulduğu yere doğru, yani caminin karşısında bir metrelik mesafede olan Dökümcüler Sokak’taki görüntülerde sadece hafifçe kafasını minareye uzatan 2 şahıs var. Bu görüntülerin üzerine bir tanık bize başvuruda bulundu. Tanık da beyanında, o sokakta iki kişinin bulunduğunu, bir ara sokağa doğru çıktığını ve hafif dizini kırmak suretiyle Tahir Elçi’nin olduğu yere doğru ateş ettiğini söyledi. Göstericiler tarafından vurulan mavi montlu bir polis de şunu diyor: “Dökümcüler sokakta 2 polis memuru vardı. Ben bunlardan birini tanırım İsmini bilmem ama tanırım. İstihbaratta çalışır” Tüm bunların dokümanını oluşturduk, sonra bu şahıs savcılığa geldi ifade verdi. Yalnız o şahsın da ifadesi tanık olarak alındı. Muhtemelen görüntülerden tespit edildi. Mesele bu şahsın olay tutanağında imzası yok. Orada kaç polis varsa usule göre onun imzalaması gerekiyor. Olay tutanağında o sicil numarasıyla bir imza da yok. Hüda Kaya’nın muhtemelen kastı budur. “
“İki değil üç kişiydik”
Özmen, ifadesi tanık olarak alınan şüpheli polisin beyanı hakkında ayrıntılara devam ediyor: “O polis ifadesini şöyle sürdürüyor: “Doğrudur ben olay günü orada bulunuyordum. Yalnız biz orada iki polis memuru değil, 3 polis memuruyduk. Bize verilen talimatta bu Kuyumcular Çarşısı tarafına yani Dökümcüler Sokak’ın Yenikapı tarafı değil, arka tarafa doğru yetkili amirler tarafından birden güvenlik almamız istendi. O nedenle biz sokağın içerisindeydik. Biz Yenikapı sokağa hiç çıkmadık. Olay bittikten sonra zırhlı araç geldi ve minareye doğru indi. Bir perdeleme yaptı. 15’er saniye aralar ile o sokaktan çıkıp Balıkçılarbaşı’na doğru gittik“ Görüntüleri incelediğimiz zaman doğrudur 15’er saniye aralarla çıkılıyor sokaktan. Ama iki polis çıkıyor 3 polis değil. Yani görüntülere göre ilk tanığın ifadesi doğru çıkıyor. Çelişki burada ağırlıklı.”