Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin 28 Kasım 2015'te tarihi Dört Ayaklı Minare'nin önünde çıkan çatışmada öldürülmesine ilişkin davada, savcı mütalaasını verdi. Firari PKK'lı Uğur Yakışır'ın 'olası kastla ölüme sebebiyet verme' suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle, olayın meydana geldiği gün görevli polisler S.T., F.T. ve M.S.'nin 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapisle yargılandığı davada savcı, tutuksuz sanıklar S.T., F.T. ve M.S. için beraat talep etti.
Mütalaada, “Müsnet suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanıkların Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2 (e) maddesi gereğince ayrı ayrı beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” denildi.
Cumhuriyet savcısının, 25 Nisan günü Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu mütalaasında, şu ifadeler kullanıldı:
“Olay yerinde görevli polis memuru sanıklar S.T, F.T. ve M.S. ile adı geçen teröristler arasında gerçekleşen silahlı çatışma anında nereden geldiği yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilemeyen kurşun ile maktulün hayatını kaybettiği kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak sanıklar S.T, F.T. ve M.S'nin maktule yönelik olarak atılı 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında, amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olan ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden birisi olan 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/2 maddesi ile garanti altına alınan masumiyet karinesi uyarınca, müsnet suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanıkların Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2 (e) maddesi gereğince ayrı ayrı beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur."
Davanın karar duruşması 12 Haziran’da görülecek.
Diyarbakır Barosu: Tahir Elçi suikastı cezasız kalmayacak
Diyarbakır Barosu, savcının beraat talebine tepki göstererek, "Tahir Elçi dosyasının cezasız kalmaması için 12 Haziran 2024 tarihli karar duruşmasına tüm meslektaşlarımızı davet ediyoruz" çağrısında bulundu.
Baronun sosyal medya hesabından "Tahir Elçi suikastı cezasız kalmayacak" başlığıyla yapılan paylaşımda, "Mahkemenin, suikastın aydınlatılması yönündeli delillerin toplanmasına ilişkin taleplerimizi reddetmesi, bugün itibariyle tarafımıza tebliğ edilen savcılık mütalaası; ilk günden itibaren suikastı aydınlatma yönünde yargısal ve siyasal bir iradenin olmadığı yönündeki bütün iddia ve görüşlerimizi doğrulamıştır. Diyarbakır Barosu, Elçi ailesi ve Tahir Elçi'nin tüm hukukçu dostları, failsiz bırakılmak istenen yargılama sürecine karşı etkin bir hukuk mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.
Bu vesileyle 12 Haziran 2024 Çarşamba günü saat 10:00'da Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek karar duruşmasına tüm hukukçu dostları ve insan hakları savunucularını davet ediyoruz" denildi.
"O karanlık gün bir gün muhakkak aydınlanacaktır"
Davadaki gelişmenin ardından açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı ve davanın avukatlarından Nahit Eren ise "Onlarca kamera önünde katledilen Baro Başkanımız Avukat Tahir Elçi dosyasında, 8 yılın sonunda, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıkların beraati yönünde mütalaa verdi. O karanlık gün bir gün muhakkak aydınlanacaktır" açıklamasında bulundu.
Ne olmuştu? Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'ın Sur ilçesinde tarihi Dört Ayaklı Minare'nin önünde bir basın açıklamasının ardından çıkan silahlı çatışmada başından vurularak öldürüldü. Gazi Caddesi'nde güvenlik güçleri ile iki PKK'lı arasında silahlı çatışma çıkmış, polis memurları Ahmet Çiftasan ve Cengiz Erdur hayatını kaybetmiş, Tahir Elçi ve bir grup gazeteci de çatışmanın ortasında kalmıştı. Tahir Elçi'nin öldürülmesinin ardından Sur'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Elçi'nin ölümüne neden olan merminin çekirdeği, olay yeri incelemesi 5 ay sonra yapıldığı için bulunamadı. Tahir Elçi'nin ölümüne yol açan kurşunun hangi silahtan çıktığı ve kim tarafından ateşlenmiş olabileceğine dair bir rapor 2019'da Diyarbakır Barosu tarafından yayımlandı. Londra merkezli uluslararası araştırma şirketi Forensic Arhitecture'ın katkısıyla hazırlanan rapor, Elçi'nin olay yerinde bulunan üç polisten birinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmiş olabileceği sonucuna vardı. Davada olay günü aynı sokakta görev yapan polis memurları F. T., S. T. ve M. S., “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 2 ila 6 yıl, firari sanık Uğur Yakışır ise “olası kastla ölüme sebebiyet verme” suçundan üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanıyor. Elçi’nin avukatları, soruşturma aşamasında dosyada delillerin eksik toplandığını savunuyor, olay yeri keşfinin yapılmadığını hatırlatarak bazı polis ve amirlerin dinlenmesini istiyorlar. Birçoğu gergin geçen davada Elçi’nin avukatları, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesini ve Elçi’nin vurulduğu yeri gösteren Mardin Kebap Evi’nin kamera kayıtlarının incelenmesini istiyor. |