Trump iktidara geldiği günden beri şüphesiz çok konuşulan liderlerden. Gazetecileri 'halk düşmanı' ilan etmesinden tutunda adının türlü skandallara karışmasına kadar kural nizam tanımayan tavrıyla dikkat çekiyor. Popülist siyasetin ağdeta vücut bulmuş hali. Üstelik son günlerde ABD siyasetinin bir porno yıldızı, bir Playboy güzeli ve bir papaz üzerinden şekillenmesinin baş aktörü. Hürriyet yazarı Taha Akyol, 'Trump gidici mi?' sorusunu köşesinde gündeme getirdi. Trump'ın dünyanın ve ülkesinin başına 'bela' olduğunu, yargı ve basınla sorunlarını hatırlatarak, "Trump azledilirse yerine gelecek evanjelik Mike Pence onu aratır mı?" vurgusu yaptı.
"Trump’ın partisinde de tepkiler var"
Yazar Akyol, Amerika'da ve dünyada 'Trump' tan duyulan rahatsızlığı ve ülkesinde azledilmesi yönündeki tartışmaları konu edindiği yazısında şu noktalara değindi:
"Ama Amerika gibi çok güçlü bir devletin başında olduğu için dünyanın başına bela oluyor...
Amerika gibi kuvvetler ayrılığının köklü şekilde kurumlaştığı bir devletin başında olduğu için soruşturmalarla kendi başı da belada.
Trump ve Yargı
20 Ocak 2017’de göreve başlayan Trump’ın ilk işi 7 Müslüman ülkeden gelen yolcuları yasaklayan Başkanlık Kararnamesi çıkarmak olmuştu.
29 Ocak’ta New York Federal Mahkemesi yürütmeyi durdurdu. Yargıç Ann Donnelly kararnameyi anayasaya aykırı bulmuştu.
Böylece Trump, kuvvetler ayrılığı ilkesiyle tanışmış oldu.
Amerika’da adalet bakanları aynı zamanda “genel savcı”dırlar. Trump bu göreve seçimlerde kendisini destekleyen eski senatör Jeff Sessions’ı atadı.
Rodestein da Trump hakkındaki soruşturmayla ilgili savcı Robert Mueller’i görevlendirdi...
Trump büyük şoktaydı. Siyasi yandaşı olduğu halde adli soruşturmada kendisini korumayan Sessions’ı suçlayıp duruyordu.
Sessions şu açıklamayı yaptı:
“Ben Genel Başsavcılık görevini üstlenirken Adalet Bakanlığı’nın uygunsuz siyasi mülâhazalardan etkilenmemesi için yemin ettim.”
Savcı Robert Mueller soruşturmaya devam ediyor.
İki soruşturma daha
Rusya ile ilişkilerden başka Trump’a uzanan iki soruşturma daha var.
Amerikan yasalarına göre seçim harcamaları açık ve şeffaf olmalıdır; başka amaçlar için kullanılmamalıdır. Trump ise seçimler için topladığı paralardan geçmişte beraber olduğu porno yıldızı ve Playboy modeli iki kadına sus payı olarak ödeme yaptırmış... Avukatı Michael Cohen, daha ağır cezadan kurtulmak için bunu itiraf etti.
Trump “Bu kadınlara kendi cebimden ödedim” diye savunma yapıyor!
İkincisi, Trump’ın kampanya direktörü Paul Manafort finansman yasalarını ihlalle ilgili 18 suçlamadan 8’inde jüri tarafından suçlu bulundu.
New York Times başyazısında kongre üyelerini “göreve çağırdı”.
Geçen hafta da 350 gazete Trump’ı protesto eden başyazı yayınladılar.
Bu da medya tarafı...
Trump’ın partisinde de tepkiler var.
Trump hakkında “azil” mekanizması işletilir mi göreceğiz, ama başının belada olduğu açık.
Trump azledilirse yerine gelecek evanjelik Mike Pence onu aratır mı?"
Yazının tamamı için tıklayın