Karar yazarı Taha Akyol, köşe yazısında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "artı ve eksileri"ni yazdı.
"Şimşek’in tekrar göreve çağrılması 2014’ten beri, hele de CB sisteminde izlenen politikaların yanlışlığının tescilidir" diyen Akyol'un köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Mehmet Şimşek “para ve maliye politikaları” alanıyla sınırlı ortodoks politikalar uyguladı. Türkiye ödemeler dengesi krizi tehlikesinden kurtuldu. Merkez Bankası net rezervleri artı’ya geçtiği gibi risk pirimi de düştü. Enflasyonda da bir miktar düşme bekleniyor.
Bunlar Şimşek’in başarılarıdır. Listeye başka maddeler de eklenebilir. Fakat…
Şimşek göreve geldiğinde Turgut Özal ve Kemal Derviş gibi bir 'istikrar programı' ortaya koymadı. OVP ile yetindi. Ekonomi yönetiminde sadece Merkez Bankası yönetimini değiştirdi, güvenilir, rasyonel bir ekip getirdi. Başka? Başka yok…
Bu durum Şimşek’in yetkisinin 'para ve maliye' hatta esasen 'para politikası' ile sınırlı olduğunu gösteriyor. “Yapısal reformlar” diyor ama adını koymuyor.
Şimşek göreve geleli bir yıl doldu, para ve maliye politikalarıyla ihracatın teşviki dışında 'yapısal' denilecek bir reform yok. Zorunlu vergi reformu, yeni konuşuluyor ve sorunlu gözüküyor.
Mesele sadece gecikme değil. Şimşek’in yetkilerinin sınırlı ve süresinin belirsiz olması baştan beri piyasalarda tereddütler yaratıyor, enflasyonla mücadeleyi ve yatırım gelmesini zorlaştırıyor. Bu da enflasyon beklentisinin kırılmasını geciktiriyor. Bu yüzden, 'en zoru' geride kalmış değil."