Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin, yaklaşık bir yıldır süren operasyon sonucunda Rakka'nın IŞİD'den tamamen kurtarıldığı yönündeki açıklamasını yorumluyor.
"Zor ve çetin bir mücadele verilerek sağlanan zaferin verdiği rahatlamaya rağmen coşkunun izi yok. Cihatçıların boyunduruğundan kurtulanları enkaz altında bir yaşam bekliyor. Kökten dinciler sadece yıkılmış evler, mayın döşenmiş caddeler ve yoksulluk bırakmadı. Bölgedeki barışcıl birlikte yaşamı temelden tartışmaya açmayı başardılar. Haset ve hor görmeden oluşan zehirli bir karışım bıraktılar geride. Bu etkisini gösteriyor. Ortadoğu'nun gelecekte krizlere karşı sağlam durabilmesi için iki eksiği var: Güvenilir ve sözünü geçirebilen düzenleyici güçler ile bir fikir ya da hiç olmazsa bir vizyon. Çözümlenmeyen sorunlar cihatçıların bilinen yöntemlerle geri dönmesini sağlar: Dünya onların kanlı terörleriyle öngörülemeyen bir süre yaşamak zorunda."
Nürnberger Zeitung ise Kerkük nedeniyle Irak hükümeti ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında yaşanan gerginliği ele alıyor.
"Bütün bölgenin geleceği için artık belirleyici olan, Kürtlerin şu ana kadarki koalisyon partnerlerinin 'ihanet' olarak gördükleri tavrından nasıl sonuçlar çıkaracağı. Bu noktada Kürtlerin Sünniler gibi başka partnerler arayıp, Alman silahlarının da yardımıyla Bağdat'taki Şiiler ve onların İran ve Lübnan'daki destekçilerine karşı cephe oluşturması akla geliyor. Bu senaryo, bölgedeki koşullar açısından alışılmadık bir durum olmasa da, Ortadoğu'nun geneli için tam bir korku senaryosudur."
Stuttgarter Zeitung AB devlet ve hükümet başkanlarının Brüksel'de biraraya geleceği, iki gün sürecek AB zirvesini ele alıyor yorumunda:
"AB'nin partnerleri özlemle Alman-Fransız reform motorunun yeniden çalışmasını bekliyor. İhtirasla çalışan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve iktidarda kalacağı açıklık kazanan Almanya Başbakanı Merkel ile iki önemli ülke bunun gerçekleşmesi için gerekli koşulları yerine getirmiş oldu. Ancak Başbakan Merkel henüz hükümeti kurmuş, başbakan olmuş değil. Şu anki hükümete başbakanlık eden Merkel Brüksel ile olası koalisyon ortaklarını bağlayacak kararlar alamaz. Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Christian Lindner basit bir dille bunu Başbakan Merkel'e sürekli hatırlatıyor."
Weser-Kurier gazetesi ise AB Komisyonu'nun açıkladığı, Birlik ülkelerinde güvenliğin artırılmasını öngören yeni taslağı ele alıyor. Avrupa'da birçok kentte düzenlenen terör saldırılarına dikkat çekilen taslakla, üye ülkeleri güvenlik konusunda maddi olarak destekleyen projelerin hayata geçirilmesi öngörülüyor. AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu temsilcisi Dimitris Avramopulos, güvenlik projelerine 18 milyon 500 bin euronun ayrılacağını açıkladı. Gazetenin yorumu:
"İç güvenlik AB üyesi ülkelerin görevi olabilir. Üye ülkeler önlemleri uyumlu hale getirmedikleri sürece güvenlik konusunda açıkları olacaktır. AB Avrupa'nın yeni bir saldırıyla sarsılmasını beklememeli. Birlik bu konuyu tartışırken, başkaları kapalı kapılar arkasında Avrupalı vatandaşlara yönelik yeni saldırılar planlıyor. Elbette mutlak güvenlik diye birşey yok. Kentlerde korunma önlemleri ile de bu sağlanamaz. Ancak Birlik'in bu konuda var olan potansiyeli tüketilmiş değil."
HT/BK
© Deutsche Welle Türkçe