Die Welt gazetesinin yorumunda Donald Trump'ın Kuzey Kore'yi hedef alan tehditlerinin dozunu arttırmasına şu satırlarla değiniyor:
"BM Güvenlik Konseyi'nin oybirliğiyle, yani Çin ve Rusya'nın da onayıyla Kuzey Kore'ye karşı şimdiye kadarki en ağır yaptırım kararını almış olmasına rağmen ABD Başkanı bu ülkeyi neden tehdit ediyor? Neden arkasından bir Twitter mesajı daha atarak, başkanlıkta önce Amerikan nükleer gücünün modernize edilmesi direktifini verdiğini ve şimdi her zamankinden daha güçlü olduklarını duyurdu? Çin'e ciddi olduğunu göstermek istiyor da, ondan. Kuzey Kore dış ticaretini yüzde 95 oranında Çin üzerinden yapıyor. Trump Pekin yönetiminin istese Pyongyang'ın can damarını dumura uğratabileceğini düşünüyor. Ama bakalım bu gibi yöntem ve sözlerle Çin'in ABD'nin yüzde yüz dümen suyuna sokabilir mi? Sokamaz. Çin'in çıkarları ABD'ninkilerden çok farklıdır."
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesi Kuzey Kore'nin nükleer silahlanma programına Trump'ın verdiği tepkiyi şöyle yorumluyor:
"Kim Jong Un rejime nihayet hayat sigortası yaptırdığını düşünüyor olabilir. Ama karşısındaki onun mantıklı davranan bir aktör olduğuna kanaat getirmemiş ise bu sigorta işe yaramaz. Uzun zamandır devam eden krizin endişe kaynağı olmasında karşı tarafta da bir 'güvensizlik' faktörünün ortaya çıkmış olması rol oynamaktadır. Fevri tepki vermeye meyilli olan Trump bu alanda da acemi sayılır. Anlaşılan, Kuzey Kore'nin 'ateş ve gazap' dilini çabuk öğrenmiş. Umalım, golf oynarken birisi ona Küba krizinden bahsetmesin. Amerikan silahlı kuvvetler başkomutanına caydırma stratejilerindeki inandırıcılığının önemiyle ilgili kurs verilse iyi olur."
Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesi Başkan Trump'ın tecrübesizliği yüzünden Kuzey Kore'nin oyununa geldiği tezini savunuyor:
"Şurası kesinlikle söylenebilir ki, gerginliği başlatan ve tırmandıran, babasından ve büyük babasından farklı olarak tahriklerle neyi amaçladığı anlaşılmayan Kim Jong Un olmuştur. Donald Trump düello davetini kabul etmiş ve çocukça karşılık vermekle kısa başkanlık döneminin en büyük budalalığını yapmıştır. Zar zor kontrol altında tutulan teknik atışma sonunda siyasi ve şahsi çatışmaya dönüşmüştür. Trump Kuzey Kore diktatörüne bundan büyük lütufta bulunamazdı. Anlaşmazlık çığırından çıkmıştır ve sınırlandırılması kolay olmayacaktır."
Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi Alman parlamenterler heyetinin Türkiye'deki Alman askerlerini ziyaretiyle ilgili yorumunda izin çıkmış olmasının ikili ilişkilerin düzelme yoluna girdiği anlamına alınamayacağını yazıyor:
"Erdoğan'ın sağı solu belli olmuyor. Türkiye'deki Alman askerlerinin ziyaret edilmesi yüzünden çıkan anlaşmazlık artık kanıksandı. İncirlik'teki Alman birliği de ziyaret edilecekti ama izin çıkmadı. Almanya da askerlerini askeri üsten çekip Ürdün'e yolladı. Konya ziyareti NATO biletiyle gerçekleşecek olsa bile, bu Erdoğan'ın devlet mekanizmasında köklü değişiklik olduğu anlamına gelmez. Değişiklikten ancak Meşale Tolu, Deniz Yücel, Peter Steudtner ve daha binlerce kişinin serbest bırakılması durumunda söz edilebilir."
© Deutsche Welle Türkçe
DW, AG/BÖ