Gündem

SZ: Trump dua edeceğine sözlü saldırılarına son versin

ABD’de bir aşırı sağcının düzenlediği saldırı sonrası Başkan Trump’a yönelik eleştiriler ve Keşmir’de tırmanan gerilim, bugünün Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

06 Ağustos 2019 15:30
ABD’de bir aşırı sağcının düzenlediği saldırı sonrası Başkan Trump’a yönelik eleştiriler ve Keşmir’de tırmanan gerilim, bugünün Alman basınında öne çıkan yorum konuları.Augsburger Allgemeine gazetesi, ABD'de hafta sonunda aşırı sağcı bir saldırganın düzenlediği ve 22 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıyı konu alıyor yorumunda. Gazete, Başkan Donald Trump'ın söylemlerinin bu tür saldırıları teşvik edici etki gösterdiği eleştirisinde bulunuyor: "ABD Başkanı yıllardır Neonazi hareketleri zararsızmış gibi göstermeye çalışıyor, beyaz aşırılıkçıları mükemmel insanlar diye lanse ediyor. Daha birkaç gün önce siyahilerin yoğun olarak yaşadığı Baltimore’dan fare deliği diye bahsetti. Meksika’dan tiksintisini hiç gizlemedi. Ve Meksika sınırındaki El Paso’da yaşanan katliamda görünen o ki Latin kökenliler özellikle hedef alındı. Ama her şeyden önce Trump, Amerikan başkanlarının en temel görevi olarak bilinen şeyi, ülkesini ve bir anlamda dünyayı da birleştirmek için çalışma görevini yerine getirmedi. Şimdiye kadar bundan bir çıkarı da olmadı zaten. Ulus ne kadar bölünmüşse yeniden seçilme şansını o kadar yüksek gördü." Stuttgarter Zeitung’un yorumunda ise şu satırları okuyoruz: "Başkan Trump insani olmayan ifadeleri gayet normal bir şeymiş gibi kullanıyor. Sığınmacılarla haşarat arasında çağrışım kuruyor, bulaşıcılıktan, kirlenmeden bahsediyor, beyaz olmayan Amerikalılara 'geri dön' tavsiyesinde bulunuyor. Peki, nereye? Şimdi dua etmek ya da ulusu birliğe çağırmak yerine Latin kökenliler, Müslümanlar ve siyahilere yönelik sözlü saldırılara son vermesi gerekir." Hindistan ile Pakistan arasında üç savaşa ve sürekli gerginliğe sahne olan Keşmir’de gerginlik yeniden tırmanıyor. Hindistan hükümetinin, Keşmir’in kendisine bağlı bölümünün 1949 anayasasıyla tanınan özel statüsünü kaldırması, nüfusun çoğunluğunu oluşturan Müslümanlarda endişe yarattı. Süddeutsche Zeitung’un yorumu şöyle: "Keşmirlilere nasıl bir gelecek istediklerini soran oldu mu? Keşmirlilerin kimlikleri Yeni Delhi ile İslamabad arasında on yıllardır süregelen anlaşmazlık nedeniyle paramparça oldu. Birleşmiş Milletler’in bir zamanlar gündeme getirdiği referandum konusu, sömürgelikten çıkış döneminin iyi idare edilememesi nedeniyle hayata geçirilemedi. Yeni Delhi Keşmir’in tartışmasız bir şekilde Hindistan’a ait olduğunu savunurken Pakistan Müslümanların hamisi rolüne soyunuyor, ama bunun dışında sorunun çözümü için hiçbir şey yapmıyor. Pakistan’daki şahinler Keşmir’i, Hindistan’ı zayıflatmak için yararlı bir araç olarak görüyor. Dolayısıyla Hindistan’ın yeni yollar denemeye çalışması oldukça anlaşılabilir bir durum. Ama şimdi denenen yol şiddeti durdurmayacak, sadece bölünmeyi perçinleyecektir. Günün birinde barış içinde kendi kendini idare edebilen birleşmiş bir Keşmir’e ulaşma olasılığı giderek azalıyor." Neue Osnabrücker Zeitung’un yorumunda ise şu satırlar yer alıyor: "Hindistan'ın Keşmir sorununun çözümüyle pek ilgilenmediğine bir kanıt daha gerekiyorsa, Hindu milliyetçisi hükümet Keşmir’in Hint bölgesinin özel statüsünü iptal ederek bu kanıtı sunmuş oldu. Yeni Delhi şimdi karar vermeye mi çalışıyor? Bu ölümcül bir gelişme olur. Sonuçta Pakistan da Hindistan da nükleer silah sahibi güçler. Uluslararası topluluğun derinden ilerleyen bu anlaşmazlığı bu kadar uzun süre ihmal etmesi bir o kadar anlaşılamaz. Peki, Berlin’in diplomatik girişimi nerede kaldı? Almanya BM Güvenlik Konseyi'nde bu yılın başından beri geçici üye. Üstelik Hindistan’ın yakın bir ticari ortağı. Çin, Rusya ve ABD’nin arabuluculuğu, hatta baskısı olmadan bu iş çözülemez. En azından Keşmir sorununun nükleer bir tırmanışa yol açmasından duyulan endişe bu güçleri birleştirmeye yetmelidir." DW/BK,AÜ © Deutsche Welle Türkçe