Gündem

SZ: May Brüksel'le değil muhalefetle görüşmeli

Alman basını Brexit anlaşmazlığını aşma gayretleri ve Alman ekonomisiyle ilgili karamsar tahminlerle ilgili yorumlara yer veriyor.

31 Ocak 2019 09:17
Alman basını Brexit anlaşmazlığını aşma gayretleri ve Alman ekonomisiyle ilgili karamsar tahminlerle ilgili yorumlara yer veriyor.İngiltere Başbakanı Theresa May'in Brüksel ile varılan Brexit anlaşmasını yeniden görüşmek istemesine Avrupa Birliği'nden (AB) olumsuz yanıt geldi. Süddeutsche Zeitung yorumunda kördüğümü sadece Londra'nın çözebileceğini vurguluyor: "Şimdiye kadar AB'nin anlaşmayı bir daha masaya yatırmayacağını söyleyen May'in U dönüşü yapması inandırıcılığına gölge düşürdü. Brüksel'deki muhatapları May'in duruma hâkim olduğundan ve güvenilirliğinden kuşku duyacaklardır. AB görüşmekten kaçmamalı ama pozisyonunda da ısrar etmelidir. İrlandaları ayıran sınırla ilgili mutabakatın sulandırılmasına AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti onay vermeyecektir. Brexit anlaşmasının Brüksel'in vereceği tavizlerle kurtarılamayacağını Başbakan May de biliyor. May çoğunluk arıyorsa Brüksel ile değil muhalefet ile görüşmelidir. Muhalefetin taleplerine uygun olarak tavize yanaşmalı ve Britanya'nın gümrük birliğinde kalmasını sağlamalıdır. Bu konuda uzlaşma sağlanması sert çıkış isteyen muhafazakâr partilileri kızdırır. Ama partisindeki anlaşmasız çıkışta ısrar edenler zaten hesaba kitaba gelmeyen ideologlardır. May'in yeniden Brüksel'e gitmesi zaman kaybından başka bir şey olmaz. Zaten zaman da daraldı. Hem de çok daraldı." Frankfurter Allgemeine Zeitung Britanya Başbakanı May'in iki hafta önceki oylama hezimetinden ders aldığını yazıyor: "Anlaşılan Theresa May'in Brüksel ile vardığı anlaşmanın Avam Kamarası'nda ret edilmesi sonuçsuz kalmadı. Avam Kamarası, Britanya'ya Bağlı Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınırın açık kalma garantisinin Brüksel ile yeniden görüşülmesini istiyor. AB yönetimi ise buna kesinlikle yanaşmıyor. Londra AB'nin İrlanda ile dayanışmayı ve ortak pazarın bütünlüğünü pazarlık konusu yapmayacağını bilmeli. Ancak AB görüşmekten kaçmamalı ve Britanya ile ilişkilerin geleceğini yeniden belirleme esnekliğini gösterebilmelidir. 27'ler Avrupası sert Brexit'i istemiyor. Britanya'da ise kuşkular dağıtılabilmiş değil. Avam Kamarası'nda bağlayıcı karar alınamıyor. Brexit'in çelişkileri ve Britanya siyasetindeki kutuplaşma yüzünden daha nice oyunların döneceği kesindir." Neue Osnabücker Zeitung Federal Hükümet'in ekonomik büyüme hızı tahminini revize ederek yüzde 1'e indirmesinin kamu yatırımlarını arttırmak için bir fırsat olduğunu yazıyor: "Hükümet düşük büyüme tahminini fırsat olarak değerlendirmeli ve Almanya'nın ekonomik faaliyet yeri olma özelliğini koruyabilmesi için yıllardır ihmal edilen alanlara el atmalıdır. Yatırım açığının büyüdüğü altyapı yatırımları öne alınmalıdır. Yollar, köprüler, demir yolları son yılların ekonomik canlanmasına ayak uyduramayıp tasarruf diktası yüzünden ihtiyacı karşılayamaz duruma geldi. Otoyollar sürekli tıkanıyor, demiryollarının kapasitesi yetmiyor. Yatırımlar mutlaka arttırılmalı ve devam eden projeler süratle tamamlanmalıdır. Hükümet işletme vergilerini de unutmamalıdır. ABD, Fransa ve Büyük Britanya'da işletme vergileri indirildi. Almanya'nın rekabet gücünü koruyabilmesi için bu ülkelerin vergi politikaları örnek alınmalıdır." Hamburger Abendblatt gazetesi konjonktürün teklemeye başlamasının dış faktörlerden kaynaklanmadığı görüşünü savunuyor: "Kriz tehlikesinden uygulanan ekonomi politikaları sorumludur. Berlin'deki büyük koalisyon hükümetini ekonominin kendiliğinden işleyebileceğini sanan sosyal politikacılar yönetiyor. Vergi gelirleri yıllardır paylaştırılıp sosyal hayırseverliğe harcanıyor. Siyasi sorumlular Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonunun '2010 Ajandası' adlı reform uygulamasını itinayla geliştirmek yerine reform paketinin kaldırılmasını tartışıyorlar. Piyasaya güveneceklerine kiralara üst sınır getirip kömür santrallerinin kapatılmasını kararlaştırıyorlar." DW, dpa, afp/AG, HT © Deutsche Welle Türkçe