Gündem

SZ: Kürtlere baskın, Neonazilere sabır

Alman ekonomisindeki gerileme, Neonazi “Combat 18” grubunun yasaklanması talepleri ve Hong Kong’daki protestolar Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

14 Ağustos 2019 11:02
Alman ekonomisindeki gerileme, Neonazi “Combat 18” grubunun yasaklanması talepleri ve Hong Kong’daki protestolar Alman basınında öne çıkan yorum konuları.Uluslararası ticari anlaşmazlıklar ve dünya ekonomisindeki zayıflık Alman ekonomisine de olumsuz yansıdı. Federal İstatistik Dairesi'nin açıkladığı rakamlara göre Alman GSYİH'sı yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,1 oranında azaldı. Ekonomideki gidişatla ilgili endişeler çözüm yollarıyla ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi. Almanya Çalışma Bakanı Hubertus Heil olası bir ekonomik kriz karşısında çalışanları yeni bir yasal düzenlemeyle güvence altına almak üzere bir yasa tasarısı hazırlandığını ve sonbaharda açıklanacağını bildirdi. Tasarıyla kısa süreli işler veya çalışanların kendilerini geliştirmesini sağlayacak teşviklerin kolaylaşması, dijital teknolojiler ve ekolojik gereklilikler karşısında iş kaybı yaşanmaması hedefleniyor. Hannoversche Allgemeine Zeitung'un konuya ilişkin yorumu şöyle: "Alman ekonomisi yakın zamanda epey bir sallanacak. Siparişlerin azalması, düşük üretim, henüz boyutları yalnızca tahmin edilebilen bir gelişimin habercisi. Tüm endüstriler çökmemek için kendilerini baştan yaratmak zorundalar. Almanya merkezli şirketlerin yeni iş modellerine ihtiyacı var. Otomobil üreticileri, bankalar, sigorta ve enerji şirketleri de buna dâhil. Bu değişim, farklı niteliklerdeki kalifiye elemanları da gerektiriyor. Almanya'nın şimdi kötü zamanlar için iyi fikirlere ihtiyacı var. Çalışma Bakanı Heil'in önerdiği şekilde döngüsel kısa süreli çalışma için yasal engellerin azaltılması eninde sonunda gerekli olacak." Südwest Presse gazetesinin konuya dair yorumu ise şöyle: "İş piyasası giderek daha hızlı bir şekilde gelişiyor. Giderek daha sık yeni beceriler gerektiriyor. Bu sihirbazlık anlamına gelmese de yeni becerilerin öğrenilmesi gerekiyor. Düzenli eğitimler olmadan bu mümkün değil ve bunun için mesleki eğitim sisteminin büyük ölçüde geliştirilmesi lazım.” Almanya'da "Combat 18" adlı Neonazi grubunun yasaklanması tartışmaları sürüyor. Süddeutsche Zeitung yorumunda İçişleri Bakanlığı'nın bu gruba karşı fazla sabır gösterdiği eleştirisinde bulunuyor. "Neonazi grubu 'Combat 18'in Almanya'da hâlâ yasaklanmaması çok gülünç bir durum. Bu grup kendini 2000 yılında yasaklanan Blood & Honour (Kan ve Onur) adlı örgütün silahlı uzantısı olarak tanımlıyor. Bu grup, Hessen eyaletinde Kassel Valisi Lübcke'nin öldürülmesinden kısa süre sonra bile videolarında yüzü örten maskeleriyle direniş tehditleri savuruyor. Neredeyse sanki 'Bizi yasaklayın!' diye yalvarıyorlar. Ama boşuna. İçişleri Bakanlığı'nın gösterdiği bu kadar sabır sayesinde başkaları da sevinecektir. Recep Tayyip Erdoğan rejimine karşı kışkırtıcı yayın yapan bir Kürt yayınevi mi var? Bakanlık 'baskın düzenleyin!' diyor. Polislere yönelik bir saldırıyı yücelten radikal sol bir internet portalı mı söz konusu? Yasak! Ama ırkçı NSU terör örgütüne destek vermiş, onlarca üyesi bulunan bir Neonazi grubu söz konusu olunca 'Her şey sırayla, inceliyoruz' deniliyor." Frankfurter Rundschau ise Hong Kong'da demokratik reform talebiyle süren protestoları ele alıyor. "Hong Kong 1997'den bu yana Çin'in bir parçası. Bu yüzden eninde sonunda Çin kazanacaktır. Bu kesin. Fakat bu sonuç neye işaret ediyor? Çin, Hong Kong'a en az 50 yıl sürecek bir demokratik anayasa taahhüdünde bulundu. Ve bunun 28 yılı kaldı. Öğrenciler ve üniversite öğrencileri için bu yaklaşık olarak yüzyılın ortası demek. Şimdiden haklarını mücadele etmeden teslim mi etsinler? Tabii ki hayır! Diğer yandan uzlaşmazlık sürdükçe, giderek daha çaresiz kalan protestocular hükümetin müdahalesine fırsat veriyor. Endişe verici soru, Hong Kong topraklarına ordu konuşlanır mı?Yasalar Hong kong yönetimininn bunu talep etmesine olanak sağlıyor. Ancak bununla birlikte Çin neden ikinci bir Tiananmen Meydanı Olayları'na zemin hazırlasın? Şimdi top kıta Avrupası ülkelerinde." DW/DK,BK ©Deutsche Welle Türkçe