Gündem
SZ: Almanya'nın iyiliğini isteyen, yabancı iş gücünü desteklemeli
Almanya'da yarın meclis gündemine gelecek yeni göç yasa paketi, yetişmiş iş gücüne Almanya'nın kapılarını açmasını amaçlıyor. Bugünkü Alman gazeteleri yorumlarında bu konuya yer veriyor.
05 Haziran 2019 09:34
Almanya'da yarın meclis gündemine gelecek yeni göç yasa paketi, yetişmiş iş gücüne Almanya'nın kapılarını açmasını amaçlıyor. Bugünkü Alman gazeteleri yorumlarında bu konuya yer veriyor.Cuma günü Federal Meclis'te oylanacak yeni yasa paketiyle Almanya'nın ihtiyacı olan kalifiye iş gücünün ülkeye çekilmesi amaçlanıyor. Yasa iltica başvurularına olumsuz yanıt verilen sığınmacıların ülkeden sınır dışı edilebilme şartlarını da sertleştiriyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung'un konuyla ilgli yorumu şöyle:
"Hükümetin yeni göç paketi görüşmelerde çok büyük bir heyecanla karşılanmadı. Paketteki sekiz yeni yasa doğru yön gösteriyor olabilir ama göç meselesiyle ilgili tartışmaları sonlandırmayacak. Zira bir taraftan buraya nitelikli işgücünü çekmeyi amaçlarken diğer yandan mültecilerin gelişinde caydırdırıcı olmayı amaçlıyor. İstihdam piyasası şartları ne kadar zorlu olursa, iltica yöntemiyle ülkeye girişin eşiği düşmüş ve daha cazip olabilir. Bu bir başka tartışmayı da beraberinde getiriyor: İltica yasası ne kadar liberal olursa, olumsuz dönülen başvurular sonrası bu kişilere karşı izlenecek tutum da bir o kadar istikrarlı bir hoşgörüsüzlük barındıracak. Her iki sorunun üstesinden bürokrasiyi çok aza ve insani boyutlara indirerek gelinebilir. Bazen nitelkli içgücünün önündeki tek engel çok basit olabiliyor: Vize için randevu alamamak, Almanca bilmemek (İngilizce bilmek neden yeterli olmuyor?), diplomaların denkliğinin yapılmasını beklemek. Göç ülkesi olamanın diğer bir adı öğrenme süreci."
Stuttgarter Zeitung'un yorumuysa şöyle:
"Kim Almanya'nın refahını, sosyal güvenlik sistemindeki istikrarını ve güçlü ekonomisini korumasını ayrıca gelecek nesillerin ülkede güzel bir yaşam sürmesini istiyorsa, yabancı iş gücünün ülkeye gelişini de canı gönülden desteklemeli. Ama gerçek olan şu ki bu anlayış hiç yaygın değil."
Märkische Oderzeitung'da da şu satırlar dikkat çekiyor:
"Yeni göç yasa paketiyle aynı anda birçok tabu yıkılıyor. Hristiyan Birlik partileri nihayet Almanya'nınj bir göç ülkesi olduğunu kabul etmiş oluyorlar. Henüz çok cılız da olsa Alman istihdam piyasası için yasal göçün şartları belirleniyor. Bir yandan belirli alanlardaki uzmanlar dışında daha geniş bir yelpazedeki nitelikli iş gücünü ülkeye çekmeye çalışırken diğer yandan da burada istenmeyenlere karşı şartları şu ana kadar hiç görülmemiş bir biçimde ağırlaştırıyor. Örneğin sınır dışı edileceklere hapis, küstahlığın da ötesine geçiyor. Tam sınırdışı edilecekken bundan son anda kaçan kadın erkek ve çocukları makumlarla birarada tutmak ne kadar insance bir davranış olabilir? Bu insanların mahkumlardan ayrı tutulacağı sonuçta sadece laftan ibaret. Hapis hapistir. Ve suçsuz insanların hapiste işi yok. Bu kadar."
Münchner Merkur gazetesiyse yasayla ilgli tarışmaların çok uzun sürmesini eleştiriyor:
"Bu buyük koalisyon ne muhteşem bir şey: Aylarca süren ilgisizliğin ardından şimdi parçalanma sürecine girildi. Tam da şimdi siyaset yapılmaya başlandı. Göçle ilgli yasa paketi, ülke siyasetini bitmek bilmeyen tarışmaların ardından nihayet doğru yöne doğru harekete geçirdi. Muhalefetin paketin alelacele yasalaştırılmak istendiği iddiasıysa komik. Zira her detay üzerinde yıllarca tartışıldı."
dpa,DW,MK/HT
© Deutsche Welle Türkçe