Susurluk kazasının aktörlerinden, “Captagon” kaçakçısı Mehmet Ali Yaprak’ın Kartal Cezaevi’nde şeker komasına girerek ölümünün ‘cinayet’ olması ihtimali ağırlık kazandı. Yaprak ile aynı koğuşta kalan Faysal Akın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade vererek cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti. Ergenekon davası kapsamında 5 yıl cezaevinde kalan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, uyuşturucu kaçakçıları Eyüp Kocakaya ve Hasip Yıldırım ile birlikte cinayeti azmettirdikleri iddiası ile şüpheli oldu.
Mehmet Ali Yaprak’ın 2004 yılındaki ölümüyle ilgili soruşturma dosyası, cezaevinden gelen bir itirafla yeniden açıldı. Yağma suçundan tutuklu olan Faysal Akın, Yaprak’ı kendisinin öldürdüğünü, vicdan azabı duyduğu için itiraflarda bulunmak istediğini söyledi.
Toygun Atilla’nın Hürriyet’teki haberine göre, 13 Mart 2013’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda Savcı Mesut Erdinç Bayhan’a ifade verdi. Akın, koğuş arkadaşı Yaprak’a zorla şeker yedirerek şeker komasına girmesini sağlayıp öldürdüğünü söyledi. İddiaları bununla da sınırlı kalmadı. O dönem, Bayrampaşa Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunan Faysal Akın, cezaevi yönetiminde bulunan bazı kişilerin de çabalarıyla Kartal Cezaevi’ne nakledilmiş, ardından adım adım cinayet senaryosu uygulamaya konulmuştu. Akın, cinayeti kendisine azmettirenlerin emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile uyuşturucu kaçakçıları Eyüp Kocakaya ve Hasip Yıldırım olduğunu söyledi.
Rapor savcılıkta
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu iddiaları soruşturması için Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nü görevlendirdi. İddialar araştırıldı, rapor hazırlandı, savcılığa gönderildi. İşte o iddialar ve araştırmaların sonucu polisin değerlendirmesi:
İddia 1: Bayrampaşa Cezaevi’nde Faysal Akın’ın birlikte tutuklu olduğu Eyüp Kocakaya, Veli Küçük’ü telefonla aradı. Kocakaya, Veli Küçük ile bir süre konuştuktan sonra telefonu Faysal Akın’a verdi. Veli Küçük, ‘Eyüp Ağabey’inin sözünden çıkma. Ne diyorsa yerine getir’ dedi.
Araştırma sonucu: Şüphelilerin HTS dökümleri incelendi. Belirtilen tarihlerde HTS dökümlerinde baz bilgileri bulunmadığından tespit yapılamadı.
İddia 2: Eyüp Kocakaya, Faysal Akın’a dönemin İstanbul DGM Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’i öldürmesini teklif etti. Bu cinayet için hesabına önce 30 ardından da 70 bin dolar yatırdı. Faysal Akın, bu cinayeti işlemeyi kabul etmedi. Parayı iade etmek istedi. Ancak Eyüp Kocakaya bu parayı almadı. Başka bir işte kendisinin hesabından düşeceklerini söyledi.
Araştırma sonucu: Faysal Akın’ın banka hesap hareketleri incelendiğinde, 1 Mayıs 2003’te Eyüp Kocakaya’nın kız kardeşi Ayten Kocakaya tarafından İstanbul Gaziosmanpaşa’daki hesabına 30 bin dolar yatırıldığı belirlendi.
İddia 3: Bayrampaşa Cezaevi’ne Mehmet Ali Yaprak geldi. Faysal Akın ile aynı koğuşta kaldı. Bir süre sonra Mehmet Ali Yaprak, Kartal Cezaevi’ne gönderildi. Eyüp Kocakaya, cezaevinde telefonla Veli Küçük ile görüştü. Ardından Faysal Akın ile görüşen Veli Küçük, ‘Eyüp Ağabey’in sana başka bir isim verecek’ dedi. Küçük, cezaevi müdürü ile anlaştıklarını Faysal Akın’ı Kartal Cezaevi’ne göndereceklerini söyledi. Eyüp Kocakaya, Mehmet Ali Yaprak’ın öldürülmesini istedi. 2003 yılında Faysal Akın, Kartal Cezaevi’ne nakledildi. Mehmet Ali Yaprak’ın öldürülmesi karşılığında kendisine 2.5 milyon dolar teklif edildi. Bu para ise Faysal Akın’ın kardeşi Mehmet Akın’a verilecekti. Cinayet parası olarak 150 bin Euro, Mehmet Akın’a elden teslim edildi. Paranın geri kalan kısmını ise Yalova’da 8 arazi tapu ve bir kol saati olarak verdiler. Faysal Akın buna itiraz etti. 3 ay parayı bekledi. Bir gün koğuşa gelen cezaevi müdürü ve cezaevi komutanı, ‘Arazi sende emanet olarak duracak, bilahare paran gelecek. Veli Komutan senden işi bitirmeni istiyor’ dedi. Mehmet Ali Yaprak’ın telefon yakalattığı bahanesi ile koğuşu değiştirildi. Koğuş değiştirildikten sonra Faysal Akın da Mehmet Ali Yaprak’ın yanına verildi.
Araştırma sonucu: Mehmet Ali Yaprak’ın Kartal Cezaevi’ne gönderilmesinden 1.5 ay sonra Faysal Akın’ın da Kartal Cezaevi’ne nakledildiği belirlendi.
12 Kasım 2003’te cezaevi idaresinin isteği üzerine Mehmet Ali Yaprak’ın kaldığı SOL A8 ve 10 numaralı odalarda arama yapıldı. Bahçe duvarının üzerinde çatı duvarının altında bir cep telefonu bulundu. Cezaevinden telefon ele geçirilme olayından 36 gün sonra Mehmet Ali Yaprak’ın koğuşu değiştirildi ve Faysal Akın’ın kalmakta olduğu SOL A11 koğuşuna verildi. Yalova Tapu Dairesi’nden yapılan araştırmada 1 Haziran 2003’te Sultan Kocakaya adına kayıtlı tüm taşınmaz arazilerin Mehmet Akın’a devredildiği belirlendi. Mehmet Akın’ın da bu hisselerin tamamını 21 Mart 2006’da Bilal Yıldırım’a sattığı belirlendi. Sultan Kocakaya, Eyüp Kocakaya’nın eşi, Mehmet Akın da Faysal Akın’ın kardeşiydi. Bilal Yıldırım’ın ise Hasip Yıldırım’ın kardeşi olduğu belirlendi.
Faysal Akın’ın para trafiği konusundaki iddiaları da birbiriyle örtüşmüştü. Bu araştırmaların sonunda İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporun sonuç kısmında ise “Faysal Akın’ın Mehmet Ali Yaprak’ın öldürülmesine, Veli Küçük, Eyüp Kocakaya ve Hasip Yıldırım’ın kendisini azmettirdiği, ayrıca ifadesinde iddia etmiş olduğu diğer hususlarla elde edilen verilerin de örtüştüğü anlaşılmıştır...” denildi. Organize Suçlar Şubesi’nin hazırladığı raporun ulaşmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan, geçen hafta soruşturma dosyasına görevsizlik vererek, suç yeri Kartal Cezaevi olduğu için dosyayı Anadolu Adalet Sarayı Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
300 bin Captagon’dan 7,5 yıl hapis
Bir dönem Gaziantep’teki yerel Yaprak TV’nin sahibi olan Mehmet Ali Yaprak’ın Suudi Arabistan’a ‘Captagon’ kaçakçılığı yaptığı öne sürüldü.
Gaziantep’te 1996’nın mayıs ayında evinin önünden kaçırılan Yaprak’ın serbest bırakılması için 40 milyar lira istendi. Susurluk kazasında yaralanan eski DYP Milletvekili Sedat Bucak’ın evi olduğu öne sürülen bir binada 6 gün rehin tutulan Yaprak’ın durumu, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan tarafından Köşk Zirvesi’ne götürüldü.
Yaprak, Susurluk Komisyonu’na verdiği ifadede, “Haluk Kırcı, Turgay Maraşlı ve soyadını bilemediğim Yahya isimli bir kişi, beni arabayla Siverek olduğunu tahmin ettiğim bir ilçeye götürdüler” dedi.
Olayla ilgili aralarında Haluk Kırcı’nın da bulunduğu 9 sanık hakkında dava açıldı. Sanıklar, delil yokluğu, mağdurun şikâyetçi olmaması, sanıkların teşhis edilememesi sebebiyle beraat etti.
Mehmet Ali Yaprak, 21 Mayıs 1997’de eski avukatı Burhan Veli Torun’un öldürülmesinde azmettirici olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. İdam cezasına çarptırılan Yaprak, hafifletici sebepler dikkate alınarak 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mehmet Ali Yaprak, 25 Kasım 2000’de İstanbul’da ele geçirilen 300 bin ‘Captagon’ hapının sahibi olduğu gerekçesiyle İstanbul 6 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından da 7,5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.