Gündem

Susmaları utanılacak bir şey!

Emekli Org. Doğan, tahliyesinden sonra yaptığı ilk açıklamada, olan Hilmi Özkök ile Aytaç Yalman'ı sert ifadelerle eleştirdi.

18 Haziran 2010 03:00
T24 – Balyoz soruşturması kapsamında tutuklanan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, tahliye edildikten sonra yaptığı ilk açıklamada, suçlandığı dönemde Genelkurmay Başkanı olan Hilmi Özkök ile Kara Kuvvetleri Komutanı olan Aytaç Yalman'ı sert ifadelerle eleştirdi. “Her şeyi biliyorum deyip kenara çekilip susmaları utanılacak bir şey” diyen Doğan, “Kastettiğiniz Özkök mü” sorusuna, “Yok, Özkök'ün işaret ettiği kimse, o zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı” yanıtını verdi. Önce Ergenekon sürecine “flu” baktığını  belirten Doğan, “kendi başına gelenlerden sonra tertipleri gördüğünü” söyledi. Doğan, kendisini suçlayan Başbakan Tayyip Erdoğan'ı da iddialarını ispat etmeye çağırdı.


ORG. ÇETİN DOĞAN TAHLİYESİNDEN SONRA İLK KEZ KONUŞTU - VİDEO


Balyoz soruşturması çerçevesinde 23 Nisan'da ikinci kez tutuklanan emekli Orgeneral Çetin Doğan, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının ardından saat 19:30 sıralarında (18 Haziran 2010) Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi. Doğan, kendisini bekleyen gazetecilere özetle şu açıklamayı yaptı:

“Adalet varsa, hiç olmazsa izan, vicdan sahibi insan varsa, bunu sonuna kadar götüremezler, kimse götüremez. Bu kadar kişi sorgulandı, içlerinden tek bir kimse darbe lafı etmedi. Bunlar emrimle kayıt çaltına alındı, bunda öte şusu busu yok. Bunlardan tutuyorlar birkaç CD yapıyorlar,  ne imza var, ne bilmem ne var, hiçbir şey yok, siz atıyorsunuz içeriye. Kaçma tehlikesi yok, niye yok? Daha (ortaya) çıktığı gün ben televizyonların başına geçtim. Öyle bir suçluluk kompleksi içinde olsaydım ne olurdu, benim Avrupa'daki bütün ülkelere vizem var, Amerika'da kızım var, Amerikan vizesi var, ama ben burada kaldım, burada kalmaya da devam edeceğim davanın sonuna kadar. Ben savcılardan rica ediyorum, istediğim konu şu, bu belgelere konulan kısıtlama kararlarını kaldırsınlar, bunları kimin tertiplediğini, onları da biz çıkartalım. Kendi suçsuzluğumuzu biz ispat ediyoruz. Balyoz darbe planının sahteliğini, bunun çakma bir plan olduğunu, nereden alıntılar yaptığını biz ilan ediyoruz. Şimdi de biz, belgeleri verdikleri takdirde, bunu bulmak da bizim boynumuzun borcu olsun. Devlet yahut savcılar bulması lazım, ama  demek ki çıkmazdalar, onları da biz buluruz.

Bizim kendi ifadelerimiz, arkadaşlarımızın ifadesi, onun dışında bir de bilirkişi raporları, onların dışında elimize resmen geçen bir şey yok. Tabii bir silahşörün yayımladığı meşhur çöp tenekesine benzeyen bir kitap var. Ama bunların hepsinin, adalet yerini buluncaya kadar, mücadelesi yapılacak. Sakinlikle yapılacak, kavgasız yapılacak, halkımız da anlayacak. Bizim derdimiz adalet. Türkiye'de adaletin hakim olması lazım. Mülkün temeli adalet diyoruz.”


'Her şeyi biliyorum, deyip susmaları utanılacak bir şey'

“Hilmi Özkök'e kırgın mısınız?” sorusu üzerine Çetin Doğan şunları söyledi:

“Ben insanlara kırgın olamam. Ben bana karşı olanlara da kırgın olamam. Ben ulusuma ihanet edenlere kırgınım. Ben tertip içinde olanlara, bu tertibe göz yumanlara, gerçekleri bildikleri halde açıklamayanlara kırgınım.”

Çetin Doğan, “Hilmi Özkök bir şeyler biliyor mu” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Özkök zamanın Genelkurmay Başkanı. Kara Kuvvetleri Komutanı (Aytaç Yalman) var, o da burada (2003'teki 1. Ordu Plan Semineri'ne) gözlemcisini gönderdi. Son dakikada vazgeçildi, bu seminere kendileri de katılacaktı. Hilmi Özkök'le Kara Kuvvetleri Komutanı (Aytaç Yalman), Ankara'da çıkan meşhur tezkere ve Amerikalıların gelmesi ve onlarla yapılan müzakere... Yani ondan dolayı, son anda gözlemcilerini gönderdiler. Gözlemcileri kendilerine (seminere ilişkin) raporlarını verdi. Bunu en başından anlattım. Şimdi bunu çıkıp da, efendim 'her şeyi ben biliyorum' deyip de bazıları, kenara çekilip de kendileri bir şey söylemiyorsa, bu utanılacak bir şeydir.”


'Kastettiğim zamanın o Kara Kuvvetleri Komutanı'

Çetin Doğan, “Kastettiğiniz Özkök mü” sorusuna, Aytaç Yalman'ı kastederek, “Yok, Özkök'ün işaret ettiği kimse, o zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı” yanıtını verdi.


Yalman 'Muhatap benim, Kurmay Başkanı Başbuğ'du' demişti

Hilmi Özkök, Balyoz darbe planı ve siyasete müdaehale eğilimlerine sahne olduğu belirtilen 2003 yılındaki 1. Ordu Plan Semineri konusunda yöneltilen sorular üzerine, “Muhatap, 1. Ordu'nun bağlı olduğu Kara Kuvvetleri Komutanı'dır” açıklamasını yapmıştı. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da, “Evet muhatap benim. O sırada Kurmay Başkanı da İlker Başbuğ'du” diyerek, Özkök'ün gösterdiği adresin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'a uzandığı mesajını vermişti.


'Cihaner'e, kendi tahliyem kadar sevindim'

Soru üzerine, kendisi ve Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tahliyeleri arasında bir ilgi bulunmadığını söyleyen Doğan, şöyle devam etti:

“Ama Cihaner'in tahliyesine, en az kendi tahliyem kadar sevindiğime inanın. Yürekli bir savcımız, gerçek Cumhuriyet Savcısı. Uydurma tertiplerle... Benim bugüne kadar bu davalarla ilgili fluydu düşüncelerim. Başımdan geçeni gördükten sonra, artık kesin olarak birçok şeyin neden yapıldığını, nasıl tertipler içinde olunduğunu gördüm. Bu korkunç bir şey. Buna ulusumuzun müsaade etmemesi lazım. Yargı demek ki belli kesimlerin eline tam geçtiği zaman, Silivri benzeri kampuslar yurt sathında yayılacaktır. Bunu önleyelim. Adalet diyoruz.”



'Başbakan çıksın, ortaya koysun'

Çetin Doğan, şöyle devam etti:

Ben ilk defa bu konuyla ilgili ortalıklara çıkıp konuşmaya başladığım zaman Sayın Başbakan dedi ki, 'bir orgeneral televizyon televizyon dolaşıyor, bir şeyler söylüyor, sanmayın ki biz onların ne yaptığını bilmiyoruz. Onlar bildiklerini yaptılar, biz bildiğimizi yaptık.' Çıksın ortaya koysun. Devletin kuruluşları var. Benim bulunduğum yerde darbe konuşulmaz, konuşulmamıştır. Ben darbelere karşıyım, çünkü darbelerin en fazla Türk insanına, Türk ulusuna zarar verdiğini, orduya zarar verdiğini gördüm. Ben devrimden yanayım, ben Atatürk devriminden yanayım. Atatürk devrimlerine yürekten sadık bir insanın darbeci olmasına imkân yok. Biz darbeci değiliz. Türk ordusu da darbeci değildir. Bundan 30 sene önce yapılmış bir darbeyi... Bugün darbe korkusuyla insanları korkutmak değil, kendi darbelerini gerçekleştirmek için yaptıklarına inanıyorum.”