Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerine yönelik canlı bomba saldırısında yaşamını yitirenler, bugün birçok kentte anılıyor. Suruç'ta düzenlenen anma etkinliğinde, katliamda can veren gençlerin aileleri de katıldı. Katliamın olduğu saat 11.50 de Barış ve Demokrasi Partisi konferans salonunda saygı duruşunda bulunuldu.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile birlikte anmaya, Suruç’ta bulunan Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç İçin Adalet Platformu, Suruç Belediyesi Eşbaşkanları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticileri katıldı. Saygı duruşunu ardından Yüksekdağ'ın yanı sıra aralarında HDP Milletvekili İbrahim Ayhan'ın da bulunduğu grup Amara Kültür Merkezi'ne giderek yaşamını yitirenler için çiçek ve karanfil bıraktı.
Burada bir açıklama yapan Yüksekdağ, "Yolumuza onlar gibi, düşlerimize sımsıkı sarılarak devam edeceğiz. Anıları, mücadelemizde yaşayacak. Dar ağaçlarında sallandıracağız dedikleri generaller Şırnak’ta, Diyarbakır’da sivil katliamların, savaş suçlarının sorumlusu" dedi.
Katliamın yaşandığı yere 'Suruç adalet herkes için adalet' yazılı pankartlar bırakıldı. Katliamın yapıldığı yerdeki ağaçta hala oyuncukların durduğu görüldü.
HDP Merkez Yürütme Kurulu da Suruç katliamının 1. yılına yönelik yazılı bir açıklama yaptı. "1 yıl geçti, Suruç Katliamı'nı unutmuyoruz" başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bundan bir yıl önce, 20 Temmuz 2015’te Urfa’nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi’nde, IŞİD'in yerle bir ettiği Kobanê’yi yeniden inşa etmek için bir araya gelen 33 sosyalist genç, IŞİD terör örgütü tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısında hayatını kaybetti, 100’den fazlası ise yaralandı.
"Özellikle Rojava Devrimi'nin yıldönümünden 1 gün sonra ve Kobanê ile dayanışmak için yola çıkmış Türkiyeli devrimcilerin hedef alınması, Kobanê etrafındaki dayanışmayı kırmak, ‘bu dayanışmadan vazgeçin’ mesajını vermek içindi. Bu insanlık dışı, alçakça saldırı aynı zamanda yeni bir çatışma ve savaş dönemine atılan ilk adım oldu.
"Aradan bir yıl geçti ve Suruç Katliamı’nı gerçekleştirmiş olanlar, asker ve sivil bürokrasi içinden yardım ve yataklık etmiş olanlar, siyasal destekçiler hakkında hiçbir ciddi işlem yapılmadı. Suruç katliamı sonrasında dosyaya gizlilik kararı getirildi. 10 Ekim Ankara Katliamı’nda ortaya çıkan bilgi ve belgelere rağmen Suruç Katliamı soruşturmasında dava açılmadı. Kamu görevlileri hakkında ‘yargılanamaz’ kararı verilerek ailelerin adalet arayışı karşılıksız bırakıldı.
"Şanlıurfa Valiliği tarafından gönderilen 17 Temmuz tarihli ‘önleme arama kararı’na rağmen gerekeni yapmayarak 33 gencin katledilmesini engellemeyen Emniyet Müdürü hakkındaki ‘görevi kötüye kullanma’ dışında açılan başka bir dava olmadı. Suruç’ta gençlere yönelik dışarıdan gelmesi muhtemel saldırılar konusunda alınan istihbarattan haberi olan diğer kamu görevlileri hakkında herhangi bir hukuksal işlem yapılmadı.
"Bütün bunlar Suruç’ta yaşanan katliamdan devletin kimi kurumlarının ve görevlilerinin haberdar olduklarının ve gerekli önlemleri almadıklarının işaretleridir. Suruç'ta elini kolunu sallayarak patlayan bomba, istihbarat ve güvenlik açığından değil, ‘bilinçli bir tedbirsizlik’ sonucudur. IŞİD, El Nusra, Ahrar uş Şam ve benzeri çetelere destek olan zihniyet bu barbarlığın ortağı olmuştur.
"Bizler demokrasi, adalet ve barış hedeflerimizi hayata geçirme konusunda kararlıyız. Bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak için, IŞİD ve benzeri zihniyetlere karşı daha fazla yan yana durma, daha fazla dayanışma içinde olma zamanıdır. IŞİD ve El Kaide türevlerine, o zihniyeti savunan ve temsil edenlere, sessiz kalarak veya doğrudan destekleyerek o zihniyeti büyütenlere karşı birlikte davranmak elzemdir.
"Bir kez daha Suruç’ta yaşamını yitiren bütün kardeşlerimizi saygı ile anıyoruz; onların en insani dayanışma duygu ve düşüncelerini mücadelemizde yaşatacağımızı vurguluyoruz. Ailelerin çocukları için Suruç’ta ve diğer kentlerde anma yapmalarını engelleyen siyasi iktidarı kınıyoruz."
Öte yandan sosyal paylaşım platformları Twitter ve Facebook'ta #Suruç ve #20TemmuzSuruç hasteg'iyle paylaşımlar yapılıyor
Ne olmuştu?
20 Temmuz 2015’te Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla 300 genç Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için ŞAnlıurfa'nın Suruç ilçesine gitti.
Konakladıkları Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaptıkları sırasında intihar saldırısı gerçekleşti. 33 kişi hayatını kaybetti.
Saldırı halen davaya dönüşmedi, soruşturmadaki son gelişme, Nisan ayında kamu görevlilerine soruşturma izni verilmemesi oldu. Soruşturmadaki gizlilik kararı da kaldırılmadı.
Suruç savunması: Canlı bomba uyarısı polise yönelikti
Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamında rol alan IŞİD'liler 2 yıl boyunca izlenmiş!
Suruç katliamında oğlunun can verdiği yeri öptü