Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Katliamı döneminde başbakan olan Ahmet Davutoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Aileler, Davutoğlu’nun bildiklerini açıklamasını ve yargılanmasını istiyor.
Bianet’ten Evrim Kepenek'in haberine göre aileler tarafından verilen dilekçede, ”İnsanlığa karşı suçlar", "İhmali davranışla kasten öldürme", "İhmali davranışla kasten yaralama", "Suç delillerini yok etme gizleme değiştirme", "Suçluyu kayırma” suçlamaları yer aldı. Suç duyurusunun dört temel dayanağı olduğunu belirten Suruçlu ailelerin avukatı Taylan Savran, şu bilgileri verdi:
“Davutoğlu’nun çeşitli zamanlarda açıklamaları oldu. Biri katliamdan hemen sonraydı, ‘yakalayamadık eylem yapmadı’ minvalinde. Dilekçemizde bunu hatırlattık.
2019 Ağustos’unda “2015 Haziran-Kasım’ı arasında olanları açıklamasam kimsenin birbirinin yüzüne bakacak hali kalmaz” gibi bir açıklaması oldu. Bu da hem Ankara Katliamı hem de Suruç Katliamı’na ilişkin bazı bilgilere sahip olduğu anlamına geliyor. Bilgileri paylaşmasını istiyoruz.
Davutoğlu katıldığı bir programda Suruç Katliamı’nı bildiğini belirten imaları oldu. Failleri bildiğine dair imalardı bunlar. Açık net olarak adres göstermedi ancak bilgiye sahip olduğu iması vardı.
Katıldığı bir televizyon programında 20 Temmuz Suruç ve 10 Ekim Ankara Katliamı'nın kendisinin sorumluluğuna dair beyanları.
Eğer savcılık, dilekçe sonucunda soruşturma başlatırsa ve iddianame hazırlar ise Davutoğlu yargılanabilecek. Böylece, Türkiye'nin en karanlık katliamlarının aydınlatılması ve faillerin yargılanması açısından da yeni bir dönem başlamış olacak.”
Davutoğlu ne demişti?
Davutoğlu, Gelecek Partisi'ni kurma sürecinde AKP'li çevrelerden yöneltilen eleştirilere, "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır. Başbakanlık görevini aldığım zaman -bunu izah etmek zorundayım, kampanya dolayısıyla bu soruları aldığım için- 6-8 Ekim olayları oldu. O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye'nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk" sözleriyle yanıt vermişti