Dört yılı aşkın bir süredir iç savaşın pençesinde olan Suriye'nin nüfusunun neredeyse yarısı mülteci konumunda, ya Suriye dışında ya da ülke topraklarında. Suriyeli mültecilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ülkede iç savaşın yakın zamanda biteceği yönünde hiçbir işaret yok, bu yüzden, mülteci akımının da artarak süreceğinden yola çıkılıyor. Avrupa’ya gelmeyi başaranların sayısı az. Birçoğu Lübnan’a kaçıyor. Dört buçuk milyon nüfuslu ülkede Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 1 milyon 100 bin kayıtlı Suriyeli mülteci bulunuyor. Yasadışı yollardan ülkeye girenlerin sayısının ise 500 bin olduğu tahmin ediliyor.
En fazla mülteci kabul eden ülke Türkiye
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin uluslararası koruma birimi başkanı Avusturyalı Volker Türk öncelikle Lübnan’daki durumun aciliyet taşıdığına dikkat çekiyor. “Lübnan tabii ki çok ağır bir yükün altında, hem altyapısı, hem de halkı. Şu anda ülke sınırları içinde yaşayanların neredeyse dörtte birinden fazlasını mülteciler oluşturuyor.
Bu arada, özellikle ülkenin kuzey bölgelerinde sık sık güvenlik sorunları yaşanıyor. Lübnan’a insani açıdan destek verilmesi bu yüzden çok önemli" diyen Türk, öte yandan Türkiye'de de bir milyon 700 bin Suriyeli mültecinin olduğunu söylüyor ve "En fazla Suriyeli mülteci Türkiye’de, hatta Suriye’deki iç savaşın patlak vermesinden bu yana Türkiye dünyada en fazla mülteci kabul eden ülke konumuna geldi” şeklinde konuşuyor.
Altyapı zorlanıyor
Suriyeli mülteciler Lübnan ve Türkiye’nin yanı sıra özellikle Ürdün ve Irak’ta bulunuyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, hükümetlerle de işbirliği yaparak çeşitli yardım programları uyguluyor. Volker Türk, özellikle Lübnan'da yerel halk ile Suriyeli mültecilerin bir araya gelebileceği merkezler oluşturduklarını, bu merkezlerde kurulan çeşitli gruplara destek verdiklerini anlatıyor.
Türk, “Ayrıca barınma konusunda da destek sağlamaya çalışıyoruz. Lübnan’da mülteci kampları yok, çoğu mülteci özel hanelerde yaşıyor. Yardıma muhtaç kişilere destek veren ayrı bir programımız da var tabii. Ama tüm bunların yanı sıra kısa bir süre içinde nüfusu yaklaşık 1 milyon 100 bin artan bu ufak ülkenin altyapısının da zorlandığına dikkat çekmek gerek, sağlık sisteminden, eğitim sistemine, hatta ilk bakışta banal konular gibi gelen çöp toplanmasına kadar birçok alanda sorun var” diyor.
Almanya'dan dayanışma sinyali
Suriye kriziyle ilgili mali destek toplamak amacıyla düzenlenen 3. Uluslararası Donörler Toplantısı 31 Mart’ta Kuveyt’te yapılacak. Bu toplantıda toplam 8 milyar doların toplanması hedefleniyor. Geçen yıl ihtiyaç duyulan bütçenin yüzde 60 ila 70’inin toplanabildiğini belirten Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden Volker Türk, mültecilerin sığındığı ülkelerin de kapasitesinin zorlandığını ve Avrupa'ya gelmek isteyen mültecilerin sayısının artacağını kaydediyor.
28 Avrupa ülkesinden 24'ünün Suriyeli mülteciler için kontenjan oluşturmadığını hatırlatan Türk, Almanya'nın 33 bin mülteci kabul etme teminatı verdiğini, bunun Lübnan'daki bir milyon 100 bin mülteciyle karşılaştırılamayacağını, ancak yine de önemli bir sinyal olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Almanya’nın bu adımının Avrupa Birliği içinde benzer kararlara örnek olacağını umuyoruz. Diğer ülkelerin de açıkça dayanışma sergilemeleri gerekiyor, özellikle de yoğun mülteci akınıyla karşı karşıya olan Suriye'nin komşularıyla dayanışma içinde olunduğunun gösterilmesi gerek. Tabii toplam mülteci sayılarına bakıldığında bu devede kulak kalıyor. Fakat alınacak mültecilerin genelde özel yardıma, örneğin tıbbi bakıma muhtaç mülteciler olduğunu da söylemek gerek. Suriye'nin komşuları dışında bir ülke tarafından kabul edilmeleri, hem bu insanlar hem de komşu ülkeler içinde açık bir destek işareti oluyor.”