Avrupa Birliği ülkeleri Suriyeli muhaliflere olası silah yardımı konusunda anlaşamıyor. İngiltere ve Fransa, muhaliflere silah yardımı isterken, bazı AB ülkeleri buna karşı çıkıyor.
AB içinde Suriye krizi yaşanıyor. Birçok konuda ortak dış politika çizemeyen Avrupa Birliği (AB) ülkeleri Suriyeli muhaliflere yönelik olası silah yardımı konusunda da bir türlü anlaşamıyor. İngiltere ve Fransa, art arda yaptıkları açıklamalarla, muhaliflere silah yardımı hakkında AB içinde uzlaşı sağlanamaması halinde Şam rejimine karşı mücadele veren grupları tek taraflı silahlandıracaklarını duyurdular.
Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre, İngiltere Başbakanı David Cameron, 12 Mart Salı günü Londra’da bir parlamenter komisyonu önünde yaptığı açıklamada, Suriyeli muhaliflerin silahlandırılması için 'Avrupa çerçevesinde bir yaklaşımı tercih ettiklerini', ancak AB’nin bu konuda uzlaşamaması halinde 'işlerine geldiği gibi hareket edeceklerini' söyledi. Cameron, “Henüz bir karar almış değiliz. Ama mümkün. Hâlâ bağımsız bir ülkeyiz, bağımsız bir dış politikaya sahibiz. Bu korkunç kan gölüne son vermek ve Suriye’deki değişime katkı için harekete geçilmesi gerektiğine kanaat getirirsek ve Avrupalı ortaklarımızın bizleri frenlediği izlenimi edinirsek, o halde olaya yaklaşımımızı gözden geçiririz” şeklinde konuştu.
Fransa'nın açıklaması
Cameron tarafından yapılan bu açıklamanın bir benzeri de bugün Fransa’dan geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Suriyeli muhaliflerin silahlandırılması için AB içindeki ortaklarına bir çağrı daha yapacaklarını, konu hakkında ortak görüş sağlanamaması halinde 'tek taraflı olarak muhalifleri silahlandıracaklarını' söyledi.
Fransız Bakan, “Cumhurbaşkanı François Hollande ile beraber Suriyeli muhaliflere yönelik silah ambargosunun kaldırılmasını isteme kararı aldık. Mevcut durumu siyasi açıdan değiştirmek için eldeki fazla olmayan olanaklardan biri de bu” ifadelerini kullandı.
Gözlemciler, Londra ve Paris’ten gelen bu çıkışın ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry’nin son Avrupa ve Ortadoğu ziyaretlerinin sonrasında gerçekleşmesinin tesadüf olmadığı görüşünde birleşiyor. Kerry’nin özellikle Avrupa ziyaretine Suriye konusu damga vurmuştu. Ancak Londra ve Paris'in hamlesinde Suriyeli muhaliflerin uluslararası toplumu Suriye’de rejim tarafından işlenen suçlara 'sessiz kalmakla' suçlamasının rol oynadığı da söylenmekte.
Rusya'nın tepkisi
Londra ve Paris'ten gelen mesajın Moskova’da hoş karşılandığı ise söylenemez. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, muhaliflerin silahlandırılmasıyla “uluslararası hukukun ihlal edileceğini” savundu. Lavrov, “Uluslararası hukukun bunu mümkün kılmadığını ve muhalefetin silahlandırılmasıyla uluslararası hukukun ihlal edileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
AB içindeki anlaşmazlıklar
AB içinde İngiltere uzun süredir muhalefetin silahlandırılması konusunda diğer ortaklarını ikna etmeye çalışıyor. Franda da geçen yıl bir dönem bu fikre şüpheyle yaklaşmış olsa da son aylarda tamamen İngiltere çizgisinde hareket ediyor. İtalya da bu iki ülkeyi destekleyen önemli AB ülkeleri arasında.
Başta Almanya olmak üzere bazı AB ülkeleri ise gerek geleneksel savaş karşıtı tutumları, gerek Rusya’yla olan özel ilişkileri gerekse coğrafi nedenlerden ötürü Suriyeli muhaliflere AB tarafından silah tedarik edilmesine karşı çıkıyor. Almanya bu konuda özellikle kuzey ülkeleri, Avusturya, İspanya, Kıbrıs ve Lüksemburg tarafından destekleniyor.
AB’nin Suriyeli muhaliflere silah yardımı konusunu Mayıs ayında düzenleyeceği yeni bir toplantıda ele alması bekleniyor. Fakat İngiltere ve Fransa’nın bu tarihe kadar beklemeyebilecekleri söyleniyor.