Independent gazetesi, Suriyeli silahlı muhalif grup Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Komutanı General Selim İdris’in İstanbul’da yaptığı yazılı açıklamayı aktardığı haberinde “Irak ve Libya’da yapılan hataların tekrarlanması korkusunun yaşandığı bir dönemde ittifaklar değişiyor” diyor.
Kim Sengupta imzalı haberde, Selim İdris’in, başta binlerce yabancı savaşçının bünyesinde bulunduğu Irak Şam İslam Devleti olmak üzere ‘El Kaide bağlantılı köktenci grupların bölgeden uzaklaştırılabilmesi için gelecekte rejim birliklerine katılabilecekleri’ yönündeki açıklaması için “İkinci Suriye İç Savaşı” yaşanabileceği endişesi dile getiriliyor.
Independent gazetesindeki haber şöyle devam ediyor:
“Batılı güvenlik birimleri artık, Avrupa ve ABD’den yüzlerce Müslüman’ın, cihat savaşçılarına katılmak için gittiği Suriye’nın en büyük terör tehdidi oluşturduğuna inanıyor.”
“Üst düzey bir Batılı istihbarat yetkilisi, İslamcılara karşı mücadelede Suriye rejimine bağlı birliklerin korunması gerektiğini ve Saddam Hüseyin’in, Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden sonra ordu ile polisin dağıldığı, oluşan güvenlik boşluğundan terörist grupların doğduğu Irak ve Libya’da yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini söyledi.”
“Rejim ve muhalifler arasında Ocak ayında Cenevre’de düzenlenecek görüşmeler, 117 binden fazla kişinin öldüğü, ülke içinde ve dışında milyonlarca kişinin mülteci konumuna düştüğü çatışmaların sona ermesine yönelik bir anlaşmanın yanı sıra Suriye’de El Kaide karşıtı cephenin oluşturulması için de bir başlangıç olabilir. ”
'En tehlikeli olanları Çeçenler'
BBC Türkçe'de yer alan haberde, Independent gazetesinin aktardığına göre Selim İdris, ‘son altı ayda, 24 farklı bölgede El Kaide ile savaştıklarını ve aynı zamanda Esad rejimine bağlı birliklerin savaş uçaklarının açtığı ateş altında kaldıklarını’ ifade etti.
Gazete, “ılımlı muhaliflerin, İngiltere dahil Batılı güçleri, rejim karşıtı ayaklanmaları için halkı cesaretlendirip daha sonra hiçbir adım atmamakla suçladığını, bir yandan da Irak Şam İslam Devleti, El Nusra Cephesi gibi İslamcı grupların, Katar, Suudi Arabistan ve Körfez’deki diğer ülkelerin para ve silah yardımıyla güçlendiğini” yazıyor.
Özgür Suriye Ordusu’nun hazırladığı istihbarat raporundaki verileri de aktaran Independent gazetesi, Irak Şam Devleti’ne bağlı 5 bin 500 yabancı ve 2 bin Suriyeli savaşçının bulunduğunu, yaklaşık 15 bin kişinin de destek verdiğini belirtiyor.
ÖSO’nun açıklamalarından alıntı yapan Indepenent haberi şöyle devam ediyor:
“Yabancı savaşçıların gruba katılımı, daha önce Irak’ta savaşmış Ebu Ahmed el Iraki’nin başında olduğu bir ağ aracılığıyla gerçekleşiyor. Bunlardan ‘en tehlikelisi ve en barbar olanları Halep’te Ebu Ömer el Çeçen’in komutasında savaşan 200 Çeçen. Yabancı gönüllüler Suriye’ye vardıklarında patlayıcı yüklü yeleklerle donatılıyor ve kendilerine karşı çıkmaya kalkanlar tehdit ediliyor.”
Irak Şam Devleti’nin ‘adam kaçırdığı’ ve Türkiye sınırına yakın bölgelere ‘adam kaçırmak için tuzaklar kurulduğu’ belirtilen ÖSO istihbarat raporuna göre, “İslamcıların hapishanelerinde 35’ten fazla yabancı gazeteci, 60 siyasi eylemci ve 100’den fazla ÖSO üyesi var.”
'Gerçekleri kabullendiler'
Times gazetesi de Selim İdris’in açıklamasını ve istihbarat raporunu paylaştığı haberinde, muhalif grubun yeni tutumu hakkında uzmanların görüşlerine de yer veriyor.
İngiltere Kraliyet Askeri Etütler Enstitüsü Araştırma Görevlisi Shanshank Jorshi, Times gazetesine verdiği demeçte, “ÖSO, resmi muhalefetin ne kadar geçersiz kaldığını ve El Kaide korkusunun Batılı hükümetleri nasıl bölgeden uzaklaştırdığını fark ediyor…. Bunun yeni gerçekleri tanıyıp kabullenme ve gecikmiş bir adım olduğunu düşünüyorum” diyor.
Times gazetesinde konuyla ilgili kısa bir analiz kaleme alan Catherine Philip de şu yorumu yapıyor:
“Ilımlı muhalifler yeni bir yola başvuruyor: Batı’nın Esad sonrası Suriye için giderek artan kaygılarına oynuyorlar. Silahların aşırı grupların eline geçmesi korkusu nedeniyle Batı muhaliflere silah göndermeyi durdurdu. Şimdi Genel İdris, Suriye’de Esad karşıtı grupların en tehlikelisi olan Irak Şam İslam Devleti’ne, ‘Esad gittikten sonra onlara karşı savaşacağını’ söyleyip savaş açtı. Alevilerin çoğunlukta olduğu Suriye ordusuna bağlı birliklere katılacaklarını açıklamak, Selim İdris’in çatışmaları mezhepsel görmediğinin açık işareti. General İdris, Irak Şam İslam Devleti güçlerine ve konumuna dair istihbarat raporunu açıklayarak, Esad sonrası dönem için ‘en iyi seçeneklerden biri olduğu’ ve Batı’nın en çok kaygı duyduğu tehdide karşı mücadele edeceği iddiasını ortaya koyuyor .”
'İngiliz cihatçılar tehdit oluşturuyor'
Suriye’deki cihatçı gruplara başta Avrupa olmak üzere çok sayıda yabancı ülkeden savaşçı dâhil ediyor.
İngiltere de bu ülkelerden biri.
Daily Telegraph gazetesi, istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberinde Suriye’de ‘300’den fazla İngiliz’in cihatçıların safında savaştığını ve bu savaşçıların İngiltere’nin güvenliğini de tehdit ettiğini’ yazıyor.
“İngiltere hükümeti için Suriye ulusal güvenliğe, El Kaide’nin kalbi Afganistan-Pakistan sınırından daha büyük bir tehdit oluşturuyor” yorumunu yapan Daily Telegraph gazetesi, bir hükümet yetkilisinin şu yorumunu aktarıyor:
“Esad rejimine karşı cihat mücadelesi veren çok sayıda İngiliz Müslüman İngiltere için büyük bir güvenlik sorunu… Yalnızca Suriye’deki deneyimleriyle güçlenmiş olmayacaklar, aynı zamanda en son terör teknikleriyle de eğitilmiş olacaklar.”