Suriye'de yaşanan çatışmanın ardından Türkiye'ye gelen göçmen kadınlar ayrımcılık ve dışlanmaya maruz kaldıklarını belirtti. Suriye'deki çatışmada eşlerini kaybeden kadınlar, Fatih'te bulunan Şam yetim Derneği'ne sığındı. 5 katlı apartmanda 11 kadın 29 yetim çocuk bulunuyor. Dernekte kalan kadınlardan biri herhangi bir geliri olmadığı için evlenmek istediğini belirterek, "Evleneceğim, en azından çocuklarımla yaşayacağım bir evim olur" dedi.
TIKLAYIN- Türkiye'nin 'arka oda'sında oturan Suriyeli kadınlar
Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberi şöyle:
"Çocuklarıyla yaşama tutunmaya çalışan ve Fatih’teki bir derneğe sığınan kadınların çoğu, evliliği kurtuluş olarak görüyor. Fatih’te ‘ Şam Yetim Derneği ’ne ait 5 katlı bir apartman dairesinde Suriye’de eşlerini kaybetmiş 11 kadın ile 29 yetim çocuk barınıyor. Buradaki kadınların en büyük sıkıntısı yaşadıkları ayrımcılık ve dışlanma. Derneğin yanındaki parka çocuklarını götürdüklerinde Suriyeli oldukları için ayrımcılığa uğradıklarını anlatan kadınlar, ‘Artık ülkenize dönün, bırakın da bizim çocuklarımız binsin’ sözleriyle karşılaştıkları söylüyorlar.
'Öteki olarak bakılıyor'
Burada hep ‘öteki’ olarak görüldüklerini söyleyen Mürüvvet Ayşat (32) savaş nedeniyle 3 yıl önce Dera’dan Türkiye’ye gelmiş. Hedefleri Almanya’ymış. Ama eşi yasadışı yollarla Almanya’ya gitmek isterken boğulup ölmüş.
Ayşat, eşinin ölümünün ardından iki yıl daha Hatay’da bir kampta kalmış, sonra da 1 yıl önce 3.5 ve 7 yaşındaki 3 çocuğuyla derneğe yerleşmiş. Savaş bitince yeniden Suriye’ye döneceğini belirten Ayşat “Geldiğimizden beri de hep farklı yerlerde kaldık. Burada bize, hep öteki gözüyle bakıyorlar. Zeytin Dalı Operasyonu olduğunda savaş biter de döneriz diye umutlandık” diyor.
'En azından evim olur'
Savaş nedeniyle çocuklarıyla Türkiye’ye gelen isimlerden biri de 32 yaşındaki iki çocuk annesi Zehra Mustafa İbrahim. Eşini 4 yıl önce savaşta kaybetmiş. Eşinin ölümünün ardından iki çocuğuyla birlikte önce Hatay’ın Reyhanlı ilçesine ardından da, İstanbul’a yerleşmiş. Yakın bir zamanda da çocuklarıyla birlikte Ankara’ya gitmeyi planlıyor. Ankara’da da eşi vefat etmiş bir Türk ile evlenecek. Evliliği yaşadığı bu hayattan kurtulmak için kabul ettiğini aktaran genç kadın şunları söylüyor: “Ankara’da kardeşim kalıyor o bana bu adamla evlenebileceğimi söyledi ve ben de kabul ettim. Nikah işlemleriyle uğraşıyoruz. Evlendikten sonra, en azından çocuklarımla yaşayacağım bir evim olur. Adam nikah da yapacakmış.” Samar Attar ise henüz 26 yaşında ve biri 5 diğeri 3.5 yaşında olmak üzere iki çocuğu var. 3.5 yaşındaki kızına 5 aylık hamileyken eşini ve ailesinden birçok kişiyi savaşta kaybetmiş. Attar, herhangi bir geliri olmadığı için evlenmek istediğini belirtiyor.
'60 yaşındaki adam 20 yaşındaki kadınla evlenmek istiyor'
Dernekte sadece kadınların kaldığını öğrenen bazı evli adamlarının derneğe gelip, kadınlara 2. evliliği düşüp düşünmediğini sordukları iddia ediliyor. Dernekte gönüllü olarak çalışan Hulud Ahmet, akşam ezanından sonra kadınların ve çocukların dışarı çıkmasının yasak olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Geçenler de din adamı (hoca) olduğunu söyleyen biri burada sadece kadınların kaldığını öğrenmiş. Gelmiş bana, ‘60 yaşındayım evliyim. 20 yaşında bir kadınla evlenmek istiyorum. Ama çocuğu olmasın. Kadın diğer eşimle aynı evde kalacak ve kendisine de her ay bin TL vereceğim’ diyor. Ben de kendisine ‘Neden Türk almıyorsun’ dediğimde de Türklerin nikah istediğini söyledi ve ısrarla 20 yaşında biriyle evlenmek istediğini söylüyor. Ben tepki gösterip yolladım.”
'Genç kızlar da evleniyor'
Sosyolog Dr. Tuba Duman, Türkiye’ye sığınan Suriyeli kadınlarla yapılan evlilikler üzerine yaptığı araştırmayı gazeteci İrfan Bozan’la yaptığı röportajda anlatmıştı. İkinci eş olmayı seçen kadınlarla yüz yüze görüşen Duman, Suriyeli kadınların çaresizlikten ikinci eş olmayı seçtiğini belirterek şunları söylemişti:
“Erkekler savaştan ganimet toplamış gibi hissediyorlar. İyilik yaptıklarını söylüyorlar. Ama eşini kaybetmiş çocuğu olan kadınlarla değil, genç kızlarla evleniyorlar.”
'Başı Kilis çekiyor'
Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü konuya ilişkin olarak şunları söyledi:
“Son 5 yılda Türkiye getirilen mülteci kadınlar, özellikle de yaşı küçük olanlar ‘Bakım hizmeti’ altında ikinci bir eş olarak alınıyor. Yapılan araştırmalarda bu çok net ortaya çıktı. Kilis bu konuda başı çekiyor. Bu kadınların büyük bir çoğunluğu istismar edildiği için ya da farklı çaresizliklerden dolayı evlenmek zorunda kalıyor. Yaşı küçük bu genç kızlar ‘Sana yardım edeceğim’ düşüncesiyle kandırılıyor. Bunun yanı sıra kaldıkları mülteci kamplarındaki kötü yaşam koşulları da bu kadınları ikinci bir eş olmaya zorluyor. Bir de son yıllarda Şanlıurfa’da artan intihar sebeplerinin nedeni de ikinci eş olarak alınan Suriyeli kadınlar olarak görülüyor.”