Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter’in 7 Mart 1999 tarihinde gözaltında işkenceyle öldürülmesine ilişkin dava karara bağlandı. Yeter’in ölümüne sebep olan polislerden Ahmet Okuducu “işkence sonucu ölüme sebep olmak” suçundan 10 yıl hapse mahkum edildi
Cumhuriyet’ten Hilal Köse’nin haberine göre Limter-İş Sendikası eğitim uzmanı Süleyman Yeter’i işkenceyle öldüren polis memurlarından komiser yardımcısı Ahmet Okuducu’ya verilen 10 yıllık hapis cezası onandı. Yeter ailesinin 16 yıllık hukuk savaşı böylece bitmiş oldu. Yargıtay, sanığa “tasarlayarak öldürmek” suçundan daha ağır ceza verilmesini isteyen müdahil avukatlarının itirazlarını kabul etmedi.
Yeter, 5 Mart 1999’da, 2 No’lu DGM’nin arama kararı uyarınca, “Sömürüsüz Bir Dünya İçin Dayanışma” gazetesinin merkez bürosunda, MLKP üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltında, iki gün sonra, “boyuna yönelik travmaya bağlı mekanik asfiksi” sonucu yaşamını yitirdi. Adli Tıp raporunda, Yeter’in vücudunun değişik bölgelerinde çok sayıda künt travmatik değişimler saptandı. Yeter’i sorgulayan polisler Ahmet Okuducu, Mehmet Yutar ve Erol Erşan hakkında 1999 yılında dava açıldı. İddianamede, sanıkların “işkence sonucu ölüme sebep olmak” suçundan cezalandırılmaları istendi. Yeter’in gözaltında olduğu süre içinde 4 kez sorgulandığı, hangi sanık tarafından yapıldığı tespit edilemeleyen travma ile öldüğü belirtildi. Dava iki sanık yönünden 2004 yılında kesinleşti. Sanık Mehmet Yutar’a 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Erşan ise delil yetersizliğinden beraat etti. O tarihte yakalanamayan Okuducu’nun dosyası ise ayrıldı.
13 yıl kaçtı
Okuducu, 12 Haziran 2013’te Samsun’da yakalandı ve tutuklandı. Savunmasında suçlamaları reddetti: “Ben maktulü 2.5, 3 saat sorguladım. Sonra, maktül aniden fenalaştı, oturduğu sandalyeden yere düştü. Önündeki sehpaya kafasını çarptı. Bayıldı.” Mahkeme 22 Ekim 2013’te kararını verdi. 15 yıl hapse mahkum edilen Okuducu’nun “işkenceyle ölüme sebep olmak” suçunun sabit olduğu belirtildi. Ceza, failin birden fazla olması ve asıl failin tespit edilememesi sebebiyle, takdiren indirilerek, 10 yıla düşürüldü. “İşkenceyle öldürmek” suçunun cezası, “ağırlaştırılmış müebbet” hapisti. Mahkeme ise Okuducu’nun lehine olan ve suç tarihinde yürürlükteki kanuna göre ceza tayin etti. Sanık, öldürmek kastıyla olmayan ancak darp ve cebir suretiyle kasten öldürmek suçundan, 765 sayılı TCK’nin 448 ve 452\1. maddeleri uyarınca cezalandırdı. Ceza aynı kanunun 463. maddesi gereğince indirildi.
Üçte ikisini yatıp tahliye olacak
Karara, cezayı az bulan Yeter ailesi avukatları ve duruşma savcısı İsmail Güler itiraz etti. Savcı Güler, 463. maddesinin uygulanamayacağını belirtti. Temyiz itirazlarını yerinde görmeyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise kararı 26 Ekim 2015’te onadı. Yargıtay ilamının henüz gelmediğini söyleyen Yeter ailesi avukatı İbrahim Ergün, “Hem suçun niteliği hem de uygulanan indirim nedeniyle itiraz etmiştik. Ceza, adaletin tecellisini sağlamaktan çok uzak. Sanık, 10 yılın üçte ikisini yatıp, yakında tahliye olacak” dedi.