Mütaalada, olay yerinde polisin eksik delil topladığı tespiti de yapıldı.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, mahkeme, haklarında kasten öldürme suçundan müebbet hapis istenen sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’tan TCK’nin 82/1- maddesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis öngören “kasten öldürme suçunun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi” suçundan ek savunma alması dikkati çekti. Bu da mahkemenin, sanıklara ağırlaştırılmış müebbet verme seçeneğinin masada olduğunu gösterdi.
Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen Şule Çet davası mutalasına ilişkin dikkat çeken tespitler yapıldı. Olay saatinde hesaplanan alkol düzeylerine göre Çağatay Aksu’nun alkol zehirlenmesi tablosu içinde olduğu, Berk Akand’ın ise alkol zehirlenmesine maruz kalmak üzere olduğu ve bu alkol düzeylerinde kişilerin muhakeme, koordinasyon kaybı ve dürtü kontrol mekanizmalarında kayıp içerisinde olabilecekleri tespit edildi. Ayrıca Şule Çet’in sadece sağ el 3. ve 4. tırnak altı örneklerinin Berk Akand’ın Y-STR DNA’sı ile aynı olduğu belirlendi. Tokalaşan kişilerden tırnak altı bölgesine doku geçmesinin beklenen bir durum olmadığı mütaala edildi.
Deliller toplanmadı
Raporda, emniyetin olay yerinde eksik delil toplandığına ilişkin dikkat çeken tespitler de yer aldı. Rapora göre, olay yerinde sperm, kan vb. biyolojik leke tespiti için değişik dalga boylarında ışık kaynağı ile ışıklı inceleme yapılmadı. Masalar, sehpalar, lavabolar ve zemindeki halılar üzerinde birçok taze ve kurumuş leke mevcut olmasına karşın, bunlar biyolojik ve kimyasal yönden incelenmedi. Şule Çet’in üzerinden çıkartılan iç çamaşırlarında inceleme yapılmadı.
Öte yandan önceki günkü duruşmada iki sanığın anlatımları, olaya ilişkin şüpheli yanları da netleştirdi. Çağatay Aksu, “Şule viski içmedi” derken, Berk Akand, “Şule’yi viski içerken gördüm” dedi. Çağatay Aksu’nun, içki şişelerini dinlenme odasındaki çöp kutusuna koyarak sakladığı anlaşıldı.