Kocaeli’nin İzmit ilçesinde, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Onur Öztürk'ün evinde başından vurulmuş halde bulunan Sude Akarsu’nun (18) ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Mahkeme, Sude Akarsu’yu öldürmekle suçlanan ve tutuklu yargılanan Onur Öztürk'ü (29) ilk duruşmada tahliye etti. Sude Akarsu’nun annesi Emine Akarsu, "Ben, kızımın intihar ettiğine inanmıyorum. Benim kızım, o tetiğe bastıysa da mecbur bırakıldığı için bunu yapmıştır. Tüm deliller toplanmadan bu kişiyi ev hapsine aldılar, serbest bıraktılar. Bu, hiç adil değil. Bu davanın daima peşinde olacağım” dedi.
İzmit’te yaşayan Sude Akarsu, geçen yıl ağustos ayında erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Onur Öztürk'ün evinde başından vurulmuş halde bulunmuştu.
Kocaeli Devlet Hastanesi’ne tedavi altına alınan Akarsu, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Sude Akarsu’nun erkek arkadaşı Onur Öztürk, ifadesi alındıktan serbest bırakılmıştı. Öztürk, daha sonra tekrar gözaltına alınmış ve tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
Bir sonraki duruşma 6 Ekim'de
Sude Akarsu’yu öldürmekle suçlanan Onur Öztürk’ün yargılanmasına Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün başlandı. Mahkeme, ilk duruşmada, isnat edilen suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimali, karara doğrudan etki edecek tanıkların tamamının dinlenmiş olması ve delillerin karartılması ihtimali ortadan kalktığı gerekçesiyle Onur Öztürk’ün, konutunu terk etmeme şartıyla ve yurt dışına çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar verdi. Bir sonraki duruşma tarihi ise 6 Ekim 2022 olarak belirlendi.
"Bu hiç adil değil"
Kararın ardından Kocaeli Adliyesi önünde karara tepki gösteren Sude Akarsu’nun annesi Emine Akarsu, "Ben, kızımın intihar ettiğine inanmıyorum. Benim kızım, o tetiğe bastıysa da mecbur bırakıldığı için bunu yapmıştır. Tüm deliller toplanmadan bu kişiyi ev hapsine aldılar, serbest bıraktılar. Bu, hiç adil değil. Bu davanın daima peşinde olacağım. Bu davanın peşini bırakmayacağım hiçbir zaman. Kızımın yanındayım" dedi.
"İntihar ettiğini düşünmüyoruz"
Akarsu Ailesi’nin avukatı Eray Akbal ise kararın hukuka ve vicdana aykırı olduğunu belirterek şunları söyledi:
Geçtiğimiz ağustos ayında şüpheli bir ölümle Sude Akarsu’yu kaybettik. Bugün, soruşturmanın ilk duruşmasını gördük. Bu duruşmada, bütün kadın cinayetlerinden alışık olduğumuz haliyle bir suçlama durumuyla karşı karşıya geldik. Bütün bunlar mücadelemizi etkilemeyecek. Biz, ailesinden aldığımız güçle bu davayı sürdüreceğiz. Biz, bu durumlara alışkınız. Üzerimizde bir hınçla bundan sonraki duruşmaları sürdüreceğiz. Henüz deliller toplanmamasına rağmen ve savcının bu duruşmada, mütalaasında kasten öldürme şüphesi bulunmasına rağmen tahliyesini istemesi, hukuka aykırı olduğu gibi vicdanlara da aykırıdır. Bir kişiyi başlangıçta intihara yönlendirme suçuyla yargılayıp ardından kasten öldürme suçuna dönüştürüp tahliye etmeniz sizin hem hukuka hem de vicdanınıza aykırı olur. Bundan sonraki mücadelelerde sanığın öncelikli olarak tutuklu yargılanmasını sağlayacağız. Biz, Sude Akarsu’nun intihar ettiğini düşünmüyoruz. Kasten öldürüldüğünü düşüyoruz.
"Mücadele etmeye devam edeceğiz"
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu da duruşmanın ardından Kocaeli Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Platform adına Reyhan Koçak Durmuş tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, 5 Ağustos 2021’de Onur Öztürk’ün evinde şüpheli şekilde ölü bulunan Sude Akarsu için Kocaeli Adliyesi’ndeyiz. Sude, başından ateşli silahla vurulmuş halde bulundu. 2021 kadın cinayeti verilerimize göre, kadınlar en çok ateşli silahla öldürülüyor. 2020 yılı raporumuza göre ise kadınların yüzde 56'sı ateşli silahlarla öldürüldü. Kadın cinayetlerinde önemli bir neden olarak öne çıkan bireysel silahlanmaya karşı da mücadele etmeye devam edeceğiz.
"Sude Akarsu'nun şüpheli ölümü aydınlatılana kadar sürecin takipçisiyiz"
Her gün kadınların şüpheli şekilde ölü bulunduğunu görüyoruz. Kadınlar, evde başka erkekler varken yüksekten düşüyor, başından vurulmuş halde bulunuyor. Failler, kadın cinayetlerini gizleyebileceklerini sanıyorlar. Faillere bu cesareti verenler, derneğimize kapatma davası açanlar, İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çekenler adalet mekanizmalarını etkin işletmeyen yetkililerdir. Devlet yetkililerinin görevi, şüpheli bırakılan her bir kadın cinayetini açığa çıkarmak ve hukuki süreçleri etkin yürütmektir. Bizler, hiçbir kadın cinayetini şüpheli bırakmamak için mücadele ediyoruz. Sude Akarsu'nun şüpheli ölümü aydınlatılana kadar da Kocaeli Kadın Meclisi olarak sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu süreçte Sude'nin yakınları asla yalnız yürümeyecek."