Dünya

Sudan'da çatışmalar: "Darfur'da toplu mezara atılan cesetler gördüm"

15 Temmuz 2023 12:16

Sudan'da çatışmalar sürerken, görgü tanıkları paramiliter grupların çok sayıda cesedi toplu mezarlara gömdüğünü söylüyor.

Maalim, sınırı geçip Çad'a kaçmadan önce Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde gördükleri karşısında travma geçirmiş.

Telefonundaki, El Cuneyna kentinde etrafa saçılmış cesetlerin fotoğraflarını gösteriyor. "Birlikte çalıştığım insanlar size bu fotoğrafları ve videoları gösterdiğimi, hatta bunları filme aldığımı bilseler beni çoktan öldürmüşlerdi" diyor.

Ülkeyi terk etmeden önce, cesetleri sokaklardan kaldırıp toplu mezarlara gömmekle görevli bir grupta yer alıyordu.

Sudan, Nisan ayından bu yana paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) ile ordu arasındaki şiddetli çatışmalarla sarsılıyor. En şiddetli çatışmalar RSF'nin ortaya çıktığı Darfur'da yaşanıyor.

Uyarı: Bu haberdeki görüntüler rahatsız edici bulunabilir.

Fotoğraflarda, bazıları battaniye ve giysilerle örtülmüş, bazıları şişmiş ve çoktan çürümüş onlarca ceset görülüyor.

Maalim ayrıca yıkılıp yağmalanmış yardım kuruluşu binalarının fotoğraflarını da gösteriyor.

"Kendimi kötü hissettim. Sanki korku ve dehşet içinde ölmüş gibiydiler. Birçoğu bir haftadan uzun süredir sokaklarda ölü yatıyordu" diyor, sıkıntılı bir halde.

Bir çalılıkta saklanırken çektiği bir video belki de en rahatsız edici olanıydı. Cesetlerin bir kamyondan toplu bir mezara atıldığı görülüyordu:

"Cesetleri gömmek için ormandaki mezarlığa doğru gittik. RSF buna izin vermedi. Kamyonun şoförüne cesetleri bir çukura atması emredildi."

RSF daha sonra bölgeyi terk etmelerini istemiş.

"Müslüman usullere göre ve dualarla gömülmeleri gerekirdi. Ama RSF onların çöp gibi atılmasını emretti."

Cesetlerin kime ait olduğunu ya da nasıl öldürüldüklerini kimse bilmiyor. Ancak Çad'a sığınan birçok aile RSF'nin özellikle Batı Darfur'daki genç erkekleri ve erkek çocuklarını hedef aldığını, onları saklandıkları yerlerden çıkmaya zorlayıp öldürdüklerini söylüyor.

Aileler Arap olmayan toplulukların hedef alındığını söylüyor. RSF'nin kurduğu kontrol noktalarında durdurulduklarını ve etnik kökenlerinin sorulduğunu, öldürülme korkusuyla Masalit olduklarını söyleyemediklerini anlatıyorlar.

BBC, RSF'den iddialar hakkında yorum istedi ancak RSF yanıt vermedi. Ancak bu hafta başında, Mayıs ayında Masalit topluluğu üyelerine yönelik benzer saldırılara karıştığı iddialarını reddetti.

Maalim'in anlattıkları 13 Temmuz'da yayınlanan bir BM raporundaki ayrıntılarla örtüşüyor ve yerel halkın RSF tarafından öldürüldüğü iddia edilen en az 87 etnik Masalit ve diğerlerinin cesetlerini Batı Darfur'daki bir toplu mezara atmaya zorlandığını söylüyor.

Maalim'in telefonundaki fotoğraf ve videoların verileri 20-21 Haziran tarihleri arasında çekildiklerini ve bunların Birleşmiş Milletler (BM) raporunda belirtilen tarihlerle örtüştüğünü gösteriyor.

BM raporunda ifade edildiği gibi Maalim de cesetlerin El Cuneyna'nın batısında ve bir polis üssünün yakınında, El Turab El Ahmar (Kızıl Toprak) olarak bilinen bir açık alana gömüldüğünü söylüyor.

BM açıklamasında bazı kişilerin tedavi edilmeyen yaralanmalar nedeniyle öldüğü belirtildi. Maalim'in videolarından birinde ceset yığınları arasında canlı bir adam görülüyor. Konuşmaya çalışırken çatlak kuru dudaklarının etrafında sinekler dolaşıyor. Maalim, kurbanın sekiz gündür orada yattığını ve acı çektiğini söylüyor.

Maalim memleketinde olup bitenleri belgelemek istediği için videoları çektiğini söylüyor. Ancak kısa süre sonra şehirde kalmanın kendisi için artık güvenli olmadığını hissetmiş.

"Temizlik yaparken birçok kez üzerinde cep telefonu olan insanları aradıklarını gördüğüm için korktum" diyor.

Darfur'da Arap ve Siyah Afrikalı topluluklar yıllardır çatışıyor; en büyük şiddet olayları yirmi yıl önce Arap olmayanların hükümeti ayrımcılık yapmakla suçlayarak silahlanmalarıyla patlak verdi.

RSF, isyanı acımasızca bastırması ve yüz binlerce insanı öldürmesiyle kötü ün salmış Cancavit Arap milislerinden doğdu. Bu grup, 21. yüzyılın ilk soykırımı olarak tanımlanan yaygın zulüm ve etnik cinayetlerle suçlandı.

RSF ile Sudan ordusu arasında Nisan ayında patlak veren çatışmalar bu çatışmayı da yeniden alevlendirmiş görünüyor. Geçtiğimiz ay Batı Darfur valisi, RSF'yi Masalit halkına karşı soykırım yapmakla suçlamış ve kısa bir süre sonra öldürülmüştü.

Darfur'un pek çok bölgesinde yaşanan bu şiddet olayları rastgele gibi görünmüyor. RSF ve müttefiki Arap milislerin Masalit gibi Siyah Afrikalı grupların üst düzey isimlerini hedef alan ve on binlercesini Çad'a kaçmaya zorlayan sistematik bir girişimden söz eden iddialar var.

RSF bunun 2000'li yıllarda görülen etnik şiddetin yeniden canlanması olarak gördüğünü ve kendisinin bu olayla ilgisi olmadığını söylüyor.

Darfur'dan kaçan binlerce Sudanlı gibi Maalim'in de geri dönmesi için pek bir nedeni yok. Evi yakılmış ve ailesinin tüm eşyaları yağmalanmış. Ama en acısı, arkadaşlarının ve ailesinin çoğu orada olmayacak.