İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin verilerine göre şubat ayında 81 işçi yaşamını yitirdi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) tarafından hazırlanan rapora göre; İşçiler en çok trafik/servis kazaları, düşme, ezilme/göçük ve diğer nedenlerden dolayı can verdi.
Trafik, servis kazası nedeniyle 22 işçi;
Diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, intihar, silahlı saldırı, çığ düşmesi, iç kanama) 18 işçi;
Düşme nedeniyle 16 işçi;
Ezilme, göçük nedeniyle 11 işçi;
Patlama, yanma nedeniyle 6 işçi;
Zehirlenme, boğulma nedeniyle 5 işçi;
Elektrik çarpması nedeniyle 2 işçi;
Nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 1 işçi can verdi...
Şubat Ayında En Az 81 İşçi Yaşamını Yitirdi...
Son dört yılda şubat ayındaki işçi ölümleri, acı gerçekleri ortaya koyuyor. İşçiler güvencesiz çalışma koşullarında ve sendikasız çalıştıkları sürece her gün daha fazla çalışırken yaşamını yitiriyor...
'Can kayıpları, büyük bir piyasa oluşturuyor'
İş cinayetlerine ilişkin Evrensel Gazetesi'ne konuşan İSİG Üyesi Akademisyen Aslı Odman, yaşananlara sadece iş cinayeti değil, ‘çalışma şiddeti’ demek gerektiğini söyledi. Kayıt dışı kazalara, meslek hastalığı sonucunda ölümlere, işyeri intiharlarına varan psikososyal baskılara dikkat çeken Odman, “Bugün Türkiye’de en az 20 ila 40 kişinin her gün ‘çalışma kaynaklı’ öldüğünü biliyoruz. Bu şekilde çalışmazsa aramızda olacak 40 candan bahsediyoruz.
Çalışma şiddetini ise Kalkınma ve Kıyım Rejimi’nin sonucu olarak görüyorum. Nerede bu şekilde kalkınma, büyüme, oradaki bedel insan canı. Üretim aracı olarak muhasebeleştirilen, canını savunamayacak kadar zayıf ve örgütsüz tutulan, iş organizasyonunda yeri bina, hammadde ve siyasi ilişkilere yapılan yatırımlardan sonra gelen” diye konuştu.
AKP döneminde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan mevzuat ve yasa bolluğuna değinen Odman, “Bu mevzuatın ruhunu, iş cinayetlerine yol açan çalışma şiddetini oluşturan piyasanın, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanını içerisine iyice alacak şekilde genişletilmesi olarak özetleyebiliriz. Bu büyük can kayıpları, büyük bir piyasa oluşturuyor” dedi. Bir yandan da piyasaları yaratmak için meslek odalarının zayıflatıldığına işaret eden Odman, şöyle devam etti: “Şirketleşerek vasıfsızlaşmayı teşvik ediyor. Diğer yandan da görünürde ‘adalet’ sorumluluğunu yerine getirmek için içi dezenformasyonla doldurulan bir alan yaratıyor.”
İşçi öldüren hapis yatmıyor
Hükümetin iş cinayetleri karşısındaki cezasızlık politikası, kamuoyunda büyük yankı uyandıran hemen hemen tüm iş cinayetlerine yansıdı. Davalarda tutuklu sanıklar birer birer tahliye edildi.
Torunlar Center’da asansörün düşmesi sonucu 10 işçinin yaşamını yitirdiği davada, patronlar iddianame aşamasında aklanırken, son duruşmada tutuklu 3 sanık da serbest bırakıldı. Müfettişlerin yargılanmasına ise bakanlık izin vermedi.
OSTİM ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi'nde 4 yıl önce art arda yaşanan patlamalarda 20 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetine ilişkin davada da tutuklu sanık kalmadı. Davada patlamada ihmali bulunan kamu görevlilerinin yargılanması konusundaki talepleri dikkate alınmadı.
3 yıl önce Marmara Park AVM inşaatında çalışan işçilerin barınma amaçlı kullandığı çadırlarda meydana gelen ve 11 işçinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili davada da aynı gelişmeler yaşandı. Bilirkişi raporlarıyla işçiler kusurlu gösterilirken, bu davada da tutuklu sanık bırakılmadı.
Samsun’daki Eti Bakır İşletmeleri AŞ’de 300 ton ağırlığındaki amonyak tankının kapağının düşmesi sonucu 7 işçinin öldüğü ve 12 kişinin yaralandığı iş cinayetiyle ilgili davada tek tutuklu sanık da tahliye edildi.
Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi Müdürlüğü maden ocağında 7 Ocak 2013’de 8 madencinin öldüğü iş kazasıyla ilgili davada da tutuklu sanık kalmadı.
Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden katliamına ilişkin iddianamede yapılan değişikliklerle 8 tutuklu 45 sanıktan, tutuklu olmayan 37’sinin bir gün hapis yatmadan kurtulmasının önü açıldı. Kamu görevlileri ve iş müfettişlerinin yargılanmasına ilişkin başvuru Çalışma Bakanlığı tarafından reddedildi. Danıştay'a itiraz edilirken, Danıştay ancak 5 ay sonra bakanlıktan savunma istedi.
Şubat ayında hayatını kaybeden işçiler ve işkolları
Taşımacılık, belediye, inşaat, tarım ve gıda işkollarında işçi ölümleri yoğunlaşıyor.
Şubat ayında iş cinayetlerinde 4 kadın işçi can verdi.
Şubat ayında iş cinayetlerinde 4 kadın işçi can verdi.
Mevsimlik tarım işçisi Kamile Değirmenci.
Narenciye paketleme fabrikasında işçi Fatma Kahır.
Yemek şirketi işçisi Sevim Demir.
Çocuk bakıcısı Serpil Yazıcı. (Serpil Yazıcı 31 Mayıs 2014’te yaşamını yitirdi. Ölümünün bu ay öğrenilmesinden dolayı Şubat ayı raporunda açıklanıyor)
Şubat ayında iş cinayetlerinde 1 çocuk işçi can verdi.
Şubat ayında iş cinayetlerinde 1 çocuk işçi can verdi.
2 Şubat’ta 17 yaşındaki çoban Recep Kaynak, Samsun Havza’da yaylada koyunları otlatırken 25 metreden düşerek yaşamını yitirdi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, aylardır vurguladığı bir hususa tekrar dikkat çekiyor:
Şubat ayında tarım, gıda, maden, ağaç, ticaret, eğitim, metal, inşaat, enerji, taşımacılık, sağlık ve belediye işkollarında emekli ya da emeklilik çağında çalışan 22 işçi yaşamını yitirdi. İş cinayetlerinde artarak yaşlılarımızın can vermesi devletin yaşı ilerleyen işçilere / yurttaşlara verdiği değeri ve sosyal güvenlik sisteminin içinde bulunduğu durumu da gösteren bir gerçeklik.
Şubat ayında iş cinayetlerinde 3 göçmen işçi can verdi.
İstanbul Şile’de İranlı TIR şoförü aracıyla bariyerlere çarptı. İsmi öğrenilemedi.
Ankara Kazan’da Rus tır şoförü Sergei Khursık’un cenazesi bir benzin istasyonunda park halindeki aracında bulundu.
İstanbul Esenyurt Hadımköy’de işçi servisi ile tanker çarpıştı. Serviste bulunan Suriyeli işçi yaşamını yitirdi. İsmi öğrenilemedi.