Gündem

Stuttgarter Zeitung: Trump eski hataları tekrarlıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın Doğu ve Güneydoğu Asya gezisi sırasındaki açıklamaları ve yansımaları ve Bonn'da devam eden BM Dünya İklim Zirvesi Alman gazetelerinin yorumlarında öne çıkan konular.

13 Kasım 2017 18:11

ABD Başkanı Donald Trump 12 günlük Asya ziyaretinin son durağı Filipinler'in başkenti Manila'da, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) 31. Liderler Zirvesi'ne katılıyor. Daha önce APEC zirvesi kapsamında Vietnam'da dünya liderleri ile bir araya gelen Trump'ın gündeminde yine ABD'deki 2016 seçimlerine Rusya'nın müdahale ettiği iddiaları vardı. Frankfurter Rundschau gazetesinin konuya ilişkin yorumunda şu görüşler dikkat çekiyor:

"Donald Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Putin'in ABD'deki başkanlık seçimlerini manipüle etmediklerini söylemesine inanıp inanmaması, ya da Putin'in açıklamalarının aksini iddia eden Amerikan istihbarat servislerinin Rusya'ya yönelik suçlamalarına katılıp katılmaması önemli değil. Belirleyici olan Rus hackerlerın Hillary Clinton'a zarar vermek amacıyla girişimde bulunup bulunmadıkları ve bulundularsa tam olarak ne yaptıklarıdır. Bu durum nedeniyle Trump'ın çelişkili ifadelerini hangi hedefe yönelik kullandığından ziyade asıl önemli olan bu skandalın aydınlığa kavuşturulması için bir şeyler yapıyor mu ve yapıyorsa ne yaptığıdır. Trump'ın bu konuda şimdiye kadar iyi bir izlenim bıraktığı söylenemez. Benzer durum Kuzey Kore anlaşmazlığı konusunda da geçerli. Bu konuda tüm (müttefikleri ile) ortak bir siyasi rota belirleyip belirlemediği önemli değil. Asıl ön planda olan ABD'nin Çin, Japonya, Rusya ve Güney Kore ile Kuzey Kore'yi nükleer testlerden vazgeçirmek için ortak girişimde bulunup bulunmadığı ve bu konuda ne yaptığıdır. Dünyanın en iyi 'anlaşma uzmanı' olarak lanse edilen Trump'ın bu noktada da çok yararı olmayan bazı küçük kışkırtmalar ve iğneleyici sözleri dışında çok dikkat çektiği söylenemez."

Stuttgarter Zeitung da Trump'ın Asya gezisinde küreselleşme konusunda iyi bir sınavdan geçmediği görüşünde:

"Donald Trump'ın Doğu ve Güneydoğu Asya temasları bir kez daha gözler önüne serdi: Trump burada da her şeyden önce ABD'nin elit ekonomik kuruluşlarının çıkarlarını temsil ediyor. Ondan dünya ticareti için daha iyi bir çerçeve anlaşması hazırlaması beklenemez. Trump şu sıralarda küreselleşme düşüncesini sadece hayranlıkla sahiplenmekle kalmayan, küreselleşmeyi çok yeni bir düzeye de yükseltmiş olan ülkeleri ziyaret ediyor. Önce süper ihracat ülkeleri Japonya, Güney Kore ve Çin'i, şimdi de Asya'nın güneyindeki (gelişmenin eşiğindeki) Asya Kaplanları diye anılan ülkeleri ziyarete başladı. Ancak Trump burada insanî bir küreselleşmeden yana tavır alacağı yerde, geçmiş yılların hatalarını tekrarlamaya devam ediyor. Gerçi etkili bir biçimde iş yerleri imkanlarını, istihdamı Amerika'ya geri getirmek istediğini ve gelecekte 'iyi anlaşmalar' imzalayacağını söylüyor. Ama uyguladığı politikalar ne ABD'de iyi iş yerlerinin açılmasına önayak oluyor, ne de Asya'nın sanayi kentlerindeki çalışma koşullarını daha iyi bir düzeye getiriyor."

Almanya'nın Bonn kentindeki BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP 23) bugün ikinci haftaya girildi. Küresel ısınmayı sınırlandırma konusunda mutabakat sağlanmışken, COP'un yapması gerekenin Paris Anlaşması ile belirlenen hedeflere ulaşmak olduğu vurgulanıyor. Almanya'da koalisyon hükümetini oluşturmak üzere sürdürülen görüşmelerde de bu konu gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Regensburg kentinde yayımlanan Mittelbayerische Zeitung gazetesi iklim konusunda hem Bonn'da hem de Berlin'deki görüşmelerde başarısız kalma tehlikesine işaret ediyor:

"Hem Bonn'da devam eden BM Dünya İklim Konferansı'nın hem de Berlin'de sürdürülen üçlü koalisyon hükümetini oluşturma çabalarının bu hafta karar aşamasına gelmiş olması bir rastlantı. Rastlantı olmayan şey ise hem Bonn'da hem de Berlin'de iklim politikalarını uluslararası ve ulusal ölçekte belirleyecek politikalar üzerinde görüşülmesi. Bonn'daki konferansta gezegenimizin dramatik bir biçimde ısınmasının sınırlandırılması hedefine yönelik olarak somut kurallar ve mekanizmalar konusunda karar alınması gerekiyor. Berlin'deki koalisyon ön görüşmelerinde ise parti temsilcileri bir yandan iklimin ileriye dönük, kalıcı bir biçimde korunması, diğer yandan ekonominin temel yapısının ve iş yerlerinin muhafazası arasında bir uzlaşma bulmaya çalışılıyor. Ve çabuk olunması gerekiyor, çünkü insanların üzerindeki baskı bugüne dek hiç olmadığı kadar yoğun. Ancak bu konularda başarısız kalma tehlikesi de hâlâ atlatılmış değil, ne Bonn'da ne de Berlin'de."

Aynı konuya ilişkin yorumunda Mannheimer Morgen gazetesi Bonn'daki iklim konferansının sonuçları konusunda iyimser olmadığını vurguluyor:

"İklimin korunmasına ilişkin konferansta şu ana kadar haber manşetlerine çıkan herhangi bir gelişme olmadı. Büyük bir olasılıkla iklim konferansının ikinci haftasında da pek bir şey çıkmayacak. Devlet ve hükümet başkanlarının geleneksel olarak vitrine çıkıp kendilerini göstermeleri de bir şeyleri değiştirmeyecek. Durumun böyle olması son derece üzücü. Çünkü ulusal hükümetlerin temsilcileri yüklü bir gündemle buraya gelmişlerdi."

© Deutsche Welle Türkçe

ÇA,ÖA