TEDxReset Konferansı için Türkiye’ye gelen ve mayıs ayı ortasında İstanbul’da bir haftalık bir ‘liderlik eğitim programı’ düzenleyecek olan İtalyan yazar/sosyolog/ekonomist Stefano D’anna’ya göre dünyaya ve Türkiye’ye yeni bir lider kuşağı yaratma zamanı geldi.
Radikal gazetesinden Ahu Özyurt’a konuşan D’anna, “İnsanoğlu hep kapana kısıldığını, bir labirente hapsolduğunu düşünür. Labirent’in çıkışı yoktur biliyorsunuz. Ama varlığı da zaman ile tanımlıdır. Labirentten, hapisaneden çıkmak istiyorsanız yükselmeniz gerek. Bu da ancak zamanın üzerine çıkan liderlerle olur. Beynimiz de bir labirenttir aslında. İnsanoğlu kendi kendini hapsediyor” dedi.
D’anna, “Altın ve kurşun arasında sadece 3 proton fark var. İnsanlık da bu noktada şu anda. Düşünün, kurşundaki üç proton fazlalığı attığınızda altın oluyor. İnsanlık da geçmişinden gelen yüklerden, önyargılardan, korkulardan arındığı anda altın olacak” diye konuştu.
Stefano D’anna’nın yeni kitabı “ Dünya için yeni bir Düş” adını taşıyor. Yakında Türkçe olarak da piyasaya çıkacak olan kitabın yanında bir de “Düşleyenin Günlüğü” adında bir defter satışta olacak. D’anna’ya göre “düşleyen kişinin” mutlaka günlük tutması ve zamansız düşünebilmesi gerekir. Stefano D’anna, Türkiye’nin zamanın dışına çıkabilmek açısından çok şanslı olduğunu söylerken şu örneği veriyor:
“Zamanın dışına çıkmak, başka bir dünyaya gitmek demek. Siz camiye girerken çok güzel bir gelenek olarak ayakkabılarınızı çıkarıyorsunuz. Bu aslında dünyevi olanı, gündelik olanı da dışarıda bırak demek. Ama içeride bakıyorum hala elektronik saatler filan var. Oysa orası tamamen zamanın dışına çıkmanız, başka bir vizyonu hayal etmeniz gereken bir yer. Keşke içeride de saat vs gibi zamanı anlatan şeyler olmasa.”
Türkiye ile Yunanistan arasında, İstiklal Savaşı’ndaki o kritik noktadaki tek büyük farkın Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyleyen Tanrılar Okulu kitabının da yazarı D’anna, “ Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderin hangi tarafta olduğu belirledi dünyanın kaderini. Bu ne kadar önemli bilemezsiniz. Sadece tek bir kişinin bile ne kadar güçlü ve değiştirme gücüne sahip olduğunu gösteriyor” dedi.
Stefano D’anna, “düşlemek ve liderlik öğrenilir” dedi ve Martin Luther King, Mahatma Gandhi ve Nelson Mandela’nın çok özel “düşleyenler” olduğuna dikkat çekti. “Dünyada belki de en az anlaşılan kelimedir eğitim. Eğitim kelimesinin İngilizce’deki karşılığı education, Latince’deki ex-duco’dan gelir. Dışarıda bırakmak anlamına gelir. Eklemek değil, ayıklamak, azaltmak, basitleştirmek. Gerçek eğitim yüklemez, azaltır. Azaldıkça da daha net görürsünüz, daha berrak algılarsınız. İyi eğitim alanlar da daha basit düşünebilen, daha alçak gönüllü ama daha net karar veren liderlerdir. Düşleyen liderler bunların içinden çıkar” diye konuştu.
Stefano D’Anna’nın yeni kitabının yanında piyasaya sürülen “Düşleyenin Günlüğü” de çok çarpıcı. Günlüğün sol sayfaları iş, randevular ve günlük hayata ayrılmış. Sağ sayfalar ise boş ve D’anna özellikle bu sayfalara birşeyler yazarak başlamak gerektiğini söyledi. “Kendi içinizde bir dünya var ve buna vakit ayırın, dinlemeye, gözlemeye, yazmaya vakit ayırın. Bu gerçek bir düşleyenin mutlaka yapması gereken bir egzersizdir. Yaptıkça da hiçbirşeyin tesadüfi olmadığını farkedersiniz. Düşlediğiniz herşey birer birer gerçeğe dönüşür” dedi.
Stefano D’anna’nın kurduğu “Dünya için Geleceğin Liderleri” Okulu 11-18 Mayıs tarihlerinde dünyanın dört bir yanından lider adaylarını İstanbul’da bir araya getiriyor. Program; Düşleme Sanatı, Bütünlük, Timelessness ( Zamandan Bağımsızlık ), Liderlik, Drama, Özgüven, Müzik, Nefes, topluluk önünde konuşma sanatı, spor , beslenme gibi derslerin hepsini kapsıyor.
Başvurular için www.futureleadersfortheworld.com