Gündem

Star: Almanya, Cerattepe'deki altın rezervi için 'çevreci maşalarını' sahaya sürdü

Gazete, 30 yıl önce Kanadalı bir firmanın bölgede altın bulduğunu iddia etti

26 Şubat 2016 12:34

İktidara yakın Star gazetesi, 30 yıl önce Kanadalı bir firmanın Cerattepe'de altın bulduğunu ancak Almanların bölgede maden ocağı kurulmasını engellediğini öne sürdü.  "Almanların rahatsızlığının sebebi: Cerattepe'de altın var" başlığıyla yayımlanan haberde, "Kendisi altın çıkarmadığı halde dünya altın rezervinin büyük kısmını elinde tutan Almanya’nın sözde ‘çevreci’ maşalarını Cerattepe’de neden sahaya sürdüğünü MTA raporları ortaya koydu. Bölgede önemli miktarda altın rezervi bulunuyor" dendi.

Gazete, maden yapım projesini protesto eden ve bu gerekçeyle iki gün önce Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşen çevrecilerin Alman Vakıfları tarafından eğitildiğini ileri sürmüş, aralarında Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan'ın da bulunduğu çevreciler için, “Türkiye’yi dışa bağımlılıktan kurtaracak mega projeler olan Sinop Nükleer Santrali, Karadeniz Hidroelektrik Santralleri ve Artvin Maden Yatakları gibi projelere karşı çıkan çevrecilerin Alman Vakıfları tarafından eğitimden geçirildiği ortaya çıktı” ifadelerini kullanmıştı.

Gazetenin bugünkü nüshasında yayımlanan (26 Şubat 2916) haber şöyle: 

"Kendisi altın çıkarmadığı halde dünya altın rezervinin büyük kısmını elinde tutan Almanya’nın sözde ‘çevreci’ maşalarını Cerattepe’de neden sahaya sürdüğünü MTA raporları ortaya koydu. Bölgede önemli miktarda altın rezervi bulunuyor.

Artvin’deki çevre eylemlerinin altından ‘Zengin altın yatakları’ çıktı. Meğer 30 yıl önce Kanadalı firma bölgede altın bulmuş, Almanlar bunu öğrenince ‘devşirme eylemcileri’ ile maden ocağı kurulmasını engellemiş.

Bölgedeki yabancıların faaliyetlerinden şüphelenerek bölgede sondaj yapan MTA’nın araştırmalarına göre sadece Cerattepe değil, kentin başka noktalarında da altın yatakları var. Meğer Artvin’in altı altın kaynıyormuş da tüm gürültü ondan kopuyormuş.


Kanadalılar buldu


Cerattepe’de ilk maden arama faaliyetine Kanadalı Cominco Madencilik başladı. Uydu görüntülerinden de faydalanarak Artvin’in bugün bile ulaşılması zor olan bir bölgesinde 1988’de yaptığı sondajlarda bakır ve altın rezervleri bulan firma, ruhsat aldı ama başta Yeşil Artvin Derneği olmak üzere çevre örgütlerinin eylem ve davalarıyla madeni işletemedi. Firma, 2003’te tüm haklarını Çayeli Bakır İşletmeleri’ne devrederek çekildi. 2008 yılında mahkeme kararıyla ruhsat iptal edilence yapılan yeni ihaleyi Özaltın İnşaat Tic. ve San. A.Ş. kazandı ve Cerattepe’de maden çıkarmak üzere Eti Bakır A.Ş ile anlaştı.


MTA farkına vardı


Cerattepe’de maden yataklarını keşfeden Kanadalı Cominco, bakırın yanı sıra dünya genelinde altın işletmeleriyle de ünlüydü. Zaten bakır ve altın, kardeş madenlerdi ve bir yerde bakır çıktığında o bölgede altın bulunması da yüksek ihtimaldi. Bölgede MTA’da sondajlara başladı ve bakır yataklarının yanı sıra olası altın yataklarını buldu.


Almanlar devrede


Ne olduysa bundan sonra oldu. Bölgede altın çıkarılma ve Türkiye ekonomisinin ivme kazanma olasılığının belirmesi üzerine Artvin’deki çevre örgütleri ve yerel basın, Bergama altınında olduğu gibi Almanya’daki vakıflarda ‘Çevreci Eğitimden’ geçirildi. Artvin’de, Cerattepe Maden İşletmesi’nde bakır çıkarılmasına karşı çıkan ve Alman Vakıfları ile işbirliği yapan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan’ın “Biz 20 yıldır burada altın çıkarılmasına karşı çıkıyoruz” şeklindeki sözleri de, Türkiye’nin resmi kurumlarından önce yabancılar ve onların yerli uzantılarının buradaki altından haberdar olduğunu gösterdi.


Altın ve bakır
 

Artvin’de milyarlarca dolar değerinde altın ve bakır madenleri tespit eden MTA’nın raporuna göre, Artvin-Kafkasör-Cerattepe bölgesinde ‘oldukça yüksek tenörde rezervler bulundu Raporda, şu ifadeler dikkat çekti: “Yüzde 2.1 Cu (bakır) tenörlü 3 milyon 800 bin ton, yüzde 10 tenörlü 1 milyon 200 bin ton, 3gr/ton Ag (altın) tenörlü bir milyon ton rezerv tespiti yapılmıştır” Yani Cerattepe’de bakırın yanı sıra milyarlarca dolar değerinde altın ve bakır yatakları da var. Kurumun 2017’ye kadar çıkarmayı planladığı altın madeni raporunda “Önemli görülüp MTA adına ruhsatı alınacak sahalarda 2016-2017 yıllarında detay jeolojik etet ve sondajlı arama çalışmaları gerekmektedir” denilmekte.


PKK'nın Cerattepe'deki planı
 

Terör örgütü PKK’nın, Kürtlerin yaşamadığı Karadeniz’de sözde ‘öz yönetim’ ilan etme planı deşifre oldu. Örgütün Kandil kampındaki sözde yöneticilerinden Mustafa Duran’ın Özgür Gündem’de kaleme aldığı “Cerattepe ve Kürdistan’daki öz yönetim direnişleri” yönündeki yazısı, PKK’nın özellikle Cerattepe’deki maden ocağına karşı gönderdiği teröristlerle oluşturmaya çalıştığı planı deşifre etti. Milli iradenin sesi Star’ın Cerattepe’deki bakır madeni protestosunun başladığı gün manşetten verdiği haberde, PKK’nın Güneydoğu’daki hendek siyasetini Artvin’deki maden karşıtı eylemlerle sokak çatışmalarına çevirmeye çalışıldığına dikkat çekilmişti.


Amaç Alman stoğunu korumak
 

“Almanya, neden Uşak’ı, Artvin’i ya da Gümüşhane’yi değil de üretimi engelleme provokasyonları için Bergama’yı seçmiştir? Bu sorunun üç yanıtı bulunmaktadır: Birincisi, yerli-yabancı şirketlerden elini en çabuk tutanı, Bergama-Ovacık’daki altın yatağını keşfeden (Kanadalı) Eurogold olmuştur. 1991’de ÇED raporu hazırlanmış, 1994’de de Çevre Bakanlığı’nın ‘olumlu görüşü’ alınmıştır.


Öldürülmeden önce Artvin'i işaret etmişti
 

Yıllar önce Bergama’da altın çıkarmak isteyen Kanadalı firmaya karşı Bergamalı köylülerin mücadelesi, Türkiye’nin çevre duyarlılığı olarak kamuoyuna yansımıştı. Ancak Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun araştırması, Bergama’da altın çıkarılmasına karşı olan STK’ların arkasında Alman gizli servisiyle bağlantılı Alman vakıflarının olduğunu ortaya çıkarmıştı. Hablemitoğlu, “Bu açıklamaları yaptığım içim beni öldürecekler” dedikten kısa süre öldürülmüştü. Aynı şekilde, Bergama’daki Kanadalı firmanın altın çıkarılmasına karşı çıkan Bergamalı köylülerin sembolü olan Hopdediks lakaplı Bayram Kuzu’da, yıllar sonra olayın iç yüzünü öğrenmiş ve çocuklarına Bergama’da altın çıkarılması karşıtı eylemlerden uzak durmalarını vasiyet etmişti. Bugün aynı oyun, Artvin’de oynanıyor. Peki ama Hablemitoğlu Artvin’e ilişkin ne demişti? Sanki, bugüne ışık tutar gibi.