Gündem

SP'li aday ve 'cemaat ablası' denilen eşinden Başbakan'a suç duyurusu

SP Antakya belediye başkan adayı ve 'paralel yapı kuran cemaatin ablası' söylemiyle televizyon kanallarında gizli çekilmiş görüntüleri yayınlanan eşi, Başbakan hakkında suç duyurusunda bulundu

07 Nisan 2014 22:21

Arzu Yıldız \ Ankara

Saadet Partisi Antakya belediye başkan adayı Fahri Serdar Özal ile "paralel yapı kuran cemaatin ablası" iddiasına hedef olan eşi Gülay Özal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili suç duyurusunda bulundu.

Özal’ın Antakya Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği suç duyurusu dilekçesinde, Başbakan Erdoğan, gizlice görüntü kaydı yapan PVC ustası Zeynel Abidin Karataş ve gizli çekilmiş görüntüleri yayınlayan televizyon kanalı A Haber “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ve bu verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, halk arasında korku panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama, hakaret, iftira ve bu eylemlerin basın yoluyla yapılması” iddialarıyla suçlandı.

Savcılığa verilen dilekçede şikâyet gerekçesi şöyle açıklandı:

“06.03.2014 tarihinde Saadet Partisi Antakya belediye başkan adayı Fahri Serdar Özal’ın eşi Gülay Özal, kızları Müzeyyen Özal ve bir grup partili bayan ile birlikte Hatay ili Antakya mahallesinde olan Zekeriya Bilir’in eşi Fatma Bilir’in evinde bir toplantı gerçekleştirmişlerdir.

Olay günü evde çalışmakta olan PVC ustası Zeynel Abidin Karataş balkonda çalışırken Gülay Özal, Müzeyyen Özal ve evde bulunan bir grup partili bayanın, ev sahibi ile beraberindeki bayanların evde yaptığı konuşmaları gizlice cep telefonu veya gizli kamera ile kaydetmiştir. Zeynel Abidin Karataş’ın bu eylemi TCK ve diğer mevzuata göre suçtur. Zeynel Abidin Karataş, TCK 132.madde ve devamında düzenlenen “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, haberleşmenin –özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ve bu verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçlarını işlemiştir.Zeynel Abidin Karaştaş hakkında tarafımızca tespit edilen suçlardan dolayı ve makamınızca tespit edilecek diğer suçlardan dolayı gerekli kovuşturmanın yapılmasını arz ederiz.

Yasadışı kayıt yapan Zeynel Abidin Karataş daha sonra A Haber’i arayarak, görüntüleri A Haber kanalına satmıştır. Kanalın yetkilileri birbirini görevlendirerek görüntüleri kaydeden PVC ustası Zeynel Abidin Karataş’dan almıştır. A Haber ekibi satın aldıkları ekte ham hali bulunan kamera kaydında, hem görüntü hem de sesleri çıkarma ekleme yaparak, yasadışı ve gizli kaydedilen kamera kaydını yalan ve iftira dolu bir görüntülü habere dönüştürmüşlerdir. Sonrasında A Haber ekibi dönüştürdükleri kamera kaydını ‘özel haber’ logosuyla ve ‘paralel yapı cemaatin ablaları evleri ziyaret ediyor, oyların AKP’ye verilmemesine yönelik telkinler yapıyor” şeklinde günlerce ekranlarına taşımışlardır. A Haber ekibinin yalan, hakaret ve iftiralarına göre, yasa dışı bir örgüt vardı ve bizler bu örgütün üyesi idik. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 'vatan haini, haşhaşi, sülükten daha kötü, yasa dışı çalışan örgüt, paralel yapı, terör örgütü' sıfatlarıyla her mitinginde andığı ve suçlayarak hedef gösterdiği örgütün üyesiydik. Örgüt üyesi olarak evleri ziyaret ediyor ve vatandaşa oyların AKP’ye verilmemesi yönünde telkinler yapıyorduk. Ziyaretlerimiz de ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sadullah Ergin hakkında kara propaganda yapıyorduk. A Haber ekibinin yalan, iftira dolu montajı-dublajı haberde Antakya’da yaşanan hadise Kırıkhan’da gerçekleşmiş gibi sunuluyor, yayınlanan görüntüde Kırıkhan’da olmayan mekanlar , benzin istasyonu kullanılıyor, suç işlemiş de bu nedenle baskın yapan güvenlik görevlileri varmış gibi uydurma ve sahte görüntüler kullanılıyordu.

Suça konu bu haber hem A Haber kanalında ve sonrasında bu kanal ile aynı çizgide yayın yapan televizyon kanalarında, gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medya kullanıcıları tarafından olay gününden sonra defalarca kullanılmıştır.

Başbakan Erdoğan, ‘paralel yapı bunları yapıyor’ diyerek mitingi izleyen on binlerce kişi ve 10’dan fazla televizyon kanalının bu konuşmaları canlı yayınlaması ile milyonlarca kişi önünde tarafıma basın yoluyla ‘vatan haini, haşhaşi,sülükten daha kötü, yasadışı çalışan örgüt, paralel yapı, terör örgütü üyesi’ suçlamalarında bulunarak hakaret etmiştir. Ayrıca ‘inlerine gireceğiz, onları girdikleri delikten çıkaracağız, cezalandıracağız’ gibi beyanlarla basın yoluyla alenen tehdit etmiştir. Tarafımız, hane halkımız ve temsil ettiğimiz Saadet Partisi kitlesi aleyhinde işlenen suçlardan dolayı şüphelilerden şikayetçiyiz.”