Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, "Kadınları ve çocukları şiddetten korumayı, aile içi şiddeti önlemeyi amaçlayan çağdaş bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi'nden çıkış, sadece tarikatları ve gericileri memnun etti! 46 ülkenin ve tüm Avrupa Birliği'nin imzaladığı sözleşmeden ayrılmak, tam bir geriye dönüş oldu! Artık biz bir Avrupa ülkesi değil, çağın gerçeklerine uymayan bir Orta Doğu ülkesiyiz!" görüşünü savundu.
Turan yazısında, "Son bir haftada yaşadıklarımız ülkemizin acıklı halini özetliyor: İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılarak vahşete cesaret verildi! Andımız yasaklanarak Türk düşmanları, gericiler ve tarikatlar memnun edildi. Ülke siyaseti, yıllar sonra yine parti kapatmaya odaklandı! Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği (Enis Berberoğlu'nunki gibi hukuksuz bir şekilde) düşürüldü. Gezi Parkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alınıp bir vakfa verildi, âdeta gasp edildi! Merkez Bankası Başkanı 20 ay içinde 4'üncü defa görevden alındı, ülkeyi saran ekonomik kaos daha da büyüdü! Hukuk devleti olmaktan çıktık, “'gemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesi yerine 'Egemenlik kayıtsız şartsız Saray'ındır,' anlayışı geldi! Artık kararlar Milletin Meclisi'nde değil, Saray'da alınıyor! Bundan böyle demokrasi, hukuk, insan hakları yerine 'Tek imza ile Saray'ın kararları' var!" düşüncesini dile getirdi.
Turan şu ifadeleri kullandı:
"Sonuçta ülke olarak dipsiz bir kuyuya düşmüş gibi olduk. Şimdi bu kuyudan çıkmaya çalışacağız… Peki, çıkabilir miyiz? Elbette çıkabiliriz. Bu millet ne badireler atlattı, yine de yıkılmadı! Yeter ki, aklımızı kullanalım, birlik olalım, oylarımızı yanlış kullanmayalım!"