Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, “AKP kulislerinde, Berat Albayrak'ın bakanlıktan ayrılmasının ardından parti içinde doğan boşluğu CİHANNÜMA Derneği'nin doldurduğu konuşuluyor. Hatta şu cümle kuruluyor: 'Berat Bey, Çemişgezek'ten İstanbul'a kadar partiyi kontrol ediyordu. Şimdi durum değişti.” görüşünü savundu.
Erkin yazısında, "Değişen durum ne? 1994 Ruhu vurgusu! Tarih 24 Şubat 2021… AKP lideri Erdoğan, 'Kurulduğu günden bugüne AKP'nin her kongre döneminde bir değişim rüzgarı eser. 1994 ruhuyla 2023 hedeflerimizi gerçekleştirecek bir arkadaşımızı, Osman Nuri Kabaktepe kardeşimizi İstanbul'a il başkanı yapıyoruz' dedi. İşte Berat Albayrak sonrası oluşan boşluğu dolduran ‘ruh'! AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve yakın isimlerin belirlediği yeni yol haritası. Bu haritayı belirleyen de Mustafa Şen'in başkanlığını yaptığı Cihannüma Derneği." ifadesini kullandı.
Erkin yazısında şunları kaydetti:
"Cihannüma Derneği, kendisini şu cümlelerle tanımlıyor: 'Tarihten aldığı ilhamla geleceği inşa edebilmek için gayret etmek. Kalbimizi yeniden inşa etmeye çalışmak. Yeniden ihya hareketini başlatmak. Ümmet bakışı ile düşünmek, çalışmak, üretmek, başkalarıyla ilgilenmek, nihayet insana ve insanlığa faydalı olmak. İyi insan olmak için çalışmak.” AKP'nin yeni İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de bu derneğe yakın bir isim. Cihannüma'nın bakış açısı son dönemde Erdoğan'ın izlediği “Siyasal İslam” çizgisiyle aynı paralelde. Okuyalım: “… İslam medeniyetinin zemininde, İslam'ın barış iklimini mümkün kılan Horasan, Bağdat, Endülüs, İstanbul ve bunların arasındaki gidiş-gelişlerin, coğrafyamızda ürettiği değerlerin sahibi olduğumuzun bilincinde olarak…'
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bugün belirlenecek yeni yönetiminde Cihannüma Derneği'nin yani Kurtulmuş ve ekibinin izleri olacağı anlaşılıyor! Bu yeni yol haritasına baktığınızda Ayasofya İmamı'na karşı neden güçlü bir ses çıkmadığı da daha iyi anlaşılmıyor mu? İmam Mehmet Boynukalın'ı eleştiren AKP Grup Başkavekili Bülent Turan'ı sosyal medyada ‘linç' edenlerin profili ipuçları vermiyor mu? Ya da İstanbul Sözleşmesi'nden neden çıkıldığı net değil mi?"