Gündem

Sözcü yazarı Ege Cansen: Hazır elimiz değmişken tek kanal değil, gidiş-geliş 'duble kanal' yapalım

26 Aralık 2019 10:16

Sözcü yazarı Ege Cansen, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011'de 'çılgın proje' olarak duyurduğu ve İstanbul Büyükiehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 15 gerekçe sunarak karşı çıktığı Kanal İstanbul projesini mizahi bir dille eleştirdi. AKP mitinglerinde dile getirilen "Duble yol yaptık" söylemini tiye alan Cansen, "Önerim şudur: Hazır elimiz değmişken, tek kanal değil, biri gidiş diğeri geliş olmak üzere “duble kanal” yapalım. Nasıl duble yollar, trafik emniyeti ve hız açışından bölünmemiş yollardan iyiyse, duble kanal da tek kanaldan daha iyi olur" ifadelerini kullandı.

Cansen, "Duble Kanal" başlığıyla (26 Aralık 2019) yayımlanan yazısında eleştirilerine şöyle devam etti:

"Ayrıca tek bir ihalede iki kanal inşa edilirse, beheri daha ucuza gelir. Böylece daha uzun yıllar ikinci bir kanal yapma ihtiyacı kalmaz. AKP'ye göre bu kanalı özel sektör 'yap-işlet-devret' esasına göre inşa edeceği için, devlet bütçesinden 'tek bir kör kuruş' çıkmayacaktır(?) Kanalı kullanmaya mecbur bırakacağımız yabancı gemilerden daha yüksek 'geçiş bedeli' tahsil ederiz; olur biter. Ben, kendini kandırmak diye işte buna derim."

"Herhangi bir yatırımın 'yapılabilir' olup olmadığına 'maliyet-hâsılat' hesabı yapılarak karar verilir" diyen Cansen ayrıca şunları kaydetti:

"Boğaziçi'nden bedava geçiş olduğu sürece, bu kanal kendini ödeyemez. Tabii özellikle bayındırlık yatırımlarda dışsal ekonomik götürüler ve getiriler de hesaba katılır. Ancak biliyoruz ki AKP, projelere iktisadi mi diye bakmıyor. Onlar “Ne kadar inşaat, ne kadar rant yaratır” diye bakıyor. Çünkü AKP için ekonomik büyümenin çekici sektörü inşaat, servet biriktirmenin kaynağı da ranttır. Ne Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması, merkez bankasının daha iyi işlemesiyle ilgilidir ne de İstanbul Finans Merkezi kurmanın finansmanla ilgisi vardır. Bunların hepsi “inşaat” projeleridir. İstanbul'un hava, kara ve deniz ulaşımı açılarından en ideal lokasyonunda kurulu Atatürk Havalimanı'nı hurdaya çıkarıp yeni bir havalimanı inşa etmenin ne kadar gayri iktisadi olduğunu AKP bilmiyor muydu sanıyorsunuz? Bal gibi biliyordu. Ama onlar, bu projeyi “havalimanı yatırımı” olarak görüp fizibilite hesabı yapmadılar. Olayı inşaat ve rant yaratma vesilesi olarak değerlendirdiler. Onun için “İnadım inat, amacım rant” diyerek, havalimanı görünümlü koca bir kara delik yarattılar.

Son söz: Her cinayetin bir gerekçesi vardır."

 

TIKLAYIN - Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul tarihi bir ihanet projesidir; bölgede arazi satın alan en büyük üç şirket Araplara ait