Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru, organize suç örgütü lideri Sedat Peker, sivillerin silahlandırıldığı iddiasına ilişkin olarak, "Seçimle geldiler, seçimle gitmemek için 'Türkiye'yi Suriye yapmayı mı' göze aldılar?" düşüncesini dile getirdi.
Doğru yazısında, "Sedat Peker, 'Devlet envanterinde kayıtlı olmayan bir kasa silah, AKP Gençlik Kolları'na ait bir araçla taşınarak sivillere dağıtıldığı' iddiasını ortaya attı. Tarih söylüyor.- İsim veriyor. Yer açıklıyor. Sedat Peker'in isim verdiği ve 'şerefli adamsın konuş gerçekleri….' diye seslendiği Ahmet Onay adlı kişi ise 'Kamuoyuna duyuru' başlığını koyup şu açıklamayı yaptı: 'Sedat Peker ile gazi olmamdan dolayı tanıştım. Kendisiyle sıklıkla görüşmeye devam ettim. 15 Temmuz Darbe girişiminin birinci yıldönümünde bana bir otomobil hediye etti. Peker'in twitlerinde ismi geçen kişilerle birlikte bulundum. Dönemin AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Taha Ayhan ve yanındaki kişilerle birlikte Balat'ta ismi geçen kilisenin yakınlarında bulundum. Sebur Soğanlı ile birlikte gittim. Yanımızda da adını bilmediğim bir kişi daha vardı. Birbirlerine ne alıp verdiklerini görmedim. Kalaşnikof marka silahların, bahse konu kişiler arasında başka bir yere transfer ya da alışveriş yapıldığını görmedim. Buradan sonrası hakkında ne bir fikrim ne de gördüğüm bir şey vardır. Sedat Peker abi ile görüştüğümü asla inkar etmiyorum. Hatta ve hatta tüm bu olaylar yaşanmaya başladığı günden itibaren; başta Sn. Cumhurbaşkanımız, Sedat Peker abi ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu sevdiğimden ötürü; bu kargaşaların bir an evvel son bulup, birlik ve beraberliğimizin zedelenmemesi için her vakit dua etmişimdir…" ifadesini kullandı.
Doğru şunları kaydetti:
"Türkiye'nin elinde NATO'nun ABD'den sonra ikinci büyük ordusu var. Polis sayısı da hemen hemen ordunun asker sayısına ulaştı. Buna bekçiler de eklendi. Neredeyse 1 milyonu aşkın silahlı gücü olan bir ülkeyi yönetenler, ayrıca halkın bir bölümünün silahlanmasına çıkardıkları kararname ile teşvik ediyorlar, partili silahlandırmayı hızlandırıyorlar, kayıp silahların üzerine gitmiyorlar.
Neden? Seçimi yitirebilirler. İktidarları son bulabilir. İktidarı vermemek için mi partilileri silahlandırma yolu açıldı teşvik ediliyor? Seçimle geldiler, seçimle gitmemek için “Türkiye'yi Suriye yapmayı mı” göze aldılar? Bir savcı çıkmayacak mı? Soruşturma başlamayacak mı?"