Gündem

Sözcü Ankara Temsilcisi'nin iddiası: Güvenlik korucuları da ihtiyaç duyulursa Afrin'e götürülecek!

"Asker çevre emniyetini sağlayacak, PÖH ve JÖH'ler de Afrin'i teröristlerden temizlemek için çaba gösterecek"

06 Şubat 2018 14:12

Sözcü gazetesi Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, Afrin harekâtındaki meskun mahal operasyonlarında güvenlik korucularının da kullanılabileceğini öne sürdü.

"Meskun mahalde çatışma konusunda deneyim kazanan, terör örgütünün taktiklerini bilen Jandarma Özel Harekat (JÖH) ve Polis Özel Harekat (PÖH) timleri sınır ötesine gönderilecek" diyen Öztürk,  "Yalnız onlar değil, her zaman askerin, polisin yanında yer alan, meskun mahal çatışmalarında da görevlendirilen Güvenlik Korucuları da ihtiyaç duyulursa Afrin'e götürülecek. Şehir içi çatışmaları, diğer çatışmalardan hayli farklı. Hatta kullanılan silahlar bile değişik. Asker çevre emniyetini sağlayacak, PÖH ve JÖH'ler de Afrin'i teröristlerden temizlemek için çaba gösterecek" diye yazdı.

Saygı Öztürk'ün Sözcü gazetesindeki yazısı şöyle:

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'ye yönelik “Zeytin Dalı” harekatını 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel yönetiyor. Van'dan Hatay'a kadar sınır bölgesi 2. Ordu'nun sorumluluk alanında. Hatay-Serinyol'da ki Jandarma Komutanlığı, sınır ötesi operasyonun “Harekat Merkezi”ne dönüştürülmüş. Harekat buradan yönetiliyor, ordu komutanı ve diğer üst düzey yetkililer, “sıcak bölge”den ayrılmıyor.

Askerimiz bölgeyi teröristlerden temizlerken çok dikkatli davranıyor. Terör örgütünün“canlı kalkan” olarak kullandığı sivillerin zarar görmemesi için silah kullanmadığı zamanlar bile oluyor. Harekatın ilk günlerinde Silahlı Kuvvetlerimizin Suriye'ye niçin girdiğine ilişkin uçaktan bildiriler atılmıştı. Şimdi Kürtçe, Arapça bildiriler atılıyor.

Korgeneral İsmail Metin Temel, Suriyeliler'le de görüşüyor. Geliş amacımızı anlatıyor. Gerek bildirilerde, gerekse Korgeneral Temel tarafından Suriyelilere şu mesaj veriliyor:

“Ortadoğu coğrafyasında yaşayanlar bizim kardeşimizdir, akrabamızdır. Afrinlilerle de kız alıp, kız vermişiz. Sizlere zarar gelmemesi için çok dikkatli hareket ediyoruz. Terör örgütleri tarafından barikatların kurulduğu, hendeklerin açıldığı, yer altı geçitlerinin yapıldığı Sur, Cizre, Nusaybin ve diğer ilçelerimizde siviller hayatını kaybetmesin diye nasıl özenli davrandıysak, kendi ülkemizde gösterdiğimiz özeni Suriye'de de gösteriyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hedefimiz tek bir sivil kayıp verdirmemek.

Teröristlerin olduğu binalarda sivil de bulunur diye günlerce giremediğimiz, çevresinde günlerce beklediğimiz binalar olmuştu. Yavaş ilerlememizin nedeni de sivil kayıp yaşanmamasıdır. Çünkü terör örgütleri sivilleri öne sürüp ‘siviller öldürülüyor' mesajı vermeye çalışır. Harekatımız planladığımız gibi devam ediyor. Teröristler de silah zoruyla yanlarına sivilleri alıyor, operasyonları etkilemeye çalışıyor. Kardeşlerimize zarar vermek için değil, sizleri güvenli bir ortama kavuşturmak, teröristlerin baskısından kurtarmak için buradayız.”

ÖSO kamplarında söylenen

Harekatta Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) savaşçıları da var. Onları kamplarında ziyaret eden sivil toplum kuruluşunun başkanı izlenimlerini SÖZCÜ'ye şöyle anlattı:

“ÖSO savaşçıları, aralarında ‘teröristler bulunduğu'na ilişkin haberlerden çok rahatsız. ‘Kendi memleketimizi savunmak, ailelerimize kavuşmayı istemek ne zamandan beri suç olmuş? Türkiye'ye gelip yerleşen ve savaşa katılmayan Suriyeliler için ‘memleketlerini savunmayıp kaçıyorlar' diyenler hakladır.

Biz memleketimizi savunuyoruz, şimdi de terörist olduğumuzu söylüyorlar. Hemen her ÖSO mensubu Suriye'de meydana gelen olaylarda yakınlarını kaybetmiştir. Türkiye kamplarda bize çok iyi imkanlar sunuyor, her türlü ihtiyacımız karşılıyor ama nereye kadar? Biz de Türkiye'nin desteğiyle topraklarımıza kavuşmak istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz.”

ÖSO savaşçıları arasında 17-18 yaşından 60 yaşına kadar değişik yaş gruplarından insanlar, ellerinde Kalaşnikof silahıyla YPG ve PKK'lılara karşı mücadele veriyor. Kampa giden sivil toplum örgütü başkanına Kürt kökenli savaşçılar şunları anlattı:

“Biz de Kürt'üz ama PKK, YPG asla bizim temsilcimiz değil. Onlar Türkmenler, Araplarla birlikte Kürtleri de öldürdü. Bizi evimizden, toprağımızdan ettiler. Hepsi ABD'ye hizmet ediyorlar. Şimdi bizler el ele verip Suriye'nin özgürlüğü için çalışıyoruz.”

Afrin'i onlar temizleyecek

Korgeneral İsmail Metin Temel, Diyarbakır ve Mardin dışındaki yerlerde bölücü terör örgütünün “hendek”, “barikat”, “yer altı geçitleri” ve patlayıcı maddeleriyle mücadele etmişti. O operasyonları yöneten Temel, bu kez benzer görevi Afrin'de yürütecek. Askerimiz Afrin'e doğru ilerlerken, Afrin'in içinde meydana gelecebilecek muhtemel çatışmalarda görev alacak olan timler de belirleniyor.

Meskun mahalde çatışma konusunda deneyim kazanan, terör örgütünün taktiklerini bilen Jandarma Özel Harekat (JÖH) ve Polis Özel Harekat (PÖH) timleri sınır ötesine gönderilecek. Yalnız onlar değil, her zaman askerin, polisin yanında yer alan, meskun mahal çatışmalarında da görevlendirilen Güvenlik Korucuları da ihtiyaç duyulursa Afrin'e götürülecek. Şehir içi çatışmaları, diğer çatışmalardan hayli farklı. Hatta kullanılan silahlar bile değişik. Asker çevre emniyetini sağlayacak, PÖH ve JÖH'ler de Afrin'i teröristlerden temizlemek için çaba gösterecek.

Hainliklere karşı önlem

Askerimizi vatandaşlarımız da yalnız bırakmıyor. Örneğin geçen hafta bir ilimizden 170 kurbanlık koyun getirildi, bunlar Tarım İl Müdürlüğü'nde denetimden geçti, dualarla kesildi ve denetim altında pişirildikten sonra askere gönderildi.

Yani, doğrudan askere bir şey verilmesine izin verilmiyor, ancak sıkı bir denetimden sonra ulaştırılıyor. Askerimizi zehirlemek isteyen teröristler çıkmaz mı? İşte buna karşı da önlemler alındı. Sınır ötesinde şehitler de veriyoruz. Tabii bunun verdiği üzüntüsü de yaşanıyor. Ama, askerimiz, Türk Milleti'nin yanlarında olduğunu biliyor ve bu moralle yürüyor.